tag:blogger.com,1999:blog-53299421760197093162024-03-05T03:24:23.799-08:00Begüm'ün Kültürel Deneyimleribegumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.comBlogger35125tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-60122205284487344902012-06-09T22:30:00.000-07:002012-06-18T22:12:18.095-07:00İstanbul'dan Madonna Rüzgarı Geçti!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7Ib-4sNGVO-XHlvrL1tYptQfNs7eVn0uLctekTK19j7TamV4P5-pdB0g_jMz22oXghcMmfVy0Ck2aW82zxjcwuuxNrmoBFX9aRxAXI-A9yw5mKrmy84XWZpUdCNdXuSZHS6CGw-w-enI/s1600/madonna+konseri+1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="222" rca="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7Ib-4sNGVO-XHlvrL1tYptQfNs7eVn0uLctekTK19j7TamV4P5-pdB0g_jMz22oXghcMmfVy0Ck2aW82zxjcwuuxNrmoBFX9aRxAXI-A9yw5mKrmy84XWZpUdCNdXuSZHS6CGw-w-enI/s320/madonna+konseri+1.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Uzun zamandır heyecanla beklediğimiz <strong>Madonna</strong> konseri nihayet gerçekleşti. Tam 19 yıl sonra Türkiye’deki müzikseverlerle buluşan Madonna, muhteşem bir performans sergiledi. </span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg3Gf_AMOuiW6PqLze3f_m9jg5D8aSs9paMbUQRHHldoTpHKtIi3W3BFLgrNcmJJQd3RXlrTc9jlqSQ-1tv8qHtSInrYsgJk3XppCDcPLTcY3sKapOeIrj3nlpVbAEeQ-m5nr-WOmUiLis/s1600/madonna+konseri+6.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="239" rca="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg3Gf_AMOuiW6PqLze3f_m9jg5D8aSs9paMbUQRHHldoTpHKtIi3W3BFLgrNcmJJQd3RXlrTc9jlqSQ-1tv8qHtSInrYsgJk3XppCDcPLTcY3sKapOeIrj3nlpVbAEeQ-m5nr-WOmUiLis/s320/madonna+konseri+6.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bilet fiyatları yüksek olmasına rağmen konser biletleri kısa zamanda tükenmişti. Fiyatların yüksek oluşu daha kaliteli bir izleyici kitlesi oluşturmuş. Taşkınlık yapan olmadı. Gerçi ben oturuyordum tabii. Sahne önünde ayakta duranların durumu neydi, bilemiyorum. Bence ayakta konser izlemek korkunç bir şey. Daha önceki deneyimlerimden biliyorum, ezilip kalıyorsun. Kesinlikle oturacak bir yerin olması çok daha iyi. Düşünün, konser 21.30 yerine 22.15’te başladı ve o insanlar o kadar zaman ayaktaydı. Beklemek önce hepimizi sıktı ama konser öyle bir show’la başladı ki adeta büyülendik ve tüm beklemeye değdi. Madonna, din, cinsellik, politika ve savaş temalarını konserlerinde sıkça kullanır. Bu sefer de sahnede sallanan dev bir buhurdanlık ve kilise zangoçlarının show’unu izledik. Daha sonra Madonna dev bir kutunun içinde sahneye indi. Ben o ana kadar ‘Bu sahne tek katlı mı? Hiçbir atraksiyon olmayacak mı?’ diye düşünürken ilerleyen dakikalarda aldım cevabımı. Sahnede sürekli yükselen alçalan bölmeler, dansçıların ansızın sahneden kaybolduğu boşluklar vardı. Bir ara sahneye yukarıdan bir otel odası indi. Resmen bire bir bir otel odası. Madonna burada da süper bir gösteri yaptı. Konserin ilerleyen dakikalarında havadan kurşun asker kılığında dansçılar bile indirdiler. Tabii arkadaki dev ekranda gösterilen görüntüler de şarkıları ve dansları destekliyordu. </span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-qV1aLbPwx-y7bksNn86OH-yE7AjIO-Rewzfa2B6FJI4txVN4f6dnf-rT1x1Udh6F3fAPszEz343LgM0EXAAyboTquXj8VFjfJJsVtVFPuO2HVbfZJusCYN0_uoS0vlHJYBhaMH-A6Fc/s1600/madonna+konseri+3.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="244" rca="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-qV1aLbPwx-y7bksNn86OH-yE7AjIO-Rewzfa2B6FJI4txVN4f6dnf-rT1x1Udh6F3fAPszEz343LgM0EXAAyboTquXj8VFjfJJsVtVFPuO2HVbfZJusCYN0_uoS0vlHJYBhaMH-A6Fc/s320/madonna+konseri+3.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu kadının 54 yaşında olduğuna inanamıyorum. Bir ara ipin üstünde yürüdü yani. Ötesi yok! Konser, 1 saat 45 dakika civarında sürdü ve tempo hiç düşmedi. Bugüne kadar izlediğim en iyi show’lardan biriydi. Bizim sanatçılar biraz izlesin de örnek alsın bence. Arkada iki tane kıytırık dansçıyla olmuyor bu iş. Kadın, belli ki tüm hayatını buna adamış. O nasıl bir vücut? Kollunu her kaldırdığında ve bacağını her salladığında kaslarını her bir detayına kadar gördük. Madonna’yı erkeksi bulanlara inat ‘Muhteşem bir fizik’ diyebiliyorum sadece. </span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjH7MAK3qCASY64lLMZqkDdSLYqa5rSU_qZaBczUbxFoUpGXe2aaqHS-1FV4hUmNFFJ8XdzDZbYpQi0Ds3OfIrL4rj29rc6vF_CRm75Plx7dQ9QDr2Gn0oszu-9KZxdPqtHvBTDpCRwbMk/s1600/madonna+konseri+4.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="234" rca="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjH7MAK3qCASY64lLMZqkDdSLYqa5rSU_qZaBczUbxFoUpGXe2aaqHS-1FV4hUmNFFJ8XdzDZbYpQi0Ds3OfIrL4rj29rc6vF_CRm75Plx7dQ9QDr2Gn0oszu-9KZxdPqtHvBTDpCRwbMk/s320/madonna+konseri+4.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Madonna, çoğunlukla yeni albümünden şarkılar seslendirdi. Ama herkesi coşturan, benim için de konserin favori anlarından olan ‘<strong>Like A Prayer</strong>’ şarkısını söylemesi müthiş oldu. Finale yaklaşırken kendisinden böyle şık bir hareket bekliyorduk zaten. Sonuçta yeni albümünü tanıtıyor olsa bile, Türk izleyici onu ‘<strong>Like A Virgin</strong>’, ‘<strong>Holiday</strong>’, ‘<strong>La Isla Bonita</strong>’, ‘<strong>Papa Don’t</strong> <strong>Preach</strong>’, ‘<strong>Like A Prayer</strong>’ gibi şarkılarıyla tanıyor. Zaten sonra da son bir şarkıyla sahneye veda etti. </span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu arada konser başlamadan evvel arkadaki Amerikalı ışıkçıyla bir kadının konuşmasına şahit oldum. Işıkçı, Kanadalı’ymış ve aralık ayına kadar turneden dolayı evlerine gidemeyeceklermiş. 3 uçakla gelmişler ve sahne her seferinde demonte edilip taşınıyormuş. Ayrıca ışıkçı, Madonna’yla kişisel olarak hiç tanışmamış. Ekip olarak 75 kişilermiş. </span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bir de konserde beni sinir eden olay insanların konseri izlemek yerine her şeyi videoya çekme sevdaları. Hayır anlamadım ki sonradan videodan izleyeceksen konsere ne geliyorsun? Zaten konser DVD’si daha sonra satışa sunuluyor. Al, evde izle. Andan keyif almayı öğrenmemiz lazım.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIEEMk6Lczr6xqFATJe5W6gYd3uIz5IHlLIKoZIvAJAyClAyEUkHA5zgRCHlK5C8DEqvM2EW_QCvklw1GR84ZpNoCt-XU634TwZ6JKwR1iWwOeGp2ZAcJBp_F_yoA77rL0fwWyX7nf-zA/s1600/madonna+konseri+5.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="214" rca="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIEEMk6Lczr6xqFATJe5W6gYd3uIz5IHlLIKoZIvAJAyClAyEUkHA5zgRCHlK5C8DEqvM2EW_QCvklw1GR84ZpNoCt-XU634TwZ6JKwR1iWwOeGp2ZAcJBp_F_yoA77rL0fwWyX7nf-zA/s320/madonna+konseri+5.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu arada show’u ‘<strong>Cirque de Soleil</strong>’ciler hazırlamış. Belliydi zaten. Gerçekten konserlikten çıkıp bir gösteri haline gelmiş olay. Sahnede dansçıların arasında Madonna’nın <strong>Guy Richie</strong>’den olma oğlu <strong>Rocco</strong>’yu da izleme fırsatı bulduk. Eee, anne yetenekli, baba yetenekli. Çocuğun da böyle çıkacağı belli. Gerçi Madonna’nın oğlu olmak da zor yani. Annenin önüne geçmek mümkün değil. Konserin sponsoru <strong>Doritos</strong>’tu. Sponsorluğa bu kadar sıkı para harcadıklarına göre bir de bunun geri dönüşünü düşünün. Bu arada <strong>Turktelekom Arena Stadı</strong>’nı da çok beğendiğimi belirteyim. Ben Fenerbahçeli olduğum için ilk kez Galatasaray stadına gittim. Valla Milan’ın stadı gibi olmuş. Tebrikler!</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bir daha ne zaman Madonna’yı izleme şansı buluruz bilmiyorum. Ama muhteşem bir deneyimdi diyebilirim. Biliyorsunuz Madonna bizden sonra tüm Avrupa’yı gezecek. Konseri kaçırdıysanız ve Avrupa ülkelerine yolunuz düşerse belki Madonna’yı izleme fırsatı yakalayabilirsiniz.</span></div>begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-83849667383330307622012-06-02T12:31:00.000-07:002012-06-06T16:34:27.201-07:00Haziran Ayında İstanbul'da Ne Yapılır?<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Haziran ayının gelmesiyle yaz mevsimi resmi olarak başladı. Şimdi tatil zamanı! Tabii ki birçoğumuz çalışmaya devam ediyor. Bence tatile gidemeyenler de çok üzülmesin çünkü İstanbul trafiksiz çok daha harika bir şehir. Ayrıca bu şehirde yazın yapacak o kadar çok aktivite var ki. Gelin bu ay neler yapabileceğimize birlikte bakalım:</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8hfpbOLwBCGzQ-G_8msUF0wwVCkjggucM2pBIG1RXBXeNHPa3uGYjh1jOq3iRlFK667lFXu7zQyVLK7U0oWhCflpmbFGFzrms3qeDGIZ4COFHjfPh7oCEtuNAmsrwlAgMq5e_WeapWrA/s1600/madonna-konser.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" fba="true" height="317" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8hfpbOLwBCGzQ-G_8msUF0wwVCkjggucM2pBIG1RXBXeNHPa3uGYjh1jOq3iRlFK667lFXu7zQyVLK7U0oWhCflpmbFGFzrms3qeDGIZ4COFHjfPh7oCEtuNAmsrwlAgMq5e_WeapWrA/s320/madonna-konser.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Uzun süredir müzikseverler olarak dört gözle beklediğimiz bir konserle başlamak istiyorum. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">7 Haziran</b>’da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İstanbul Türk Telekom Arena</b>’da efsanevi şarkıcı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Madonna</b>, 2012 Dünya Turnesi kapsamında bir konser verecek. Sanatçı, tam 19 yıl sonra Türkiye’deki hayranlarıyla buluşacak. Benim öyle hiçbir ünlüye aşırı bir hayranlığım yoktur ama Madonna çok beğendiğim ve takip ettiğim bir sanatçı. Müziğinin yanı sıra aynı zamanda benim için gerçek bir moda ikonu. Bir daha kendisini görmek nasip olur mu bilmem. O yüzden ayağımıza kadar gelmişken bu muhteşem şovu izlemekte yarar var diye düşünüyorum. </span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEikD1Sj2ft6NoufXQwm7rFLSt0GE4xc4D7zEY3ox2tqnz-WAM6_g2kqvgj49t7avn4xkmdNpF0lokDzpEO9NukjNp8pfEKZFB6Dl5z2Vvea5c7v-pXkgFMcLDF_dKLsGoULcy9ONTPHkYs/s1600/Tom-Jones+konser.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" fba="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEikD1Sj2ft6NoufXQwm7rFLSt0GE4xc4D7zEY3ox2tqnz-WAM6_g2kqvgj49t7avn4xkmdNpF0lokDzpEO9NukjNp8pfEKZFB6Dl5z2Vvea5c7v-pXkgFMcLDF_dKLsGoULcy9ONTPHkYs/s1600/Tom-Jones+konser.jpg" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">-Yine konserlerden gidelim. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Turkcell Kuruçeşme Arena</b>’da her zamanki gibi muhteşem konserler gerçekleşecek.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">4 Haziran</b>’da<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"> Macy Gray</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">26 Haziran</b>’da da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Tom Jones</b> konserleri var. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">27 Haziran</b>’da ise <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Küçükçiftlik Parkı</b>’nda <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Zaz</b> konseri gerçekleşecek. Zaz, bildiğiniz üzere ülkemizde ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Je Veux</b>’ adlı parçasıyla ünlenmişti. Geçen sene İstanbul’a ilk kez gelen Zaz’ın konser biletleri kısa sürede tükenmiş ve şarkıcı büyük övgüler almıştı. Geçen sene izleme fırsatı bulamadıysanız Edith Piaf’ı anımsatan bu muhteşem sesi dinlemenizi tavsiye ederim.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5IqbVnWYtBI5adUDGnsp-iwqCEXRHKnw4J6P9u4PpF0VdsBoVDDguqrfMiLNtzLG5zBVtQWulvKZifQyN9OYLWmIfxnmMQf57NwtaQlwuV1_1i0oCLcfGhO52AahRBCb0tG6JR8knWlg/s1600/murat+tosyal%C4%B1-mabeyn" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" fba="true" height="309" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5IqbVnWYtBI5adUDGnsp-iwqCEXRHKnw4J6P9u4PpF0VdsBoVDDguqrfMiLNtzLG5zBVtQWulvKZifQyN9OYLWmIfxnmMQf57NwtaQlwuV1_1i0oCLcfGhO52AahRBCb0tG6JR8knWlg/s320/murat+tosyal%C4%B1-mabeyn" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">-Sergilere dönersek, bildiğiniz üzere galeriler yaz aylarında şehrin boş olacağı düşüncesiyle çok önemli sergiler gerçekleştirmezler ve sezon arası verirler. Bu bakımdan çoğunlukla haziran ayında karma sergilerle karşılaşıyoruz. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Mabeyn Gallery</b>, gelecek senenin bir ön izlemesi niteliğinde galerinin sanatçılarından oluşan bir karma sergi düzenliyor. ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Taslak</b>’ adlı bu sergide, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Huri Kiriş</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Murat Tosyalı</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Coşkun Sami</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Alev Gözonar</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Pınar Yeşilada, Emre Tandırlı, Alper Bıçaklıoğlu </b>ve<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"> İsmet Değirmenci</b>’nin yeni işlerinden örnekler görebileceksiniz. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">5 Haziran</b>’da açılacak sergi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">30 Haziran</b>’a kadar devam ediyor.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiJmM61OPWhKX35KrAJdtotAz9-aJjwxsML6GSe2wrf6XkcZbjiD26qAElkPOlJqndBjPhtP1gqdn7z-w7jjlREtyeRNq7W-jRPgO1sV-uWpyUyRerRnNwkLyHAsDD7OdBRAhmPhbDh2es/s1600/galeri+ilayda-cut&paste.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" fba="true" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiJmM61OPWhKX35KrAJdtotAz9-aJjwxsML6GSe2wrf6XkcZbjiD26qAElkPOlJqndBjPhtP1gqdn7z-w7jjlREtyeRNq7W-jRPgO1sV-uWpyUyRerRnNwkLyHAsDD7OdBRAhmPhbDh2es/s320/galeri+ilayda-cut&paste.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">-<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Galeri İlayda</b>’da yine karma bir sergi gözümüze çarpıyor. ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Cut & Paste</b>’ adlı kolaj sergisi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">8 Haziran</b> tarihinde açılıyor. Grup sergisi olmasının yanı sıra, farklı dönemlerden ve disiplinlerden gelen sanatçıların kolaj sanatı üzerine yorumlarını birleştiren sergi ağustos ayının sonuna kadar izlenebilecek. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Galeri Selvin</b>’de ise bu ay oldukça ilginç bir sergi var. ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ruth Benice ile Nyon Proselen desenlerini keşfetmek</b>’ adlı sergi, özenle seçilmiş, parlaklıkları ve özele motifleriyle ünlü Nyon porselen örneklerini bir araya getiriyor. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">6 Haziran</b>’da açılan sergi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">30 Haziran</b> tarihine kadar gezilebilir.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiLKipJRjY6qSGeH6uIN593ehyphenhyphen3AVW550BZDZqWHySXUDL9Y5UHvKgNcSHwZJp4PWzZhdeUGSBx_mZE0lpUITOHbvkAcMi4cfPSTNrnhL_8Q5l152SArp8sZsUtMJ69ghl82eX6J12Qvtc/s1600/the+great+masters.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" fba="true" height="224" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiLKipJRjY6qSGeH6uIN593ehyphenhyphen3AVW550BZDZqWHySXUDL9Y5UHvKgNcSHwZJp4PWzZhdeUGSBx_mZE0lpUITOHbvkAcMi4cfPSTNrnhL_8Q5l152SArp8sZsUtMJ69ghl82eX6J12Qvtc/s320/the+great+masters.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">-Vestel ana sponsorluğundaki ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">The Great Masters</b>’ sergisi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">1 Haziran</b>’da açıldı. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Leonardo</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Michelangelo</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Raphael</b>’in bilim ve sanatta bıraktığı izleri gözler önüne seren sergi aynı zamanda interaktif olmasıyla da ilgi çekiyor. Bu arada sakın şaşırıp da ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">L’ultima Cena</b> (The Last Supper)’ tablosunu göreceğinizi sanmayın. Sergide orijinal bir eser yok. Rönesans dönemi İtalyan sanatı hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız eğitici bir sergi olduğunu söyleyebilirim. Fakat tüm bu örneklerin orijinallerini gördüyseniz sergi bu anlamda yetersiz kalıyor. Sergi, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi</b>’nde <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">31 Temmuz</b>’a kadar gezilebilir. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg9e8GrwSlIF9rTNwycuLKEh17IkFmozjhvxTEk9bESiuc-cSvDbjdVg8Jnd6xEK7v5zyIsnVVbefB8G_jDEl_aXzFlsxtC_958vwhVQTXZpcIMAZeeglAFthgAUZDBLffvaDs0IlKaTis/s1600/erwin+wurm.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" fba="true" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg9e8GrwSlIF9rTNwycuLKEh17IkFmozjhvxTEk9bESiuc-cSvDbjdVg8Jnd6xEK7v5zyIsnVVbefB8G_jDEl_aXzFlsxtC_958vwhVQTXZpcIMAZeeglAFthgAUZDBLffvaDs0IlKaTis/s320/erwin+wurm.jpg" width="239" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">-Bu arada eğer gezmediyseniz <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Galerist Tepebaşı</b>’nda <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Erwin Wurm</b></span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">’ın ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Blow Up</b>’ adlı sergisini <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">23 Haziran</b>’a kadar görebilirsiniz. Küratörlüğünü <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Jerome Sans</b>’ın yaptığı sergi Wurm’ın en önemli serilerinden örnekler sunuyor. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Olcay Art Galeri</b>’de ise <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Navid Azimi Sajadi</b> sergisini <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">12 Haziran</b>’a kadar izleyebilirsiniz.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrnlwie1zkhiYbd7a7ATlG3-pTRR0tuuKyRXbJbo-wT1mjN7Ey6XpBUYlFve6gu6oaswgSqi5F8IZsSuLSPoRB1pZpFXl_L_qoN7tUR7cnBubM-EmbIqS_xuie-LcSyCFSxUgSpAtAGY0/s1600/pitbull.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" fba="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrnlwie1zkhiYbd7a7ATlG3-pTRR0tuuKyRXbJbo-wT1mjN7Ey6XpBUYlFve6gu6oaswgSqi5F8IZsSuLSPoRB1pZpFXl_L_qoN7tUR7cnBubM-EmbIqS_xuie-LcSyCFSxUgSpAtAGY0/s1600/pitbull.jpg" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">-Kaçırılmaması gereken bir diğer konser ise <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">30 Haziran</b>’da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Küçükçiftlik<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Parkı</b>’nda gerçekleşecek <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Pitbull </b>konseri. Olmeca sponsorluğunda, İstanbul’da konser vermeye hazırlanan Pitbull, ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Give Me Everything Tonight</b>’, ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">International Love</b>’, ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Let It Rain Over Me</b>’, ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">On the Floor</b>’ gibi parçalarıyla tüm sene boyunca dünya listelerini altüst etmiş ve dans müziğinin devi haline gelmişti. Eğer dans müziğinden hoşlanıyorsanız bu muhteşem geceye mutlaka katılın derim. </span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjsyZspAbtUMYSheSUM_LhIGNTIpNVHWsVzu5KQFRtZVPpGNo1gyEfkuxqb_Qn7hGp9CyOGU-M1BhQl38_o6BPXXq7IPEMJtQY6vdw0bIvDCWDBtznrl3ulvqdO4bvuUQ9B-T307McavpY/s1600/iksv+m%C3%BCzik.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" fba="true" height="176" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjsyZspAbtUMYSheSUM_LhIGNTIpNVHWsVzu5KQFRtZVPpGNo1gyEfkuxqb_Qn7hGp9CyOGU-M1BhQl38_o6BPXXq7IPEMJtQY6vdw0bIvDCWDBtznrl3ulvqdO4bvuUQ9B-T307McavpY/s320/iksv+m%C3%BCzik.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">-<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">IKSV</b>’nin düzenlediği, bu yıl 40. yaşını kutlayan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İstanbul Müzik Festivali</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">29 Haziran</b>’a kadar sürecek ve 40. yılı şerefine 750’den fazla Türk ve yabancı sanatçıyı klasik müzik severlerle buluşturacak. Festival kapsamında öne çıkan konserler ise şöyle: <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">16 Haziran</b>’da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Lütfi Kırdar</b>’da sahne alacak <b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="color: black; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: Arial; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin;">Deutsches Symphonie Orchester Berlin </span></b><span style="color: black; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: Arial; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin;">(ki piyanoda Paris’te yaşayan ünlü sanatçımız Hüseyin Sermet’i izleyeceğiz), <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>20 Haziran’da Aya İrini’de gerçekleşecek <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ve Daniel Müller-Schott’tan Don Kişot</b> konseri, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">23 Haziran’</b>da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Haliç Kongre Merkezi</b>’nde düzenlenecek <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Fazıl Say’dan Bir Dünya Prömiyeri</b> konseri( Fazıl Say, bu konserde ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Mezapotamya</b>’ adlı 2. Senfonisini müzikseverlere sunacak) ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">22 Haziran</b>’da ise ünlü Fransız piyanist <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Helene Girmaud</b>’nun <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Aya İrini</b>’de gerçekleşecek konseri.</span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmP1-JPCuJyytycPUGQ08NbhsCH4F9kzFFVdT8aEksYnZAT9Ol6eOpbEV2CMO0MyHmRE_UU2CYOxUzoSXHxYXBzhntpyOEfcHWEEolNmMXNDS-ve17VxsqSJNOJddks0B8myP1QY0BH18/s1600/ayline_olukman_alan_istanbu.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" fba="true" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmP1-JPCuJyytycPUGQ08NbhsCH4F9kzFFVdT8aEksYnZAT9Ol6eOpbEV2CMO0MyHmRE_UU2CYOxUzoSXHxYXBzhntpyOEfcHWEEolNmMXNDS-ve17VxsqSJNOJddks0B8myP1QY0BH18/s320/ayline_olukman_alan_istanbu.jpg" width="225" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="color: black; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: Arial; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">-Fransa’da genç kuşak çağdaş sanatının önemli isimlerinden <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ayline Olukman</b> ilk kişisel sergisiyle <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Alan İstanbul</b>’da! <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">6 Haziran</b>’da açılan ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">The Suspended Moments</b>’ adlı sergide Olukman, Fransız pop kültür ikonlarını kendi seyahatlerindeki yol hikayeleriyle birleştiriyor. Fransa basınının ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Bayan Warhol</b>’ olarak adlandırdığı Olukman’ın sergisini kaçırmayın!</span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEin-68aaGTdwgF7Dbb9nzvjDKxiz4om8x-etZ3aPvDspa4i4h8YoeUdRd02j7z_v-XYc6GSiEyJAl3eDSKUOZE4Jhno35NXLw4d1saL__4a4er9o8ggHkkfsGwi-CJuymtU91ggoj88Y28/s1600/soda+gallery-jeffrey.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" fba="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEin-68aaGTdwgF7Dbb9nzvjDKxiz4om8x-etZ3aPvDspa4i4h8YoeUdRd02j7z_v-XYc6GSiEyJAl3eDSKUOZE4Jhno35NXLw4d1saL__4a4er9o8ggHkkfsGwi-CJuymtU91ggoj88Y28/s1600/soda+gallery-jeffrey.jpg" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="color: black; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: Arial; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">-<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Soda Sanat Galerisi</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">20 Haziran</b>’da Amerikalı cam sanatçısı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Jeffrey R. Sarmiento</b>’nun ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Books and Buildings</b>’ adlı sergisini açıyor. Sergideki büyük ebatlı eserler, kentsel mimariden esinlenilerek yapılmış. Sanatçının eserleri Collect fuarında <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Saatchi Gallery</b> tarafından sergilenmiştir. Ayrıca bazı işleri Amerika ve İngiltere’de çeşitli müzelerde sergilenmektedir. Bu sergiyi gezmenizi tavsiye ederim. Ayrıca <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">X-Ist</b> galeride <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Erkut Terliksiz</b>’in ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Nothing Personal</b>’ adlı sergisi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">23 Haziran</b>’a kadar izlenebilir. </span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiF4zLZPD-logOW8YV9rmQaE_fimswDpNGr1OLmoLKV64MOY9NJsVIcsaRqLUmkuUkhL5d0YCDshp77e4qnQT4naEcBp-ax8mnf-zB-MrQd8N7IHYZsct4rFHOop7UiHVueN57SlAnJDIU/s1600/dany+brillant.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" fba="true" height="316" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiF4zLZPD-logOW8YV9rmQaE_fimswDpNGr1OLmoLKV64MOY9NJsVIcsaRqLUmkuUkhL5d0YCDshp77e4qnQT4naEcBp-ax8mnf-zB-MrQd8N7IHYZsct4rFHOop7UiHVueN57SlAnJDIU/s320/dany+brillant.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="color: black; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: Arial; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">-Fransa’nın en ünlü sanatçılarından <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Dany Brillant</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">11 Haziran</b>’da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu</b>’nda müzikseverlerle buluşuyor. ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hier Encore</b>’ ve ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Quand Je Vois Tes Yeux</b>’ gibi kültleşmiş şarkılarla tanınan sanatçı, 2011 yılında çıkardığı ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Best of Dany Brillant</b>’ albümüyle oldukça ses getirmişti. Dany Brillant hayranlarındansanız bu konser kaçmaz!</span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGhzlyRYjBQwZUPqL7ZNaiQ2Uu21kbUPZ8tEOKanCN302KoWX7B_YrQJPUqCIQS-Lid_GCGJSoAP3wQkdBIZ5t72lqhP5t-4y868IJbzlGk3csHEQQfI-k2S86pGz9c8qXPID_R1frHWU/s1600/jessie+j" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" fba="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGhzlyRYjBQwZUPqL7ZNaiQ2Uu21kbUPZ8tEOKanCN302KoWX7B_YrQJPUqCIQS-Lid_GCGJSoAP3wQkdBIZ5t72lqhP5t-4y868IJbzlGk3csHEQQfI-k2S86pGz9c8qXPID_R1frHWU/s1600/jessie+j" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="color: black; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: Arial; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">-Son olarak <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">26 Haziran</b>’da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Küçükçiftlik Parkı</b>’nda pop dünyasının yeni starlarından <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Jessie J</b>’in konseri var. İngiliz müzik dünyasının en genç pop idolü haline gelen Jessie J, ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Price Tag</b>’ adlı şarkısıyla Amerika, Fransa ve İngiltere listelerine 1. sıradan girdi ve 2011 yılına damgasını vurdu. R&B, hip hop ve pop sound’larını birleştiren şarkıcı post-modern kıyafetleriyle de dikkat çekmeyi başardı. Türkiye’ye ilk defa gelecek Jessie J’in konserine mutlaka gidin!</span></span></div>
begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-41518707001907416412012-05-01T19:00:00.000-07:002012-05-06T13:37:56.769-07:00Mayıs Ayında İstanbul'da Ne Yapılır?<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;">Havalar iyice ısındı. Nihayet güneşli günlere uyanıyoruz. Enerjimiz yerinde. Hepimiz kendimizi sokağa atıyoruz. İşten arta kalan vaktimizi gezmeye harcamak istiyoruz. Trafikten de anlaşılacağı üzere özellikle sahil kıyısındaki semtlerdeki cafe’ler, restaurant’lar oldukça popüler. E haklısınız, yaz geldi. Ama tabii ki de kültür-sanat aktivitelerimizi unutmuyoruz. Hayat, her zaman sanatla daha dolu ve daha güzel. Bakalım mayıs ayında yapabileceğimiz neler var:</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6uV6W09mAFGUQcoO1PYTPZ3d4ZM6is7uXa96h4vbSnXP08gmN30z9pNK6-KyoiGhLCDaKPbPjy3exa2VNQb-yzI1uUuhyJ7NKvyS2d-HDqv8O8B9C5fcsWDCljFx-rJw3asG6oCuV4XM/s1600/istanbul+modern-burhan+dogancay.bmp" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="179" mea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6uV6W09mAFGUQcoO1PYTPZ3d4ZM6is7uXa96h4vbSnXP08gmN30z9pNK6-KyoiGhLCDaKPbPjy3exa2VNQb-yzI1uUuhyJ7NKvyS2d-HDqv8O8B9C5fcsWDCljFx-rJw3asG6oCuV4XM/s320/istanbul+modern-burhan+dogancay.bmp" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;">-<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İstanbul Modern</b>’de 23 Mayıs’ta Türk çağdaş sanatımızın efsane isimlerinden <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Burhan Doğançay</b>’ın retrospektif sergisi açılıyor. Küratörlüğünü <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Levent Çalıkoğlu</b>’nun yaptığı ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kent Duvarlarının Yarım Yüzyılı</b>’ sergisi, sanatçının 50 yıllık kariyerini özetler nitelikte olacak. Duvarlar aracılığıyla çağdaş kent kültürünün toplumsal, kültürel ve politik dönüşümünü araştıran Doğançay’ın dünyanın farklı yerlerinde sergilenen eserleri bir araya gelecek.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Münih merkezli yayınevi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Prestel </b>tarafından bu sergi için bir de katalog basılacak ve kitap, tüm dünya çapında satışa sunulacak. Mutlaka bu sergiyi gezmenizi tavsiye ederim.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj9f4CszWpF0mH4EsCJaHJk11Ilt5JbQUxKffVQ738mm4d2hvj7m0IXz_9AiLMhC664Jju5GM7OFSRSvswMM1cyFJH623KjeWR3DPiDYo50twKMad8NFLXzUF5GawHIvGb-81TFf2qu2Rk/s1600/ertugrul+ates-kaf+dag%C4%B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="191" mea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj9f4CszWpF0mH4EsCJaHJk11Ilt5JbQUxKffVQ738mm4d2hvj7m0IXz_9AiLMhC664Jju5GM7OFSRSvswMM1cyFJH623KjeWR3DPiDYo50twKMad8NFLXzUF5GawHIvGb-81TFf2qu2Rk/s320/ertugrul+ates-kaf+dag%C4%B1.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;">-<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Mabeyn Gallery</b>’de bu sefer de ünlü bir isim karşımıza çıkıyor. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ertuğrul Ateş</b>’in ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kaf Dağı</b>’ sergisi 3 Mayıs’ta sanatseverlerle buluşuyor. Kaf Dağı ve Zümrüd-ü Anka efsanesinin her bir detayını tuvallere yansıtan Ateş, sizi adeta efsanenin sırlarında kaybolmaya ve kendi içinizde bir yolculuğa davet ediyor. Bu muhteşem deneyimi sakın kaçırmayın!</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh8ON59OoHFWA-8HNDtxJPLLnS2HuZjOq88dlacHZgXTNoKchgfWt4HVaJvFar8qY9JkQR65LUa8FthiP0LXC771__qGVQNyUgqOtVXmz9nJA31TGgLL50AZ_OC3oAiX0UVdgWJ7oV_NWg/s1600/s%C3%BCreyya-h%C3%BCrrem+sultan+balesi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" mea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh8ON59OoHFWA-8HNDtxJPLLnS2HuZjOq88dlacHZgXTNoKchgfWt4HVaJvFar8qY9JkQR65LUa8FthiP0LXC771__qGVQNyUgqOtVXmz9nJA31TGgLL50AZ_OC3oAiX0UVdgWJ7oV_NWg/s320/s%C3%BCreyya-h%C3%BCrrem+sultan+balesi.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;">-<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası</b>’nda, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Opera Haftası</b> etkinlikleri kapsamında mayıs ayı boyunca <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Fransa’dan Esintiler</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Faure Requiem</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">MSÜ/İST Konservatuarı Opera Gösterisi</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Pera’da Opera Müzikli Anlatım</b> adlı gösterimler yer alacak. Opera meraklısıysanız bunlardan birine gitmenizi öneririm. Yine bale seviyorsanız 19-25-30 Mayıs tarihlerinde <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hürrem Sultan Balesi</b>’nin gösterimleri olacak.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhYqHn9wNr5Kn9xLwVyMbcf4h_zIL31hTX8x2ZmqlXiG93aNVrBIM815r-yFk5D9AMZe4kGTKzXLSS9Wv-a5AT4V2IlldbRH8NTu5Q1LFSA5RgVZpyfhm5g_EIXpQ98nkGziaQEZ-46x1g/s1600/soda-silija+puranen.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="230" mea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhYqHn9wNr5Kn9xLwVyMbcf4h_zIL31hTX8x2ZmqlXiG93aNVrBIM815r-yFk5D9AMZe4kGTKzXLSS9Wv-a5AT4V2IlldbRH8NTu5Q1LFSA5RgVZpyfhm5g_EIXpQ98nkGziaQEZ-46x1g/s320/soda-silija+puranen.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;">-<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Soda Gallery</b>, Finlandiyalı sanatçı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Silja Puranen</b>’i konuk ediyor. ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Circus Princess</b>’ başlıklı sergi, sanatçının son dönem eserlerini bir sirk ve ‘freak show’ konsepti altında topluyor. Halıların üzerine dokunmuş bu birbirinden ilginç eserleri kesinlikle görmelisiniz. </span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfGVOhmqNSEWtrea-2Fw15YwFsGtj4yoHgtK8F_zIkDpB3_amC__3hvuCexS2q9A_9xkHaQEO_17NC8UNbFeLeHYVRcwnU5ryaqCD_g0QHSiON1bGSfWWGQEi94Kuh1IRxFuU1U8kBhj0/s1600/olcay-affet+beni+afrodit" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="248" mea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfGVOhmqNSEWtrea-2Fw15YwFsGtj4yoHgtK8F_zIkDpB3_amC__3hvuCexS2q9A_9xkHaQEO_17NC8UNbFeLeHYVRcwnU5ryaqCD_g0QHSiON1bGSfWWGQEi94Kuh1IRxFuU1U8kBhj0/s320/olcay-affet+beni+afrodit" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;">-<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Olcay Sanat Galerisi</b>’nde 3 Mayıs’ta <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ayşe Özen</b>’in ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Affet Beni Afro@dit</b>’ adlı sergisi açılıyor. Sanatçı, eserlerinde günümüz görsel kültürünü çevreleyen imaj hegemonyasını, tüketimi ve </span><span style="font-family: Calibri;">yozlaşmış klişeleri mizahi bir yolla eleştiriyor.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrSSagBcurPPWNqgfyV0njbhJMyCKVP9cSSbbQdFOf42qXtetyyBVuvaal0cf3xBIGB3GiWL3-9JppV4_5_d-97EHiGQOVklsi5EBfuFGm08VOiiLlb5lys4Wmsk9ISfYeTOQ58-D0tN8/s1600/watch+me+more.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="247" mea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrSSagBcurPPWNqgfyV0njbhJMyCKVP9cSSbbQdFOf42qXtetyyBVuvaal0cf3xBIGB3GiWL3-9JppV4_5_d-97EHiGQOVklsi5EBfuFGm08VOiiLlb5lys4Wmsk9ISfYeTOQ58-D0tN8/s320/watch+me+more.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;">-Diğer sergilere bakarsak: <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Rampa</b>’daki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Nevin Aladağ</b> sergisi 26 Mayıs’a kadar izlenebilir. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Teşvikiye Sanat Galerisi</b>’nde ise <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ali Özhan Güneş</b>’in ilginç sergisi ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Watch Me More/Daha Fazla İzle Beni</b>’ 10 Mayıs’ta sanatseverlerle buluşuyor. Yine 1 Mayıs’ta açılan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Barış Kara</b>’nın ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Unutamadığım Şeyler Var</b>’ adlı sergisi Nişantaşı’ndaki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Galeri Eksen</b>’de izlenebilir. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İlayda Sanat Galerisi</b>’nde <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Barış Cihanoğlu</b>’nun ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Feromon Etkisi</b>’ isimli sergisi yer alacak. Son olarak da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Galeri Selvin</b>’de 9 Mayıs’tan itibaren <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Nejdet Vergili</b>’nin ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Uzak Ufuklar</b>’ adını verdiği resim sergisini gezebilirsiniz.</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEimoKnKMUsm_JAmXoKLcZbZfNux6nF_2hwDwib3q2zlevptFQTPRb-h1MiLL151J6lnG3fievqMwGMMY65AoIM844TZ-bm5IlQGObehdcx-TAEAPOzENlWInuiNJjw4E8OtEpP4_-WaQjk/s1600/cekul-whitemill.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" mea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEimoKnKMUsm_JAmXoKLcZbZfNux6nF_2hwDwib3q2zlevptFQTPRb-h1MiLL151J6lnG3fievqMwGMMY65AoIM844TZ-bm5IlQGObehdcx-TAEAPOzENlWInuiNJjw4E8OtEpP4_-WaQjk/s320/cekul-whitemill.jpg" width="223" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;">-Şimdi size bütün bu standart sergilerin dışında, çok farklı bir sergiye gitmenizi önereceğim. Bu sergi, benim de gönüllü elçilerinden olduğum <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">ÇEKÜL Vakfı</b>’nın, senelerdir süregelen doğal ve kültürel değerleri korumak adına verdiği mücadelede onlara afiş tasarımlarıyla destek veren sanatçıların çalışmalarından oluşan bir sergi. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>2 Mayıs günü <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">White Mill Cihangir</b>’de açılan sergi, 10 Haziran’a kadar gezilebilir. Nasıl olsa yolunuz Cihangir’e düşer. Bence kültürel miras konusunda çok değerli çalışmalarda bulunan ve oldukça köklü olan bu vakfın tarihini daha iyi anlamak adına bu sergiyi gezin. White Mill’e gitmişken bir de drink alın tabii</span><span style="font-family: Wingdings; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-char-type: symbol; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-symbol-font-family: Wingdings;"><span style="mso-char-type: symbol; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgWDpPM12El-Kdk-Iu61VzdmQUzANvEEnlaOpLPdjEHwxLzmQO8kqbOnOGotWjQJ4pSOGBHFxzlDTUHdyYrPqJ1RqXZxM6aOrubmHcZRrriowz7qwBJqZHEMYlhIz2kq2EeYgJW5NQKjwI/s1600/iksv-tiyatro+festivali.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" mea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgWDpPM12El-Kdk-Iu61VzdmQUzANvEEnlaOpLPdjEHwxLzmQO8kqbOnOGotWjQJ4pSOGBHFxzlDTUHdyYrPqJ1RqXZxM6aOrubmHcZRrriowz7qwBJqZHEMYlhIz2kq2EeYgJW5NQKjwI/s1600/iksv-tiyatro+festivali.jpg" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;">-Gelelim biraz sahne sanatlarına! 40. kuruluş yıldönümünü kutlayan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İKSV</b> tarafından düzenlenen <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">18. İstanbul Tiyatro Festivali</b> 10 Mayıs’ta başlıyor. Festival kapsamında <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kutluğ Ataman</b>, ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Sılsel</b>’<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"> </b>adını verdiği özel bir performans sergileyecek. Tiyatro oyunlarının yanı sıra birçok sanatçı atölyeleri ve seminerler de düzenlenecek. Ayrıca <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">2012 Türkiye’de Çin Kültür Yılı</b> kapsamında Tiyatro Festivali’nde yer alacak etkinlikler de 5 Mayıs’ta başlayacak. Tiyatroya meraklıysanız programı takip edin. Biletlerinizi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Biletix</b>’ten alabilirsiniz. </span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7Hw_lBouPVGJQHGTuPIj27hoEEs-9MOrk8k8Y4Zn2LWM01AR773lr9g2RsdrrpL1vs8hpL4uKMoqkfNP0d0aazqSXCaVekP4Ujq5vSyFE4XLxdp_7NcdR0vpsofQWZMFSPkV0-dR-_wM/s1600/chillout+festival.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="165" mea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7Hw_lBouPVGJQHGTuPIj27hoEEs-9MOrk8k8Y4Zn2LWM01AR773lr9g2RsdrrpL1vs8hpL4uKMoqkfNP0d0aazqSXCaVekP4Ujq5vSyFE4XLxdp_7NcdR0vpsofQWZMFSPkV0-dR-_wM/s320/chillout+festival.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;">- Müzik konusunda bazı</span><span style="font-family: Calibri;">larımızın sofistike zevkleri vardır. Mesela bazılarımız <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Lounge FM</b> dinler. İşte Lounge FM tarafından düzenlenen <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Chill-Out Festival</b> de tam bu kadroya göre. 20 Mayıs’ta <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kemer Golf & Country Club</b>’da yedincisi gerçekleşecek olan Chill-Out Festival’de yer alacak gruplar ise şöyle: <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Baaba Maal</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Quantic & Alice Russell with the Combo Barbaro</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Jazzanova</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">The Cuban Brothers</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Mao Mak</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Stealing Sheep </b>ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Montefiori Cocktail </b>feat.<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"> Amber Topaz</b>. Meraklısına duyurulur.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhjwhIaC5E45LByP3zDMszYIljypkv180J6LHBrmCksYDb97jSrw-EU7sOM77h5MsPiZLC6le-wJRVgooygAslQ_ig_d3OLme_P1-L5P-anv-CtUUeD0r4r4_FvkW7oazP1Yr1A5gPaM_0/s1600/los+vivancos" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" mea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhjwhIaC5E45LByP3zDMszYIljypkv180J6LHBrmCksYDb97jSrw-EU7sOM77h5MsPiZLC6le-wJRVgooygAslQ_ig_d3OLme_P1-L5P-anv-CtUUeD0r4r4_FvkW7oazP1Yr1A5gPaM_0/s320/los+vivancos" width="307" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;">-<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İş Sanat</b>’ta ise mayıs ayında göze çarpan 2 önemli etkinlik var. İlki, 18 Mayıs’ta gerçekleşecek <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Angelika Kirchschlager & Gautier Capuçon & Helmut Deutsch</b> konseri. Bu birbirinden önemli üç isim İş Sanat’ta gerçekleşen klasik konserler serisi için bir araya geliyor. Özellikle Avusturyalı mezzo-soprano Angelika Kirchschlager, ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Sophie’s Choice</b>’ ve ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">The Rape of Lucretia</b>’ gibi operalardaki rolleriyle tanınıyor. Bu müzik ziyafetini kaçırmayın derim. Diğer etkinlik ise Flamenko’nun prensleri olarak anılan ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Los Vivancos</b>’ grubunun yeni gösterisi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Aeternum</b>. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>25 Mayıs’ta gerçekleşecek ve uzun süre akıllarda kalacağa benzeyen bu gösteriye ilgi büyük. Biletlerinizi şimdiden alın.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVUdPW8d_zjVZveIZzAoue9u8ay723xvGjfQpzjmwkSDJQx5bOwmxwzH8CkzkwwlLXptZNRgpLYhI6-rWqP-CiGEvIZFpqHkWfZ1YrBFCmckmRPdJhKrLEbcBbR40-jHO8RpA-QE1PeqA/s1600/Babylon+soundgarden+fest.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="192" mea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVUdPW8d_zjVZveIZzAoue9u8ay723xvGjfQpzjmwkSDJQx5bOwmxwzH8CkzkwwlLXptZNRgpLYhI6-rWqP-CiGEvIZFpqHkWfZ1YrBFCmckmRPdJhKrLEbcBbR40-jHO8RpA-QE1PeqA/s320/Babylon+soundgarden+fest.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;">- Ve son olarak da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Babylon’</b>culara iyi bir haber. 26 Mayıs Cumartesi günü Babylon, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Parkorman</b>’a taşınıyor ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Babylon Soundgarden Festivali</b>’yle müzikseverlerle buluşuyor. Festivalde sahne alacak gruplar, <strong>The Parov Stelar Band</strong>, <strong>Oi Va Voi</strong>, <strong>Caravan Palace</strong> ve <strong>Büyük Ev Ablukada</strong>. Eğlenceli olacağa benziyor</span><span style="font-family: Wingdings; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-char-type: symbol; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-symbol-font-family: Wingdings;"><span style="mso-char-type: symbol; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></span><span style="font-family: Calibri;"> </span></div>
begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-50291117670926203482012-04-11T13:10:00.004-07:002012-04-18T13:29:54.179-07:00Hunt Slonem-Tüy Oyunları Bölüm II<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Elinden düşürmediği Budist tespihiyle bir yandan içinden mantralar tekrar ederken bir yandan da galeriyi hayran hayran geziyor. Eskiye, egzotik olan her şeye hayran <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hunt Slonem</b>. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Mabeyn Gallery</b> de tam ona göre aslında. Sergisini, eskiyle moderni birleştiren bu mekanda açtığı için çok isabetli bir karar verdiğini düşünüyor. İstanbul’a ilk defa geliyor Hunt fakat New York’tan bir sürü tanıdığı İstanbullu arkadaşı var. Hepsini açılışında görmek istiyor. Biz de her birini tek tek arayıp Mabeyn Gallery’deki sergisinin açılışına davet ediyoruz. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhiGvJWY2-bzVuoyWNz9rqiaiaixdDAIwGk_DjClyhKkAQO_-Nz8RBKwBsgCEIihO4Xon0Z1vQpKucdfbc7xx0z21DXlskrcKHm9SbWkEU02HF9p9gRd7rZqgn0avMrVhVDLWJHjzAHgc4/s1600/Hornbills+188x255+oil+on+canvas+1985.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="247" qda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhiGvJWY2-bzVuoyWNz9rqiaiaixdDAIwGk_DjClyhKkAQO_-Nz8RBKwBsgCEIihO4Xon0Z1vQpKucdfbc7xx0z21DXlskrcKHm9SbWkEU02HF9p9gRd7rZqgn0avMrVhVDLWJHjzAHgc4/s320/Hornbills+188x255+oil+on+canvas+1985.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: #0b5394;">Peki kimdir bu Hunt Slonem?</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">1951 Maine doğumlu sanatçı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">New York</b>’ta yaşıyor. Şu an New York’taki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Malborough Gallery</b> tarafından temsil ediliyor. 30 yıllık kariyeri boyunca dünyanın birçok yerinde 150’den fazla sergi açmış. Slonem’in eserleri aynı zamanda 80’i aşkın müzenin koleksiyonunda yer alıyor. Bu müzeler arasında dünyaca ünlü <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Guggenheim</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Metropolitan</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Smithsonian</b> gibi müzeler de bulunuyor. Babasının askeri kariyeri dolayısıyla çocukluğunda çok fazla seyahat eden Slonem, daha sonra resim va sanat üzerine odaklanıyor ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Louisiana Tulane Üniversitesi</b>’nden Resim ve Sanat Tarihi bölümünden mezun oluyor. Dönemin ünlü New Yorklu sanatçılarıyla çalışma imkanı bulan Slonem, New York’a gitmesi için teşvik ediliyor. Tabii ki New York’ta hayatta kalmak kolay değil. Aldığı burslar sayesinde New York’ta kalmayı başarıyor. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Jackson Pollock</b>’ı öldüren araba kazasında hayatta kalan kadın, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ruth Kligman</b> tesadüfler eseri Hunt’a <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Harold Reed</b> <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Galerisi</b>’ndeki ilk sergisini açmasına yardımcı oluyor. Hunt, zamanla daha fazla insan tanıyor. O zamanlar, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Studio 54</b> zamanları. New York’un New York olduğu söylenen zamanlar. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Truman Capote</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Lisa Minelli</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Andy Warhol</b> gibi isimlerle takılıyor.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1RsITBZtecKUAKw8eVCMBYCuRR3nzQ3m2Jbu4o1Ks36LmoVBaOZ_j436UgX1lZT8NgqO1Ve2-hKlCTPjFKDpH2Nxv2NrkL-O-LWGrge26-0QNaHo7IMI1S4kpwJszvgD71CVNF_NoKw8/s1600/Lady+Gouldians+2011+.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="269" qda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1RsITBZtecKUAKw8eVCMBYCuRR3nzQ3m2Jbu4o1Ks36LmoVBaOZ_j436UgX1lZT8NgqO1Ve2-hKlCTPjFKDpH2Nxv2NrkL-O-LWGrge26-0QNaHo7IMI1S4kpwJszvgD71CVNF_NoKw8/s320/Lady+Gouldians+2011+.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Kendisi sanatının çok fazla kategorize edilmesinden hoşlanmasa bile onun için <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">neo-ekspresyonist</b> diyebiliriz. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Yeteneği büyükbabasından miras. Büyükbabası da hobi olarak resim yaparmış. Hunt, eline fırça almadığı bir gün bile olmadığını ve bu işten başka bir iş yapmayı hayal bile edemediğini vurguluyor. New York 34. Cadde’de devasa bir stüdyosu var. Tam 15.000m^2’lik alana yayılmış bu stüdyonun girişinde sizi tavşan tablolarıyla bezeli bir duvar karşılıyor. Tavşan figürü, onun belirgin figürlerinden biri. Çünkü Çin Takvimi’ne göre tavşan burcu olduğunu öğreniyor. O tarihten itibaren de (bu 1980’lerin başına denk geliyor) sürekli tavşanları tekrarlıyor. Ama esas papağanlarıyla meşhur. Stüdyosunda 50’den fazla papağan ve tropik kuşuyla birlikte yaşıyor. Türkçe’de ayrımını bile bilmediğimiz papağan türlerini besliyor ve resmediyor. Resimlerin üstüne daha yağlıboya kurumadan fırçanın tersiyle çentikler atıyor. İşte bunlar da papağanların kafeslerini sembolize ediyor. Bir de kelebek figürünü kullanıyor. Hunt’ın sürekli aynı figürleri tekrar etmesi bir tür ruhsal meditasyon. ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Mantralar tekrar edildiği için kutsaldır</b>’ diye bir felsefesi var. Tahmin edersiniz ki birçok kez Hindistan’daki Aşram’lara ziyaretlerde bulunmuş. Budizm’e meraklı. Aslında çok enteresan bir hikayesi de var. Medyumuna yaptığı ziyaretlerinde birçok kez <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Abraham Lincoln</b>’ün ruhunun onunla konuştuğuna inanıyor. Hatta bir seferinde ona güvercinleri resmetmesini tavsiye etmiş. Bu bakımdan,<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>eserleri arasında birçok Abraham Lincoln portresi de var.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjOBU8Mg2atI2KuIZkLz_gJowuiBO0tlM1wX59Q74ZMvYz85hI2ncuAxxc2xrzsmylIf0FU-9iHDj_fHBQf7QlCsXkRvVqOL3NRFDFEVZHPl8Q7L_8CzKS9suxp_Zm20tSuu9L23AXPqog/s1600/Lorries+122+X122.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="318" qda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjOBU8Mg2atI2KuIZkLz_gJowuiBO0tlM1wX59Q74ZMvYz85hI2ncuAxxc2xrzsmylIf0FU-9iHDj_fHBQf7QlCsXkRvVqOL3NRFDFEVZHPl8Q7L_8CzKS9suxp_Zm20tSuu9L23AXPqog/s320/Lorries+122+X122.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Hunt Slonem, New York’tan sıkıldığı zamanlarda <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Louisiana</b>’daki malikanelerine gidiyor (Anlayacağınız üzere sadece bir tane yok). Hatta Hunt Slonem’in malikanelerinin dekorasyonunu <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>konu alan bir kitap bile var. Kitabı görmelisiniz. Kendi eserlerinin altın varaklı antika çerçevelerle sergilendiği, rengarek duvarlar ve antikalarla bezeli, onlarca odası olan malikaneler... Gerçekten muhteşemler. Malikanelerinin film stüdyosu olarak kullanılmasına da izin veriyor. Evlerinde birçok bildiğimiz film çevrilmiş. Bu arada Hunt, antikaya çok meraklı. 19. Yüzyıl Fransız porselenleri ve vazoları, renkli el üfleme cam vazolar, gotik sandalyeler topluyor. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgdDFyUVMGhea001aKzNpGCKaRjkvVrtC4ClgTWvlSSJj5aw8em_KWsnkmqoT2sQLEwKsVzpSNIs3iypLHxwmIcYjayF2kH56EBKJEXuGtou95wrEJ_Qz5CrRXPbLPUh6c1z-xBiIemsf8/s1600/Whisper.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="218" qda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgdDFyUVMGhea001aKzNpGCKaRjkvVrtC4ClgTWvlSSJj5aw8em_KWsnkmqoT2sQLEwKsVzpSNIs3iypLHxwmIcYjayF2kH56EBKJEXuGtou95wrEJ_Qz5CrRXPbLPUh6c1z-xBiIemsf8/s320/Whisper.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: #0b5394;">Gelelim Hunt Slonem’in İstanbul Macerasına…</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Hunt, sergisinin açılışında bulunmak üzere İstanbul’a bir hafta önceden geldi. Tabii bir taraftan sergiyi asma işleriyle uğraştığımız için (bu arada daha önce belirtmedim sanırım ama serginin görsel küratörlüğü ve sanat direktörlüğünü ben üstendim <span style="font-family: Wingdings; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-char-type: symbol; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin; mso-symbol-font-family: Wingdings;"><span style="mso-char-type: symbol; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></span> ) Hunt’ı kime paslasak diye de düşünmüyor değildik. Büyük şans ki daha önceden belirttiğim gibi Hunt’ın New York’tan tanıdığı bir sürü İstanbullu arkadaşı var. Hepsi teker teker akşam yemeğine davet etti kendisini. Özellikle Biricik Suden’le çok yakınlar.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>O da çok ilgilendi Hunt’la sağolsun. Zaten galeride bir Hunt Slonem sergisi açılmasına ön ayak olan o oldu. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEigvppKzAv-oIJvrVH3pmd7BUzw2NUqis8w1SFW2SHI7c0VlE0Gah337t3X8-t74hluoBr6FKwB51EMWcdtU8rdlIDeHm-RoOrVnoqlYjvpe0n6hH99ZdeLYbRv9okn4PF8wG10MPcaHDs/s1600/HS+003.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="274" qda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEigvppKzAv-oIJvrVH3pmd7BUzw2NUqis8w1SFW2SHI7c0VlE0Gah337t3X8-t74hluoBr6FKwB51EMWcdtU8rdlIDeHm-RoOrVnoqlYjvpe0n6hH99ZdeLYbRv9okn4PF8wG10MPcaHDs/s320/HS+003.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">İstanbul’a ilk kez gelen birinin görmesi gereken yerleri gezdirdik tabii kendisine. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İstanbul Modern</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ayasofya</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Topkapı Sarayı</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yerebatan Sarnıcı</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kapalıçarşı</b> vs. En çok Yerebatan Sarnıcı’nı sevdi. Sanırım ona mistik geldi. Cebindeki tüm bozuk paraları dilek dilemek için kullanmış olabilir. Ertesi günü alış-veriş yapmak ister diye ayırmıştık. Antika delisi olduğu için elbette antikalara bakmak istedi. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Antik A.Ş.</b>’den tutun da Çukurcuma’daki antikacılara kadar hepsini gezdi. Fakat pahalı buldu. Amerika’da daha ucuza bulabiliyormuş. Mükemmel olması şart değil, ben tamir ettiririm dediğine göre bir pazarı konsepti ona daha çok uyacaktı. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjAgLLVmBOJUjvbHjyYnm6qBjnXcco5Yr3YVi9zoj2oywl2AcXTcYD1gMNBb6WxuxncDZK3hwbJiHmyqGIisGyY1osBZ3oKGzFY6IWvR2Ljmewhb6eygf1SuqrEbsqq7fTWLLTS8v_21m8/s1600/Rhino+Hornbill+Mornings+151X+270+oil+on+canvas+1991.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="176" qda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjAgLLVmBOJUjvbHjyYnm6qBjnXcco5Yr3YVi9zoj2oywl2AcXTcYD1gMNBb6WxuxncDZK3hwbJiHmyqGIisGyY1osBZ3oKGzFY6IWvR2Ljmewhb6eygf1SuqrEbsqq7fTWLLTS8v_21m8/s320/Rhino+Hornbill+Mornings+151X+270+oil+on+canvas+1991.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Her neyse o akşam galeride bir koleksiyonerler yemeği verildi. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Mustafa Taviloğlu</b>’lu, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Olgaç Artam</b>’lı, bol sanat sohbetli keyifli bir gece geçirdik. Yemekler ve sofra düzeni, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yemekhane</b> adlı catering firması tarafından yapıldı. Gerçekten çok başarılıydılar. Hakan Bey’e tekrar teşekkürler! Bu arada Hunt kadar diet cola içen birini daha görmedim. Bardakla değil, bildiğin litrelik şişeden dikerek su içer gibi non-stop cola içiyor adam. Hayır alkol kullanmazsın, kolanın light’ını içersin de bu kilo nereden dememek için zor tuttum kendimi. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEid1spibrC7trCev1U5pqwQyIrX9U-yxPgMlAeYs0nUvNPHTo80XuD2GiVue0ZLKOOv0wmxMgmXyVtAz02bmWiAQxCCSYlbEFypA3gNXMvOuqn0jJUZezqjxxf_iLTreKNWlnzCSX-nqvY/s1600/HS+002+(1).jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" qda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEid1spibrC7trCev1U5pqwQyIrX9U-yxPgMlAeYs0nUvNPHTo80XuD2GiVue0ZLKOOv0wmxMgmXyVtAz02bmWiAQxCCSYlbEFypA3gNXMvOuqn0jJUZezqjxxf_iLTreKNWlnzCSX-nqvY/s1600/HS+002+(1).jpg" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ertesi sabah basın toplantısı vardı. Hunt, keyifli bir brunch eşliğinde önemli yayınların kültür-sanat yazarlarının sorularını yanıtladı. Birçok gazete, dergi ve internet sitesi sanatçıya ve sergiye yer verdi. O gün, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ender Mermerci</b>’nin evinde devam etti. Müthiş misafirperverliğiyle Hunt’ı ve bizleri ağırlayan Ender Hanım adeta ülkemizi temsil eden bir elçi gibiydi. Oldukça geniş bir antika ve resim koleksiyonu olan Ender Hanım yalısını orijinali gibi korumuş. Eskiye ve tarihe meraklı olduğu için Hunt, tabii ki hayran kaldı. Bizlere açtığı o zengin sofrası ve keyifli sohbeti için kendisine teşekkür ederiz<span style="font-family: Wingdings; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-char-type: symbol; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin; mso-symbol-font-family: Wingdings;"><span style="mso-char-type: symbol; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-y8ybFqUvANrFpbJR8VpTpZzPKoepFBoUu251ZsJoPGGK7DmaRgMWvRGPNa75nSp7cf6COX3BQiwYu4VNvh-SL_qjQn74RurkzBPAoyE4s2BsU0zOfeG1o_wKmd3FbEJNSonM59EHuK4/s1600/Left+Face+1992.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" qda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-y8ybFqUvANrFpbJR8VpTpZzPKoepFBoUu251ZsJoPGGK7DmaRgMWvRGPNa75nSp7cf6COX3BQiwYu4VNvh-SL_qjQn74RurkzBPAoyE4s2BsU0zOfeG1o_wKmd3FbEJNSonM59EHuK4/s1600/Left+Face+1992.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Açılış gününden bir gece önce Hunt, ünlü mimar <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Antony Todd</b>’da yemekteydi. Ama ben orada bulunmadığım için size geceyi aktaramıyorum. Gelelim açılış gününe: Açılışımız çok güzel oldu. Galerinin duvarlarını sergi için rengarenk yapmıştık. Resimler de renkli zaten. E, bir de Hunt’ın her renkten çizgili ceketi de eklenince tam bir bahar sergisi oldu. Herkesin gözü gönlü açıldı. Galeriyi gezen sanatseverlerden olumlu puan aldık. Başarılı bir gece geçirdikten sonra Hunt’ı ertesi sabah ülkesine uğurladık. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhbDMIfn0cm9pS051xvt_9-Mq2B9Kjn9HE6Zcb7DRIXVsKTtMR4lHV85uzNtmarBo_cqHyGN78B-vP4PghZ9loc6wFS4WSHB8iZr7fmf0Zs3lG1FQtshEept_fbp8VO9D0_HB-cd_tatUs/s1600/DSC00845.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" qda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhbDMIfn0cm9pS051xvt_9-Mq2B9Kjn9HE6Zcb7DRIXVsKTtMR4lHV85uzNtmarBo_cqHyGN78B-vP4PghZ9loc6wFS4WSHB8iZr7fmf0Zs3lG1FQtshEept_fbp8VO9D0_HB-cd_tatUs/s320/DSC00845.JPG" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu arada bu muhteşem sergiyi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">27 Nisan</b>’a kadar Mabeyn Gallery’de gezebilirsiniz. Ben, New Yorklu bu kadar ünlü bir ressam ayağınıza kadar gelmişken kaçırmamanızı tavsiye ederim!</span></div>begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-25361079209338843342012-04-01T18:59:00.001-07:002012-04-03T11:19:27.754-07:00Nisan Ayında İstanbul'da Ne Yapılır?<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;">Bahar mevsimi iyice kendini göstermeye başladı. Uzunca bir kıştan sonra artık sabahları nihayet güneşli, cıvıl cıvıl günlere uyanıyoruz. Akşamları da hava geç kararıyor. Enerjimiz yerinde, böylece bolca sosyalleşebiliriz</span><span style="font-family: Wingdings; font-size: 12pt; line-height: 115%; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-char-type: symbol; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin; mso-symbol-font-family: Wingdings;"><span style="mso-char-type: symbol; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></span><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"> Bu güzel günleri kültür-sanat aktiviteleriyle değerlendirmek isteyenlere işte birkaç tavsiye:</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLnMC7gvAgDfw4N-okyiHUhbJAKcWgwgH23NxkAJXbrdq4M_k53zf4fesU_TBdw4oPcP45SQJbva71clheOSUyhfiu6li6P4-SHryINe4a3AhTxJnRH9243XrsEc98AJEM_KZ29a7S46c/s1600/magnifica+presenza.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" dea="true" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLnMC7gvAgDfw4N-okyiHUhbJAKcWgwgH23NxkAJXbrdq4M_k53zf4fesU_TBdw4oPcP45SQJbva71clheOSUyhfiu6li6P4-SHryINe4a3AhTxJnRH9243XrsEc98AJEM_KZ29a7S46c/s320/magnifica+presenza.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;">Öncelikle 6 Nisan’da gösterime girecek olan yeni <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ferzan Özpetek</b> filmi ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Magnifica</b> <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Presenza (Şahane Misafir)</b>’yı izlemenizi tavsiye ederim. Ben bir Ferzan Özpetek hayranı olarak filmi dört gözle bekliyorum. Geçen haftalarda ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">The Whiskey Festival</b>’ kapsamında Ferzan Özpetek konuk edildi. Yeni filmin de fragmanı gösterildi. Maalesef filmin alt yazıları yetişmediği için ön gösterimi yapılamadı. Gerçi ben İtalyanca’sına da razıydım ama</span><span style="font-family: Wingdings; font-size: 12pt; line-height: 115%; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-char-type: symbol; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin; mso-symbol-font-family: Wingdings;"><span style="mso-char-type: symbol; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></span><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"> Fragmandan anlaşılacağı üzere Özpetek yine çok ilginç karakterler yaratmış. Ayrıca film müziği olarak yine bir <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Sezen Aksu</b> bestesi seçmiş. Parça o kadar başarılı ki İtalya’da ‘en çok dinlenenler listesi’nde ilk sıraya oturmuş bile. Ayrıca filmin tek Türk oyuncusu <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Cem Yılmaz</b>. Filmin konusu şu şekilde ortaya çıkmış: Ferzan Özpetek bir arkadaşıyla sohbet ederken arkadaşı etrafında bazı var olmayan <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>karakterler gördüğünü söylemiş. Delirdi mi bu adam diye düşünürken bu hikayeden çok ilginç bir film çıktı diyor, Özpetek. Mutlaka izleyin!</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhvIv2Q19gqL3FO4XrsqMpeI_CI3buxUa-PWtbjyzZGDpK6SEAfUert3IvUHbq1fHBjuTkHNH0AILrFTh5x88hyFJesxSw_93gwvyOG3Y3sXl3GMNZnGikxyJU3wFfw08U9NKSzsKVoLEc/s1600/hunt+slonem.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" dea="true" height="245" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhvIv2Q19gqL3FO4XrsqMpeI_CI3buxUa-PWtbjyzZGDpK6SEAfUert3IvUHbq1fHBjuTkHNH0AILrFTh5x88hyFJesxSw_93gwvyOG3Y3sXl3GMNZnGikxyJU3wFfw08U9NKSzsKVoLEc/s320/hunt+slonem.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;">Mabeyn Gallery</span></b><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;">’de 5 Nisan’da Amerikalı ünlü sanatçı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hunt Slonem</b>’in sergisi açılıyor. Hunt Slonem, ilk kez bir kişisel sergi için Türkiye’ye geliyor. Slonem’in işleri bugün 100’den fazla müzede sergileniyor. Bunların arasında <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Metropolitan</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Smithsonian</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Guggenheim</b> gibi dünyaca ünlü müzeler de bulunuyor. Slonem’in kendine özgü bir tarzı var. Daha çok birlikte yaşadığı papağanları, tavşanları ve değişik kuş cinslerini resmediyor. Sanat direktörlüğünü bizzat benim yaptığım, Mabeyn Gallery’de renkli duvarlar ve altın varaklı çerçeveler eşliğinde sunduğumuz bu sergiyi gezmenizi tavsiye ederim. Sizi yaza hazırlayacak, emin olun!</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHG3pQ_AWUlmPkA3SR4yjM-50Ms5FdcAbwLxi22rscri5SclBLWrVH6cW8TT7KUrMqsl7K94k0JQr0OLuHVTYNo3tCU8Dy1hLSFrAsT_5U5435TqQ8o0ZkKvRdQaVeu7d4zzPSA8VGVb8/s1600/alan+istanbul-contemp.+street+art.bmp" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" dea="true" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHG3pQ_AWUlmPkA3SR4yjM-50Ms5FdcAbwLxi22rscri5SclBLWrVH6cW8TT7KUrMqsl7K94k0JQr0OLuHVTYNo3tCU8Dy1hLSFrAsT_5U5435TqQ8o0ZkKvRdQaVeu7d4zzPSA8VGVb8/s320/alan+istanbul-contemp.+street+art.bmp" width="278" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">5 Nisan’da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Chalabi Art Gallery</b>’de sevgili <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Sezin Aksoy</b>’un kişisel sergisi açılıyor. 6 Nisan’dan itibaren ise <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Arter</b>’de, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Başak Doğa Temür</b>’ün küratörlüğünü yaptığı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Nevin Aladağ</b>’ın ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Sahne</b>’ adlı sergisini izleyebilirsiniz. Yine 5 Nisan’da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Alan İstanbul</b>’da bir ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Contemporary Street Art</b>’ sergisi açılıyor. Yerli ve yabancı 10 sanatçının katılımıyla düzenlenen kolektif sergi, çağdaş sokak sanatını yorumlayacak. </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEyC04Ab_gn0EX1_uljEWQQRYX3rbaGjX5t8V1IpnQpEP7rzqSIJJxjjnao6zHuOgLm7bAa2juRshZ5uFeUYCvITDNu8Dy2EBSerkJGaAnkpbnyzuZAHOi08bqgrH5KTH_l95TwKuJJtc/s1600/carmen.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" dea="true" height="265" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEyC04Ab_gn0EX1_uljEWQQRYX3rbaGjX5t8V1IpnQpEP7rzqSIJJxjjnao6zHuOgLm7bAa2juRshZ5uFeUYCvITDNu8Dy2EBSerkJGaAnkpbnyzuZAHOi08bqgrH5KTH_l95TwKuJJtc/s320/carmen.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;">TIM Show Center</span></b><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;">, nisan ayında İspanya’nın ünlü flamenko ustası <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Maria Carrasco</b> ve grubunu konuk ediyor. Grup, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Prosper Merimee</b>’nin klasik eseri <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Carmen</b>’i özgün bir koreografi eşliğinde sanatseverlerle buluşturuyor. Daha önce ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Carmen</b>’ izlediyseniz de izlemediyseniz de gitmenizi öneririm. </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhTW4vdalxT7k0fQg9ksAw4NWp5TH8AFqwuSU1-9PIsBYz3F3hidhPourqiGaJDKhLj7KKE4bsuVXArrSwN049eBqDALjM3-qZkus13mWYajZGXtM-_O-eKos6SAJJ0YcL5xsXUuMKUzzU/s1600/ariadne+naxosta.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" dea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhTW4vdalxT7k0fQg9ksAw4NWp5TH8AFqwuSU1-9PIsBYz3F3hidhPourqiGaJDKhLj7KKE4bsuVXArrSwN049eBqDALjM3-qZkus13mWYajZGXtM-_O-eKos6SAJJ0YcL5xsXUuMKUzzU/s1600/ariadne+naxosta.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">14 Nisan’da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kadıköy Süreyya Operası Sahnesi</b>’nde ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ariadne Naxos’ta</b>’ adlı eserin prömiyeri yapılacak. Viyana’nın en zengin adamının evinde düzenlenen ve birbirine rakip iki farklı grubun birer tiyatro eseri sahnelediği geceyi konu alan eser, tek perdelik bir opera. Opera sevenlere duyurulur!</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrt7PAm0tpBC7YBup0S12TIGidvkMuc89JMiFrym2TGWLjNdVUQGue4frMBgqTBIHbk9R_yDtIue6xtkIOTOmNE4k0QTyWyprl9ZYAC8EI6TMGbfbjAMmPvAY1PKjoV9y27GJxUaJ6o7o/s1600/savasan+osmanl%C4%B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" dea="true" height="166" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrt7PAm0tpBC7YBup0S12TIGidvkMuc89JMiFrym2TGWLjNdVUQGue4frMBgqTBIHbk9R_yDtIue6xtkIOTOmNE4k0QTyWyprl9ZYAC8EI6TMGbfbjAMmPvAY1PKjoV9y27GJxUaJ6o7o/s320/savasan+osmanl%C4%B1.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Dünyanın sayılı maket, diorama ve savaş malzemeleri koleksiyonerlerinden <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Nejat Çuhadaroğlu</b>, 12 Nisan’da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yıldız Sarayı</b>’nda ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yaşayan ve Savaşan Osmanlı</b>’ konulu bir sergi açıyor. Sergide, Çuhadaroğlu tarafından tasarlanan maketler de yer alacak. Birinci Dünya Savaşı, İstanbul’un Fethi, Kurtuluş Savaşı gibi önemli tarihi olayların canlandırılacağı sergide asker giysileri, madalyonlar ve silahlar gibi askeri objeler de sergilenecek. </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi3of-EzKM3OPfXiJC03w8P2BbuEbmib4LTXGkL_S3VcmGHwmY6JN6ysQyhy07ej7fuaeKWj0UjEynYtuOxceDo6Gu33wK2YKN_F5ui53oo9MemmyQl42d5cQ3HfWjPR6aOOdW1P6JItxM/s1600/31.istanbul+film+festivali.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" dea="true" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi3of-EzKM3OPfXiJC03w8P2BbuEbmib4LTXGkL_S3VcmGHwmY6JN6ysQyhy07ej7fuaeKWj0UjEynYtuOxceDo6Gu33wK2YKN_F5ui53oo9MemmyQl42d5cQ3HfWjPR6aOOdW1P6JItxM/s320/31.istanbul+film+festivali.jpg" width="224" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;">31. İstanbul Film Festivali</span></b><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"> başladı! <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">IKSV</b>’nin organize ettiği festival kapsamında 31 Mart-15 Nisan tarihleri arasında 200’ün üzerinde film gösteriminin yanı sıra ünlü konukların katılacağı söyleşiler ve atölye çalışmaları yer alacak. Filmleri, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Beyoğlu Atlas</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Fitaş</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Pera Müzesi</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">City’s sinemaları</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kadıköy Rexx</b>’te izeyebilirsiniz. </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSsGiJVRCjccvFDm8m6IhGvrmsg5PR4Pp1fUTlG1bdnM1n9Pks30hIgJnkC5bG5aQYVPBthZ3ILntzZNvrO6Tp0zrf1WGwhsfxrZbYQS2VsXAYTyngJCU-b5AZbyMFwK-5KW4e2FpMUDo/s1600/erkan+ogur.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" dea="true" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSsGiJVRCjccvFDm8m6IhGvrmsg5PR4Pp1fUTlG1bdnM1n9Pks30hIgJnkC5bG5aQYVPBthZ3ILntzZNvrO6Tp0zrf1WGwhsfxrZbYQS2VsXAYTyngJCU-b5AZbyMFwK-5KW4e2FpMUDo/s320/erkan+ogur.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">24 Nisan’da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Borusan Müzik Evi</b>, usta müzisyen <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Erka</b></span></span><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">n Oğur</b>’u müzikseverlerle buluşturuyor. Oğur’un konuk sanatçı olarak katılacağı bu dinletide genç kuşağın gelecek vadeden temsilcilerinden <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Erdem Şimşek</b> sahne alacak. İlk bölümde kendi bestelerine yer verecek olan Şimşek ikinci bölümde ise Oğur’un katılımıyla birlikte dinleyicileri doğaçlama bir yolculuğa çıkaracak. </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgaC1rsAEjgiC1yk0IhpvtC-7Ry9aWQHqamOU_Fny1Fo55MoS4KjusRib4aU7j7ys7hP2QuNx1VyriMC76lgxjdF_5a1E-Hcy95kqJ4r_fVZqXMcw1ty43Z6PVNLaCkWOc5oYP-dJZBXW0/s1600/tophane+art+walk.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" dea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgaC1rsAEjgiC1yk0IhpvtC-7Ry9aWQHqamOU_Fny1Fo55MoS4KjusRib4aU7j7ys7hP2QuNx1VyriMC76lgxjdF_5a1E-Hcy95kqJ4r_fVZqXMcw1ty43Z6PVNLaCkWOc5oYP-dJZBXW0/s1600/tophane+art+walk.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;">Tophane Art Walk</span></b><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"> etkinlikleri kapsamında 8 Nisan Pazar günü ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Open Sunday</b>’ ilan edilmiş ve Tophane’de bulunan birçok galeri o gün kapılarını saat 18.00’a dek açık tutuyor. Gezebileceğiniz galeriler ise şöyle: <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Galeri Nev</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">NON</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Pi Artworks Galatasaray</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">CDA Projects</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Galeri Zilberman</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Pg Art Gallery</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Pi Artworks Tophane</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Daire</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Elipsis Gallery</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Galeri Mana</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Galeri Apel</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Edisyon</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">artSümer</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hayaka Artı</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">mars</b>. </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJrOnaQUlEXX3SxUJNK-HPw_6_GEShbSVocFdMnhnIky6GtVtMU40OrfEhYQ3n58DxcVxItlbrlkoySzSimJvBr3LuSSUR0Vav6pXec5SE9j6XAqWs4Ygi222SDtu-qEMV9PNdQBMEwRQ/s1600/buika.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" dea="true" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJrOnaQUlEXX3SxUJNK-HPw_6_GEShbSVocFdMnhnIky6GtVtMU40OrfEhYQ3n58DxcVxItlbrlkoySzSimJvBr3LuSSUR0Vav6pXec5SE9j6XAqWs4Ygi222SDtu-qEMV9PNdQBMEwRQ/s320/buika.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"></span><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ve son olarak, İş Sanat’ta 13 Nisan’da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Buika</b>, en iyi şarkılarını topladığı ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">En Mi Piel</b>’ adlı best of albümündeki parçalarla dinleyicilerin huzuruna çıkıyor. Geleneksel copla şarkılarını flamenko, caz ve rumba ritimleriyle birleştiren sanatçının albümleri en çok satanlar listesine girmeye hak kazanmış. Eleştirmenlerin ve dinleyicilerin olumlu notlarını alan Buika’yı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Pedro Almodovar</b>’ın son filmi ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">La Piel Que Habito</b>’da küçük bir rol alarak seslendirdiği şarkısından da tanıyoruz. Ruhunuza dokunacak aşk şarkıları dinlemek istiyorsanız Buika’nın performansını kaçırmayın derim.</span></span></div>begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-23859712087231328372012-03-01T02:21:00.000-08:002012-03-01T02:21:00.847-08:00Mart Ayında İstanbul'da Ne Yapılır?<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"></span><br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Mart ayı geldi. Oley!!! Şu son kış günlerini de atlatalım, sonrası bahar. Ben güneşli havalarda hep daha enerjik ve mutlu olurum. Eminim birçoğunuz da öyle. Hepinize bol aktiviteli, eğlenceli bir mart ayı diliyorum. Bu ay İstanbul’da ne gibi kültürel aktiviteler yapabiliriz, hep birlikte bakalım:</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjePtt5X0OOQHYnaOL7006nIyrH0K-7242mwAY28pQ8y4fDi4QW1lVrtHSo7QRZl6QnomDLeBlZ-AyGhB3QXolUfDI7S4HwFGdaIndwU4_AZWb8__1XYvdJt_WnYmfwygdi46_VfWvD1C4/s1600/soda+gallery-andrew+barton.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="223" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjePtt5X0OOQHYnaOL7006nIyrH0K-7242mwAY28pQ8y4fDi4QW1lVrtHSo7QRZl6QnomDLeBlZ-AyGhB3QXolUfDI7S4HwFGdaIndwU4_AZWb8__1XYvdJt_WnYmfwygdi46_VfWvD1C4/s320/soda+gallery-andrew+barton.jpg" uda="true" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpFirst" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="mso-bidi-font-family: Calibri;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "Times New Roman"; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"><span style="font-family: Verdana;"> </span> </span></span></span>1 Mart’ta <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Soda Galeri</b>’de İngiliz heykel sanatçısı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Andrew Barton</b>’un ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Final Frontier</b>’ adlı sergisi açılıyor.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Bu sergi, Barton’un İstanbul’daki ilk solo sergisi. Sergide yer alan eserlerin konusu daha çok uzay ve din. Sanatçının, ‘MASA : Muslim Auronautics and Space Administration’ adını verdiği bir serisi var. Heykel sevenlerdenseniz bu birbirinden ilginç işleri görün derim.</span></div><div class="MsoListParagraphCxSpFirst" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgK9GXVGTrVcdc3Mqq2uK9xFeMa_sIFjntIx7jz09Ltx6uBK9KxKrnNY9Fg_h8qWQzzE29JM_vI0v51OccE1YK514j_zM01QRI3wLOOG6NB29D1f8YGr8aJwjSjowgMbkAnU0RtsaFjSFo/s1600/rampa-ebru+ozsecen.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="250" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgK9GXVGTrVcdc3Mqq2uK9xFeMa_sIFjntIx7jz09Ltx6uBK9KxKrnNY9Fg_h8qWQzzE29JM_vI0v51OccE1YK514j_zM01QRI3wLOOG6NB29D1f8YGr8aJwjSjowgMbkAnU0RtsaFjSFo/s320/rampa-ebru+ozsecen.jpg" uda="true" width="320" /></a></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="mso-bidi-font-family: Calibri;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "Times New Roman"; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"><span style="font-family: Verdana;"> </span> </span></span></span>2 Mart’tan itibaren <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Rampa</b>’da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ebru Özseçen</b>’in ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Gerçek Aşk Gönül Eşi / True Love Soul Mate</b>’ adlı sergisini ve 7 Mart’tan itibaren de <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İlayda Sanat Galerisi</b>’nde bir grup sergisi olan ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Tema-s-sız/ Themeless Contactless</b>’ adlı sergiyi izleyebilirsiniz.</span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNLROeEBDQUkFgy9LWc1sFKeCU2cwVcN_5tPZufh-gb6ppmSUQOxiOhayw94Mch0N9_jU2XdvtNrlU3we1dMTqN8bsJEoydQ5lZZ0zWw7DfJ9br1N5UfoXGDQtEv9TDuvilkTsQ4i3qS0/s1600/tim-incesaz+konseri.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNLROeEBDQUkFgy9LWc1sFKeCU2cwVcN_5tPZufh-gb6ppmSUQOxiOhayw94Mch0N9_jU2XdvtNrlU3we1dMTqN8bsJEoydQ5lZZ0zWw7DfJ9br1N5UfoXGDQtEv9TDuvilkTsQ4i3qS0/s1600/tim-incesaz+konseri.jpg" uda="true" /></a></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="mso-bidi-font-family: Calibri;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "Times New Roman"; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"><span style="font-family: Verdana;"> </span> </span></span></span>3 Mart ‘ta <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Tim Show Center Maslak</b>’ta 40 kişilik yaylı çalgılar orkestrası eşliğinde ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İncesaz Konseri </b>‘ düzenlenecek. Solistler <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Dilek Türkan</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Bora Ebeoğlu</b>’nun seslendireceği şarkıdan tangoya, operetten türküye kadar birçok unutulmaz eser dansçılar eşliğinde muhteşem bir koreografiyle sahneye konulacak. Farklı bir müzik deneyimi yaşamak isteyenlere duyurulur.</span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiq8sjxjjF3i-In0N_C_lJxxXOlt0eq8X0m9DisafocWsn7d9V7DQDx219YtTgczGqYN49bUZoKG_EBVRByKGL6_IzUPXIgjdOL_Mj04kiwG7vdoPSpJ9u4QoShx5cAzK7EEThmeQpQvAE/s1600/mabeyn-turgut+mutlugoz.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiq8sjxjjF3i-In0N_C_lJxxXOlt0eq8X0m9DisafocWsn7d9V7DQDx219YtTgczGqYN49bUZoKG_EBVRByKGL6_IzUPXIgjdOL_Mj04kiwG7vdoPSpJ9u4QoShx5cAzK7EEThmeQpQvAE/s320/mabeyn-turgut+mutlugoz.jpg" uda="true" width="282" /></a></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt; mso-add-space: auto;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> 8 Mart’ta <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Mabeyn Gallery</b>’de genç yeteneklerden <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Turgut Mutlugöz</b>’ün sergisi açılıyor.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Serginin sanat direktörlüğünü de ben yapıyorum. Bu sefer işin içindeyim yani<span style="font-family: Wingdings; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-char-type: symbol; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-symbol-font-family: Wingdings;"><span style="mso-char-type: symbol; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></span>Sizlerle sergi hakkında daha detaylı bilgi içeren bir yazı paylaşacağım elbette ama yolunuz düşerse galeride sizleri konuk etmekten mutluluk duyarım. İlgileniyorsanız bana e-mail atabilirsiniz.</span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxSvw8iL2bYSce116foN7hW4Nc8m2UiyeMC98xmweiPI0dLwc67X9txzcRj26KmQhFjri920hBNgXHdWuSNDpLCqFPP9mwzq00PbaR1SP8sT4wxL2ZWMMx7HKtFdXdMR9xAkKW43cPklE/s1600/aya+irini-erdal+akkaya.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxSvw8iL2bYSce116foN7hW4Nc8m2UiyeMC98xmweiPI0dLwc67X9txzcRj26KmQhFjri920hBNgXHdWuSNDpLCqFPP9mwzq00PbaR1SP8sT4wxL2ZWMMx7HKtFdXdMR9xAkKW43cPklE/s1600/aya+irini-erdal+akkaya.jpg" uda="true" /></a></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">10 Mart’ta <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Aya İrini</b>’de çok ilginç bir konser var. Almanya’nın en köklü filarmoni orkestralarından biri olan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Duisburg Filarmoni Orkestrası</b> ve ülkemizin önde gelen genç bağlama virtüözü <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Erdal Akkaya</b> dinleyicilerine bir müzik ziyafeti vaat ediyor. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hendrik Vestmann</b> yönetimindeki Duisburg Filarmoni Orkestrası konserde <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Schubert</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Mendelssohn </b>gibi seçkin bestecilerin eserlerine yer verecek. Erdal Akkaya solist olarak sahne alacağı konserde filarmoni orkestrası eşliğinde kendine has tarzıyla Yalnızlık, İki Yaka, Rüzgarla Bir gibi bestelerini yorumlayacak.</span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjS47xrqQj5CZagiZ69tNnOIs3rsijbTAEZVlEC6OqxYhWvNyxbEnq3KRLdxfK376LLHo9iZ9LHaENMt1vwblY9D98ddBc5_bC3FImJNJd5Bnd10pWbRbfsWmg71HpchTjq5YIufypoUCI/s1600/rembrandt+ve+%C3%A7a%C4%9Fda%C5%9Flar%C4%B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjS47xrqQj5CZagiZ69tNnOIs3rsijbTAEZVlEC6OqxYhWvNyxbEnq3KRLdxfK376LLHo9iZ9LHaENMt1vwblY9D98ddBc5_bC3FImJNJd5Bnd10pWbRbfsWmg71HpchTjq5YIufypoUCI/s1600/rembrandt+ve+%C3%A7a%C4%9Fda%C5%9Flar%C4%B1.jpg" uda="true" /></a></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> Bildiğiniz üzere yakın zamanda kuruluşunun 10. yılını kutlayan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Sakıp Sabancı Müzesi</b>’nde ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Karanlıkla Işığın Buluştuğu Yerde…Rambrandt ve Çağdaşları-Hollanda Sanatının Altın Çağı</b>’ sergisi açıldı. Daha önce de belirttiğim gibi bu sene Hollanda ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 400. yılı. Bu sayede ülkemizde, Hollanda bağlantılı birçok kültürel aktivite organize ediliyor. Ama bunlardan en önde geleni bu sergi diyebiliriz. Sergide, Rembrandt’ın yanı sıra aralarında Hollanda resminin önde gelen isimlerinin de bulunduğu 59 sanatçıya ait 73 tablo, 19 desen ve 18 objeden oluşan toplam 110 eser sanatseverlerle buluşuyor. Sergi, 10 Haziran’a kadar devam edecek.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Fakat mart ayı bu sergiyi gezmek için çok uygun.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Ayağımıza kadar gelmişken sakın bu sergiyi kaçırmayın! </span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0cp3Oy7KzQBnMkqBdIeaH8yAi5ko5_UEbHRahf0LKTNwbrG_DD4dRALn3GH5RVChl8tJpBIe-TUeL2IbkeVHUJkTOM8jFZhAG53dgOx8KzoBaPK7g6dYbaM2oFZmaav65P8OCkq2cbcM/s1600/sureyya-hurrem+sultan.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0cp3Oy7KzQBnMkqBdIeaH8yAi5ko5_UEbHRahf0LKTNwbrG_DD4dRALn3GH5RVChl8tJpBIe-TUeL2IbkeVHUJkTOM8jFZhAG53dgOx8KzoBaPK7g6dYbaM2oFZmaav65P8OCkq2cbcM/s1600/sureyya-hurrem+sultan.jpg" uda="true" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">17 Mart’ta <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Süreyya Operası</b> sahnesinde ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hürrem Sultan</b>’ balesinin prömiyeri gerçekleşecek. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İstanbul Devlet Opera ve Balesi</b>’nin sahneye koyduğu, koreografisini <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Oytun Turfanda</b>’nın, orkestra şefliğini ise <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Murat Kodallı</b>’nın yaptığı balenin konusu ise Kanuni’nin baş kadını olmayı başaran Hürrem Sultan’ın yanlış bilgilerle şehzade Mustafa’yı öldürtüp kendi oğlunu onun yerine geçirme çabası. Prömiyerden sonra mart ayında 4 ayrı gösterim daha yapılacak. </span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEifZ58qyZjlnR9Vy7CgLNJ0g3Lg4JQylO9RWBQDV_oPresHBKZBtnBmtmtLGLO-dGNpRqg9I5H92WOUHb7kCQJkPM1yPmMi5Svdv4BIKX6gJpQpkr_oZ-0qfMJUtNc5cvjPHq_jMCoV3fU/s1600/arter-mona+hatoum.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEifZ58qyZjlnR9Vy7CgLNJ0g3Lg4JQylO9RWBQDV_oPresHBKZBtnBmtmtLGLO-dGNpRqg9I5H92WOUHb7kCQJkPM1yPmMi5Svdv4BIKX6gJpQpkr_oZ-0qfMJUtNc5cvjPHq_jMCoV3fU/s1600/arter-mona+hatoum.jpg" uda="true" /></a></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="mso-bidi-font-family: Calibri;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "Times New Roman"; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"><span style="font-family: Verdana;"> </span> </span></span></span>17 Mart’ta <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Arter</b>’de <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Emre Baykal</b> küratörlüğünde <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Mona Hatoum</b>’un ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hala Buradasın</b>’ adlı sergisi sanatseverlerle buluşacak. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Akbank Sanat</b>’da ise 14 Mart’ta ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Aftermath/Hesaplaşma</b>’ adlı grup sergisi açılıyor. Küratörlüğünü <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Başak Şenova</b>’nın yaptığı sergi ‘bellek’ ve ‘kötülük’ arasındaki ilişkiyi, geçmişe dönük hesaplaşmaları, unutmak ve unutmamak arasındaki gel-git durumunu konu alıyor. </span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLwrjmlAgOjX8UCiECQ1OoAJ_8OkLrfKxskWQ_lgFVjf-kmqRXBD7O8cBjiZ7rPgXa5YcK2-vgntqd-KZo2Vn4EuTJTPKJJmAHr2KFfh31kgWcu5WzOKDaISEB-f06wS6XAfR6yOpmWxE/s1600/ilhan+er%C5%9Fahin.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="194" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLwrjmlAgOjX8UCiECQ1OoAJ_8OkLrfKxskWQ_lgFVjf-kmqRXBD7O8cBjiZ7rPgXa5YcK2-vgntqd-KZo2Vn4EuTJTPKJJmAHr2KFfh31kgWcu5WzOKDaISEB-f06wS6XAfR6yOpmWxE/s320/ilhan+er%C5%9Fahin.jpg" uda="true" width="320" /></a></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="mso-bidi-font-family: Calibri;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "Times New Roman"; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"><span style="font-family: Verdana;"> </span> </span></span></span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Babylon</b>’da 1 Mart gecesi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İlhan Erşahin’s Istanbul Sessions</b> ikinci albümleri <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Night Rider</b>’ın çıkışını bir lansman partisi ile kutlayacak. Yine Babylon’da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Goethe Institut </b>işbirliğiyle 3 Mart’ta ekolojik-tekno müziğinin kurucusu Alman <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Dominik Eulberg</b> bir konser veriyor. 7-8 Mart’ta ise Fransız soul sanatçısı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ben L’Oncle</b>’u Babylon sahnesinde izleyebilirsiniz. </span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjecYUZ_-hbD99Kx-tKfCr76zTkxCVmJxtAwUBh_am84DXKbzqx8Go9vawVrneQtYfurN5L6eNzzCwh2PU-DkCamZxcWc2ZdrhW_EG00-7pL0ARye3uC9XHzNV7wk5CakUqGeQZak1qaGg/s1600/genco+erkal.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjecYUZ_-hbD99Kx-tKfCr76zTkxCVmJxtAwUBh_am84DXKbzqx8Go9vawVrneQtYfurN5L6eNzzCwh2PU-DkCamZxcWc2ZdrhW_EG00-7pL0ARye3uC9XHzNV7wk5CakUqGeQZak1qaGg/s320/genco+erkal.jpg" uda="true" width="320" /></a></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="mso-bidi-font-family: Calibri;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "Times New Roman"; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"><span style="font-family: Verdana;"> </span> </span></span></span>2 Mart’ta <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Muammer Karaca Tiyatrosu</b>’nda çağımızın en büyük yazarlarından biri olan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Bertolt Brecht</b>’in hayatını konu alan yazarın şiir, şarkı ve öykülerinden <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Genco Erkal</b>’ın uyarladığı müzikli kabare oyunu ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ben Bertolt Brecht</b>’ adlı oyunu izleyebilirsiniz. Oyun dünyanın düzeni, kadının konumu, savaş ve barış gibi konuları ele alıyor. </span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMTLxspd_1je6EFpycLRXSrSO-vfwDX5ZlLY8Bhhld6astvEuFHGe8M22LCFzNf5NtYceQeRMAkXx6RfgGW3JL_ev1Di0nE9-OHblM5gXx67dML3d2YtZeVudYOZrk7VrqMm9HdOEL75s/s1600/malia.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMTLxspd_1je6EFpycLRXSrSO-vfwDX5ZlLY8Bhhld6astvEuFHGe8M22LCFzNf5NtYceQeRMAkXx6RfgGW3JL_ev1Di0nE9-OHblM5gXx67dML3d2YtZeVudYOZrk7VrqMm9HdOEL75s/s320/malia.jpg" uda="true" width="320" /></a></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="mso-bidi-font-family: Calibri;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "Times New Roman"; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"><span style="font-family: Verdana;"> </span> </span></span></span>Caz ve soul müzik ustası <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Malia,</b> ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Black Orchid</b>’ adlı son albümü için çıktığı turne kapsamında 24 Mart’ta <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Tamirane</b>’de bir konser verecek. Bu konser bu sene 15. yılını kutlayan Garanti Caz Yeşili konserleri kapsamında gerçekleşecek. </span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgluvb5GtvCLY7L5Olvl6RxSK7SX205J_xqPFaKeRLQCMa_Nxbyk_hu0fKWLhfUwO23RmEbd-kDhFNr7fX0rX_CCB9JD0bvkwKlLF0mJD0P37Pvz-GAaEJbZA8zPOt5eDYHi5YUcs25OmE/s1600/bobby_mcferrin.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="319" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgluvb5GtvCLY7L5Olvl6RxSK7SX205J_xqPFaKeRLQCMa_Nxbyk_hu0fKWLhfUwO23RmEbd-kDhFNr7fX0rX_CCB9JD0bvkwKlLF0mJD0P37Pvz-GAaEJbZA8zPOt5eDYHi5YUcs25OmE/s320/bobby_mcferrin.jpg" uda="true" width="320" /></a></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpLast" style="margin: 0cm 0cm 10pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="mso-bidi-font-family: Calibri;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "Times New Roman"; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"><span style="font-family: Verdana;"> </span> </span></span></span>Ve son olarak <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İş Sanat</b>’tan bir bomba.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>28 Mart’ta dünyaca ünlü ses sanatçısı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Bobby McFerrin</b> İş Sanat’ta solo bir konser verecek. Sanatçıyı ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Don’t Worry Be Happy</b>’ adlı eserinden de hepimiz çok iyi tanıyoruz. On Grammy ödüllü, muhteşem sesi ve tekniğiyle hafızalara kazınan McFerrin’ı kaçırmayın derim.</span></div><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"></span>begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-49671825108753311422012-02-11T03:43:00.000-08:002012-02-20T03:57:18.905-08:00Van Gogh Alive<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEii_st4CGQ2WpsXWtFuBFMSX6OmTXeI6vakFdineyvTEoMDlOOYv4j4KgA3_gkYr7sotaGpkUPncI5tTcCICYssUezSm80mX8N1Wv7j_pkzNYeBqyavLQP1RLV_wsdgzKI_RAUQ3HQFYB4/s1600/van+gogh+the+experience.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEii_st4CGQ2WpsXWtFuBFMSX6OmTXeI6vakFdineyvTEoMDlOOYv4j4KgA3_gkYr7sotaGpkUPncI5tTcCICYssUezSm80mX8N1Wv7j_pkzNYeBqyavLQP1RLV_wsdgzKI_RAUQ3HQFYB4/s1600/van+gogh+the+experience.jpg" yda="true" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Abdi İbrahim</b> firması ilaç sektörünün duayenlerindendir. Şirketin sahibi olan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Barut</b> ailesi ise sanata olan yakınlığıyla bilinir. Birçok sanat dalını barındıran inanılmaz geniş bir koleksiyonları vardır. Bu sene firmalarının 100. Kuruluş yıldönümü şerefine çok ilginç bir sergiye ev sahipliği yapıyorlar: <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Van Gogh Alive-The Experience. </b></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEis0NhFpE0bTzUin_qF0Egk5KoG4TghDzVkFemlTL8vPkHV7g8yW6VMbcou3OfxTevfXdUUVnGuhzaUzJzHu91hfngqPJW1sPXh0tdg7MYwqH_41te5vrHQEQoFvZPCxgKKGGLef7QMV5o/s1600/van+gogh+antrepo.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEis0NhFpE0bTzUin_qF0Egk5KoG4TghDzVkFemlTL8vPkHV7g8yW6VMbcou3OfxTevfXdUUVnGuhzaUzJzHu91hfngqPJW1sPXh0tdg7MYwqH_41te5vrHQEQoFvZPCxgKKGGLef7QMV5o/s320/van+gogh+antrepo.jpg" width="320" yda="true" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu sergi, bildiğimiz usul bir sergi değil. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Grande Exhibitions Avusturalya</b>’nın yarattığı bu sergi aslında dünyanın birçok ülkesini gezdi. Şimdi ise Türkiye’de! <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Van Gogh</b>’un eserleri 40 adet projektörle duvarlarda, tavanda, kolonlarda ve zeminde bulunan dev panolara yansıtılıyor ve dijital formatta seyirciye sunuluyor. Kendinizi adeta o bildiğiniz meşhur Van Gogh tablolarının içinde buluyorsunuz ve daha önce hiçbir sergide yaşamadığınız bir deneyim yaşıyorsunuz. Üstelik eserler yer yer hareket ediyor! Van Gogh Alive sergisi geleneksel müze kavramını aşıp sanatseverleri resmin hikayesi içinde bir yolculuğa çıkarıyor. Bu sergide teknoloji ve sanatı bir arada deneyimliyorsunuz.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiWueM51N24aReiyUbwEnHXX0WcrwZcqrqu101bTIKcQH8I2ILltfZvAyt6rTJtREbYgTzXkwTiLVYSlivj6pFmX-yGP9dZL6SzQMIM0ONfCAlX7Rddp4_QG2enQXjWjYx4MFa_tzAx32w/s1600/van+gogh+antrpo+2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiWueM51N24aReiyUbwEnHXX0WcrwZcqrqu101bTIKcQH8I2ILltfZvAyt6rTJtREbYgTzXkwTiLVYSlivj6pFmX-yGP9dZL6SzQMIM0ONfCAlX7Rddp4_QG2enQXjWjYx4MFa_tzAx32w/s320/van+gogh+antrpo+2.jpg" width="320" yda="true" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: #3d85c6;">SENSORY4 nedir?</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Van Gogh Alive sergisi SENSORY4 teknolojisi kullanılarak tasarlanmış. Daha detaylı açıklamak gerekirse yüksek çözünürlüklü kırk adet projeksiyon, çok kanallı animasyonlar ve sinema kalitesindeki ses sisteminin birleşmesinden oluşan bu sistem, kristal netliğinde görüntü kalitesi sağlayarak izleyicide dokunma hissi uyandıracak kadar gerçek görüntüler sağlamakta. Görsel bir şölen yaratan sistem, ziyaretçilere nefes kesici bir deneyim yaşatmak için programlanmış.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjA9Rz2tlrHWzHUIToIdN39qVqHv3sBhLylqj8kRp0WeG21k37e8LmuHMeEYZ7C2-0WqWInBa229-zJeLfogCzhxo_6uBfsDi8oj95c94bXqJ_O7aZksaDWJ5oeonkSz_wnMFoHuoH8Q-o/s1600/van+gogh+portre.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="165" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjA9Rz2tlrHWzHUIToIdN39qVqHv3sBhLylqj8kRp0WeG21k37e8LmuHMeEYZ7C2-0WqWInBa229-zJeLfogCzhxo_6uBfsDi8oj95c94bXqJ_O7aZksaDWJ5oeonkSz_wnMFoHuoH8Q-o/s320/van+gogh+portre.jpg" width="320" yda="true" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: #3d85c6;">Van Gogh hakkında</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Vincent Willem Van Gogh</b> 1853’te Kuzey Hollanda’nın tarımsal bölgelerinden birinde Protestan bir rahibin oğlu olarak dünyaya geldi. Sanat dünyasına girişi ise henüz 16 yaşında amcasının ortağı olduğu sanat simsarlığı şirketi olan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Goulip et Cie</b>’de orijinal ve röprodüksiyon resimler satarak oldu. 6 sene kadar bu şirkette çalışıp sanat piyasası ve eser fiyatlarını öğrendikten sonra Londra ve Paris’e giderek birçok ressamın eserlerini inceleme fırsatı buldu. Özellikle <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Jean-François Millet</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Barbizon Okulu</b>’ndan diğer realist ressamların çalışmalarından etkilendi. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">1876’da yaşadığı karşılıksız aşk onu depresyona sokunca işinden kovuldu ve 4 yıl boyunca kendini din eğitimine vererek misyoner oldu. Fakat bu işte de tutunamadı. 1880’de sanata döndü. 19. Yüzyıldaki hem empresyonizm hem de post empresyonizm akımlarından etkilenen Van Gogh zamanının en önemli ressamlarından <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Monet</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Pissarro</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Bernard</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Gauguin </b>gibi sanatçılardan ilham aldı. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sadece 10 yıl boyunca aktif olarak ressamlık yapmasına rağmen kendi kendini yetiştirdi.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Bu süre zarfında yaklaşık olarak 930 adet resim ve 1100 adet çizim ve taslak olmak üzere 2000’den fazla eser üretti. Ne yazık ki yaşadığı süre zarfında satılan tek eseri ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kırmızı Üzüm Bağı</b>’dır. Bugün ise Van Gogh eserleri dünya çapındaki açık arttırmalarda milyonlarca dolara satılmaktadır. ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Dr. Gachet’nin Portresi</b>’ adlı eseri hala dünyada bir açık arttırmada satılan en pahalı resim olma rekoruna sahiptir.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEieDy34ev03izEOGndVs5WtzbRBWBEMp_FuLvtCaLigCgIhcCRpj3saSdQIRec704aaGQJclcP7DoBpQsMMv4zMpgZLT1-2MtDj1XHC31E3etzS4pF0M_FzVR1aBrwCst1WvO9DexTGkzk/s1600/van+gogh+alive+1.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="166" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEieDy34ev03izEOGndVs5WtzbRBWBEMp_FuLvtCaLigCgIhcCRpj3saSdQIRec704aaGQJclcP7DoBpQsMMv4zMpgZLT1-2MtDj1XHC31E3etzS4pF0M_FzVR1aBrwCst1WvO9DexTGkzk/s320/van+gogh+alive+1.png" width="320" yda="true" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: #3d85c6;">Sergi hakkında</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sergide gösterilen eserler sanatçının 1880-1890 yılları arasındaki çalışmalarını kapsıyor. Aynı zamanda sergi, bugün artık hepimizin iyi bildiği başyapıtlarını yarattığı yerler olan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Arles</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Saint- Remy</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Auvers-sur-Oise</b>’da geçirdiği zaman zarfındaki duygu, düşünce ve ruh halini de yorumlamanızı sağlıyor. Çünkü sergide sadece resimler yok. Van Gogh’un yazdığı mektuplar ve notlar da var. Bu da onu daha iyi anlamanızı sağlıyor. Ben şahsen Van Gogh alıntılarına bayıldım. Aralarında çok etkileyici ve parlak cümleler var. Ayrıca sergi güçlü bir klasik müzik seçkisi ile tamamlanmış. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Eserlerin bu derece büyütülmüş olmasının bir avantajı da tüm detayları görüyor olmanız. Beni en çok büyüleyen ekranların bir anda Van Gogh’un unutulmaz başyapıtı ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Natürmort: Vazoda 12 Ayçiçeği</b>’ nde kullandığı safran sarısına bürünmesi oldu. Sergi, renkleri ve incelikleri yakalama fırsatı sunuyor. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sergide görebileceğiniz bazı önemli eserler şunlar: <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kırmızı Üzüm Bağı</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Natürmort: Vazoda 12 Ay Çiçeği</b>,<span style="mso-spacerun: yes;"> </span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Vincent’ın Yatak Odası</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kulağı Sargılı Otoportre</b> (biliyorsunuz kendisi delirip kulağını kesmişti), <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Teras Kafe</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Sandalye ve Pipo</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ren Nehrinde Yıldızlı Bir Gece</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Süsen Çiçekleri</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yıldızlı Gece</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Otoportre</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Açılmış Badem Ağacı</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Auvers’de Kilise</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Doktor Gachet’nin Portresi</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Buğday Tarlası ve Kargalar</b>…</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Farklı bir deneyim yaşamak istiyorsanız sergiyi gidip gezmenizi öneririm. Ama esas önerim <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Amsterdam</b>’a yolunuz düşerse <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Van Gogh Museum</b>’a gitmeniz. Tüm bu eserleri, hatta çok daha fazlasını yerinde görmelisiniz. Beni hayatım boyunca en etkileyen müzelerden biri oldu açıkçası. Gerçekten olağanüstü ama bu farklı bir yazı konusu. İlerleyen zamanlarda daha detaylı bu müzeden bahsedeceğim. Şimdilik Van Gogh Alive-The Experience ile idare edin<span style="font-family: Wingdings; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-char-type: symbol; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin; mso-symbol-font-family: Wingdings;"><span style="mso-char-type: symbol; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></span> Sergi, 15 Mayıs 2012 tarihine kadar Karaköy’deki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Antrepo 3</b>’te izlenebilir.</span></div>begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-8688979218779740102012-02-01T01:57:00.000-08:002012-02-01T01:57:00.127-08:00Şubatta İstanbul'da Ne Yapılır?<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Şubat ayına girmiş bulunuyoruz. Kışın tam ortasındayız. Bu sene soğuk ve kar da oldukça etkili. Ama yine de şubatı seviyorum. İnsanın içini ısıtan bir yanı da yok değil hani. Belki doğduğum ay olduğu için torpil geçiyorumdur<span style="font-family: Wingdings; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-char-type: symbol; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-symbol-font-family: Wingdings;"><span style="mso-char-type: symbol; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></span> Kim bilir? Bakalım şubatta İstanbul’da ne gibi kültür-sanat aktiviteleri mevcut:</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><ul style="margin-top: 0cm;" type="disc"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCWQFSLZn4oDQ8T9FoGWeruXjHzc-OV3g5k-Ln-t9dInWJ7_Rq9yVKkmTlMkR0O6g3uCUw4P4mcY_v9Ox620OzVi6gwG5jj_ZD6J5By6SMl8xeti7LU0vO5qv4jiLQmlebXKnagrOewvs/s1600/if+istanbul+afis.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" gda="true" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCWQFSLZn4oDQ8T9FoGWeruXjHzc-OV3g5k-Ln-t9dInWJ7_Rq9yVKkmTlMkR0O6g3uCUw4P4mcY_v9Ox620OzVi6gwG5jj_ZD6J5By6SMl8xeti7LU0vO5qv4jiLQmlebXKnagrOewvs/s320/if+istanbul+afis.jpg" width="284" /></a></div></ul><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><br />
</div><ul style="margin-top: 0cm;" type="disc"><li class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">!f İstanbul Uluslar arası Bağımsız Filmler Festivali</b>, bu sene de 16 Şubat’ta başlıyor. Festival kapsamında, aralarında <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">George Clooney</b>’nin başrolünü oynadığı ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">The Descendants</b>’ ve bir kanser hastasının komediyle karışık dramını anlatan ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">50/50</b>’ gibi hit filmlerin yanı sıra kült filmler, kısa filmler, fantastik filmler ve bağımsız sinemadan örnekler izleyiciyle buluşuyor. Bağımsız sinemanın Paris merkezli organizasyonu <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">L’ACID</b> ise 20. Yılını kutlarken ‘!f Istanbul’a 5 filmlik bir seçkiyle katkıda bulunuyor. Bunlar arasında <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Jacques Nolot</b>’nun meşhur filmi ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Avant que J’Oublie</b>’ de yer alıyor. Ayrıca son günlerde çok konuşulan ve Ahmet Yıldız cinayetini konu alan ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Zenne</b>’ adlı filmin de özel bir gösterimi yapılacak. Festivalde her zamanki gibi ilginç konuklar ve atölye çalışmları da yer alacak. Festival biletleri 3 Şubat’ta indirimli olarak Mybilet’ten satışa çıkıyor. Kaçırmak istemediğiniz filmlerin biletlerini önceden almanızı tavsiye </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">ederim. Daha fazla bilgi için: </span><a href="http://www.ifistanbul.com/tr/"><span style="color: purple; font-family: Verdana, sans-serif;">www.ifistanbul.com/tr/</span></a></li>
</ul><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><br />
</div><ul style="margin-top: 0cm;" type="disc"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEigR05Z6Trj2F3RqtQW7uu0rvfwLgIPpVlOSjpOMN5WMHizJBTU3WL2lAXK_OqTaxacvDRkrL14odZsrX5V-PPqW34dMyJbTg_jCB6WB9J4Ya3J__8gMd4_yCwxaIVfPaMqkbWsuENC8OM/s1600/van+gogh+alive.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" gda="true" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEigR05Z6Trj2F3RqtQW7uu0rvfwLgIPpVlOSjpOMN5WMHizJBTU3WL2lAXK_OqTaxacvDRkrL14odZsrX5V-PPqW34dMyJbTg_jCB6WB9J4Ya3J__8gMd4_yCwxaIVfPaMqkbWsuENC8OM/s320/van+gogh+alive.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><li class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Abdi İbrahim</b>’ ilaç firması bu sene 100. kuruluş yıldönümünü kutlarken bilim ve sanatı bir araya getiriyor. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Van Gogh Alive Dijital Sanat Sergisi</b>’ni sanatseverlerle buluşturmak üzere İstanbul’a getiriyor. Sergide, geleneksel sergileme tekniklerinin aksine yüksek çözünürlüklü projektörler sayesinde Van Gogh’un son dönem eserlerinin duvara, zemine ve hatta tavana yansıtılmış hallerini görebileceksiniz. Bu sergi, izleyiciye ışık, ses ve renklerin karmasının olduğu bir şölen vaat ediyor. Farklı bir deneyim yaşamak için mutlaka gezin. Sergi, Karaköy’de bulunan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Anterepo 3</b>’te 10 Şubat’ta açılıyor. </span></li>
</ul><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><br />
</div><ul style="margin-top: 0cm;" type="disc"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiTTbTprx4MFPEda51QEb-NoFKsRC3ppGiU0uDQgglbKnfBNhRbgby2D2A_uyDaVWrYmfv8z49mNzxlbaaYVZAV0WjITi7m4NAMZCI323N4j3KaZ2QmhLIYBSTqKprJ95mFWJt4H-7V7Kc/s1600/kerem+gorsev+allan+harris.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" gda="true" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiTTbTprx4MFPEda51QEb-NoFKsRC3ppGiU0uDQgglbKnfBNhRbgby2D2A_uyDaVWrYmfv8z49mNzxlbaaYVZAV0WjITi7m4NAMZCI323N4j3KaZ2QmhLIYBSTqKprJ95mFWJt4H-7V7Kc/s320/kerem+gorsev+allan+harris.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><li class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Şubat ayında <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Borusan Müzik Evi</b> programında yine bazı isimler dikkat çekiyor: Ünlü piyanist <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Burçin Büke</b>’nin son albümü ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Gözbebeğim</b>’deki eserlere yer vereceği konseri 11 Şubat’ta. 24 Şubat’ta <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kerem Görsev</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Allan Harris</b>, ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">American Songbook Project</b>’ ile dinleyiciyle buluşuyor. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Torun Eriksen</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İlhan Erşahin</b> konserini ise 25 Şubat’ta yine Borusan Müzik Evi’nde izleyebilirsiniz.</span></li>
</ul><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><br />
</div><ul style="margin-top: 0cm;" type="disc"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5Rp4vVYUxqtpD4s3AkAJ8SlO2ZaGoErCIVVLcSDP0oUAx31NAiw_Z04ec6B9_bGdAN9y4JKvyv0hOafNsUo5TC5xr901l4TIi9FM2v3g-7QTAe-JLpzrm4AwTiu-PuawAy1MNdgS8nfE/s1600/arter.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" gda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5Rp4vVYUxqtpD4s3AkAJ8SlO2ZaGoErCIVVLcSDP0oUAx31NAiw_Z04ec6B9_bGdAN9y4JKvyv0hOafNsUo5TC5xr901l4TIi9FM2v3g-7QTAe-JLpzrm4AwTiu-PuawAy1MNdgS8nfE/s1600/arter.jpg" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><li class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Arter</b>’de 10 Şubat’ta <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Melih Fereli</b>’nin küratörlüğünü yaptığı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Erdem Helvacıoğlu</b>’na ait ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Siyaha Özgürlük</b>’ adlı sergi açılıyor. </span></li>
</ul><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><br />
</div><ul style="margin-top: 0cm;" type="disc"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj64xoFJSXu_wMVCdZkYKYgPt8nWVvJoRxNf4qUJ46cDqvqZIT1J1I2pO9O6qInQytO60P79FTGW4sh7GEozlF14thQT6ZOxtU4j5ggYy6HbsNEv5GVFqdQWffDJI7jOY9R89ntaAesKdE/s1600/sumer+say%C4%B1n-arton.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" gda="true" height="228" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj64xoFJSXu_wMVCdZkYKYgPt8nWVvJoRxNf4qUJ46cDqvqZIT1J1I2pO9O6qInQytO60P79FTGW4sh7GEozlF14thQT6ZOxtU4j5ggYy6HbsNEv5GVFqdQWffDJI7jOY9R89ntaAesKdE/s320/sumer+say%C4%B1n-arton.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><li class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Genç sanatçı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Sümer Sayın</b>’ın ilk kişisel sergisi ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Bir</b> <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">An İçin/For A Moment</b>’, <span style="mso-spacerun: yes;"> </span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">artON</b>’da açıldı. Eserlerinde kinetik enstalasyon, çizim ve animasyon gibi teknikler kullanan sanatçının eserleri 29 Şubat’a kadar artON’da görülebilir.</span></li>
</ul><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><br />
</div><ul style="margin-top: 0cm;" type="disc"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgzOEGRN6Qao0kCUbPfNOyS6PQrMLoS9pOLtDwQ01TNNxEXe1epVX_T0B_byQ82kbh-FEwmddZV_yAZlMOhD_d0nUjVs7Uo96CTHdteEhbD93wzDT1KiSAYhC1zE7H-MH5198vPVBO0mQc/s1600/la+la+la+insan+ad%C4%B1mlar%C4%B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" gda="true" height="209" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgzOEGRN6Qao0kCUbPfNOyS6PQrMLoS9pOLtDwQ01TNNxEXe1epVX_T0B_byQ82kbh-FEwmddZV_yAZlMOhD_d0nUjVs7Uo96CTHdteEhbD93wzDT1KiSAYhC1zE7H-MH5198vPVBO0mQc/s320/la+la+la+insan+ad%C4%B1mlar%C4%B1.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><li class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">16 Şubat’ta <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İstanbul Modern</b>’de iki yeni sergi birden açılıyor. ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">La La La İnsan Adımları</b>’ adlı sergi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Boijmans van Beuningen Müzesi Koleksiyonu</b>’ndan bir seçki sunuyor. Sergi, farklı dönem ve coğrafyalardan gelen 28 sanatçının yapıtlarını 3 ana temada ele alıyor: tarihsel karşılaşmalar, kişisel karşılaşmalar, toplumsal karşılaşmalar. ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Dünden Sonra</b>’ adlı fotoğraf sergisi ise İstanbul Modern’in kendi fotoğraf koleksiyonundan bir seçki sunuyor. Serginin küratörlüğünü Fotoğraf Galerisi’nin yöneticiliğini yapan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Engin Özendes </b>üstleniyor. </span></li>
</ul><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><br />
</div><ul style="margin-top: 0cm;" type="disc"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJ_cxqTuBb0VLaJaW7Rdsdd4J4oF2Qti_9dQa78h12qwuijmx185ZL-jqevjdtG0iRnJcVkFxDZrg3n7sg_AjIvk8Z7cSjxb_rjCPZe8vSct5bRvZKfkCKkwjUCCFB0bhvx0wIspNidIY/s1600/midas%C4%B1n+kulaklar%C4%B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" gda="true" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJ_cxqTuBb0VLaJaW7Rdsdd4J4oF2Qti_9dQa78h12qwuijmx185ZL-jqevjdtG0iRnJcVkFxDZrg3n7sg_AjIvk8Z7cSjxb_rjCPZe8vSct5bRvZKfkCKkwjUCCFB0bhvx0wIspNidIY/s320/midas%C4%B1n+kulaklar%C4%B1.jpg" width="244" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><li class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası</b>’nın şubat ayı programı da yine oldukça hareketli. Ünlü mitolojik eserlerden ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Midas’ın Kulakları</b>’ adlı opera 18 Şubat’ta prömiyerini yapacak. Hikayeyi bilemeyenlere kısa bir özet geçeyim. Güneş Tanrısı Apollon ile Doğa Tanrısı Pan aralarındaki yarışta Frigya kralı Midas’ı hakem olarak seçerler. Yarışta Apollon lir, Pan ise flüt çalacaktır. Midas yarışmanın sonunda Pan’ı galip ilan edince Apollon sinirlenir ve Midas’ın kulaklarını ‘eşek kulakları’na çevirir(Çocukken bu hikaye beni bayağı bir ürkütürdü.) Opera sevenlere bu eseri izlemelerini tavsiye ederim. Bu arada 14 Şubat’ta da yine Süreyya Operası’nda bir ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Sevgililer Günü Konseri</b>’ düzenlenecek. Konserde ünlü müzik virtüözü <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Burçin Büke</b> sahne alacak ve ölümsüz 3 besteci <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Chopin</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Liszt </b>ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Gershwin</b>’i bir araya getirecek. Meraklısına duyurulur!</span></li>
</ul><div class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><br />
</div><ul style="margin-top: 0cm;" type="disc"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhkwvuZigfeQb4gpr0lIY9bnH9sSq3twog6DgDWdYgpLOfRLTq_UEJEFGFlKyjaisAnQRFt96xujGp-4sfE2G1H2oBsUqK3DZBGgSHF3OJjCyAm0HbtdFMBXDRvLC9rdcXAFutLp36T8dY/s1600/pera+muzesi-konstantiniyye.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" gda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhkwvuZigfeQb4gpr0lIY9bnH9sSq3twog6DgDWdYgpLOfRLTq_UEJEFGFlKyjaisAnQRFt96xujGp-4sfE2G1H2oBsUqK3DZBGgSHF3OJjCyAm0HbtdFMBXDRvLC9rdcXAFutLp36T8dY/s1600/pera+muzesi-konstantiniyye.jpg" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div></ul><ul style="margin-top: 0cm;" type="disc"><li class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Şubat ayı boyunca <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Pera Müzesi</b>’nde <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Konstantiniyye’den İstanbul</b>’a adlı 19. Yüzyıl ortalarından 20. Yüzyıla Boğaziçi’nin Anadolu yakası fotoğraflarını konu alan sergiyi izleyebilirsiniz. Fotoğraflar, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Fotoğraf Koleksiyonu’ndan ve bazı özel koleksiyonlardan derlenmiş. Sergi, şehrin geçmişteki çehresini gözler önüne sererken izleyiciyi Anadolu yakası kıyılarında keyifli bir yolculuğa çıkarıyor. </span></li>
</ul><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><br />
</div><ul style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin-top: 0cm;" type="disc"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpdWhdqSNNU_IoliIF15igTBiDf5mdzm9G2YpbkiKHy81nvmXcNlv-g_SWT592ZVuox1NWAEgovPNIFkYvH7F3QOnJPaKGu86SuRazijBrRR0ILLcBTzRDSG8-KcHsLsPgM7SxGmRK-Mw/s1600/ekavart-metin+unsal.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" gda="true" height="258" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpdWhdqSNNU_IoliIF15igTBiDf5mdzm9G2YpbkiKHy81nvmXcNlv-g_SWT592ZVuox1NWAEgovPNIFkYvH7F3QOnJPaKGu86SuRazijBrRR0ILLcBTzRDSG8-KcHsLsPgM7SxGmRK-Mw/s320/ekavart-metin+unsal.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><li class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Mabeyn Gallery</b>’de 7 Şubat’ta <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Alper Bıçaklıoğlu</b>’nun ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yasal Sokak</b>’ adlı sergisi açılıyor. Yine 7 Şubat’ta <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">EkavArt Gallery</b>’de, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Metin Ünsal</b>’ın ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İmgeler Atlası</b>’ adlı sergisi sanatseverlerle buluşuyor. </span></li>
</ul><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><br />
</div><ul style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin-top: 0cm;" type="disc"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-OW4jRACwY9NU46sWg2yXQkJi35nD96P_yVA5bsvB_oPNXnasHtylHZ8ZeGdQtZpRwNFj9ClHHwaW2mXohe5f7GffBc73Nd2s8ySBsSV1d0OISnhDDKdO8JGgTP0zaeTt6LoeldxdtCo/s1600/salt+vanabbe.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" gda="true" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-OW4jRACwY9NU46sWg2yXQkJi35nD96P_yVA5bsvB_oPNXnasHtylHZ8ZeGdQtZpRwNFj9ClHHwaW2mXohe5f7GffBc73Nd2s8ySBsSV1d0OISnhDDKdO8JGgTP0zaeTt6LoeldxdtCo/s320/salt+vanabbe.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><li class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Salt Beyoğlu ve Galata</b>’da ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İstanbul Eindhoven: SaltVanAbbe: 89’dan Sonra</b>’ adlı sergi izlenebilir. Bu sergi, ağırlıklı olarak Salt Beyoğlu’nda yer almakta. Bu sergi Hollanda’nın Eindhoven kentinde yer alan ve önemli bir modern ve çağdaş sanat koleksiyonuna sahip olan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Van Abbemuseum</b> işbirliğiyle gerçekleşiyor. Bu arada, bu sene bu kadar Hollanda bağlantılı sergi olmasının sebebi Türkiye ve Hollanda arasındaki diplomatik ilişkilerin 400. Yılı olması. Salt’ta açılan bu sergi aslında bir serinin başlangıcı. 2012 yılı boyunca bunu takip eden Van Abbemuseum ortaklı sergiler ve etkinlikler olacak. </span></li>
</ul><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><br />
</div><ul style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin-top: 0cm;" type="disc"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2CicTCHy6qK_zWPcYAqbRqyt11spfAD61rVKBXW4-uXm0USY_8RvV2VbLSPjeW8o7i69_vXxxZcUh69Af3qGZNS6tUPAomnWK55d_TxN-c9_vaUp8BEfJzg7xOQcSQ7IEBy3D9TXnLVg/s1600/anadolu+atesi+troya.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" gda="true" height="160" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2CicTCHy6qK_zWPcYAqbRqyt11spfAD61rVKBXW4-uXm0USY_8RvV2VbLSPjeW8o7i69_vXxxZcUh69Af3qGZNS6tUPAomnWK55d_TxN-c9_vaUp8BEfJzg7xOQcSQ7IEBy3D9TXnLVg/s320/anadolu+atesi+troya.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><li class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Genel sanat yönetmenliğini <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Mustafa Erdoğan</b>’ın yaptığı başarılı dans topluluğu <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Anadolu Ateşi</b>, bir Anadolu efsanesine daha can veriyor. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Troya</b>, 17 Şubat’ta <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ülker Sports Arena</b>’da sahneye konulacak. Biletlerinizi şimdiden alın.</span></li>
</ul><div class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><br />
</div><ul style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin-top: 0cm;" type="disc"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFeKGGOl4gyUYyA1eqPz-cwNZbPxZDSeLObQa3NThEBQpnbfvpZGmxlZqW7SQ_xalqHuLJgF5dkfLd3SGaTl6P0vMSY50HhzhZ0w2LroX91KN1BI9nJbTEzo0yZeBIsYDpzfYQeIYZjpo/s1600/monica+molina.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" gda="true" height="252" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFeKGGOl4gyUYyA1eqPz-cwNZbPxZDSeLObQa3NThEBQpnbfvpZGmxlZqW7SQ_xalqHuLJgF5dkfLd3SGaTl6P0vMSY50HhzhZ0w2LroX91KN1BI9nJbTEzo0yZeBIsYDpzfYQeIYZjpo/s320/monica+molina.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><li class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 10pt; mso-list: l0 level1 lfo1;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ve son olarak İş Sanat Kültür Merkezi, tüm dünyada önemli bir hayran kitlesine sahip İspanyol şarkıcı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Monica Molina</b>’yı ağırlıyor. 28 Şubat’taki konserinde sevenleriyle buluşacak olan sanatçı sıcacık sesi ve şarkılarıyla içinizi ısıtacak. Benim gibi Monica Molina hayranıysanız bu fırsatı kaçırmayın!</span></li>
</ul>begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-62703634463982899992012-01-30T14:56:00.000-08:002012-01-30T15:12:00.679-08:00The Artist<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHPG8o7ajAp0CtsB7u2jU6KavjyGeFJ36W7qeuPUHavVxGFI360dPOx0qvyUMxNSD5IOXdJi2BJBR60tIl_ldEvkF2ozodsmt1vgXJM0nuCYzT5m07frNlX2wvh4zW1UYEueYwc9zvpU4/s1600/the+artist+afis.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" gda="true" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHPG8o7ajAp0CtsB7u2jU6KavjyGeFJ36W7qeuPUHavVxGFI360dPOx0qvyUMxNSD5IOXdJi2BJBR60tIl_ldEvkF2ozodsmt1vgXJM0nuCYzT5m07frNlX2wvh4zW1UYEueYwc9zvpU4/s320/the+artist+afis.jpg" width="215" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">İnanılmaz tatlı, sıcacık, çikolatalı sufle gibi bir film! Neden mi bahsediyorum? Bu seneki Oscar adayları arasında izlemeyi en merakla beklediğim ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">The Artist</b>’ten. Sonunda izledim ve hepinize de izlemenizi tavsiye ediyorum. Film, sizi alıp başka bir diyara götürüyor. Son derece sempatik, romantik ve emek harcanmış bir film. The Artist, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Golden Globe 2012</b>’de Komedi/Müzikal dalında en iyi film ödülünü alırken aynı zamanda <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Jean Dujardin</b>’e muhteşem oyunculuğuyla Komedi/Müzikal dalında en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandırdı. Yine <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">2011 Cannes Film Festivali</b>’nde Jean Dujardin, bu filmdeki rolüyle en iyi erkek oyuncu ödülüne layık görüldü. Daha bir çok ödül alan ‘The Artist’, en iyi film, en iyi yönetmen ve en iyi erkek oyuncu da dahil toplam 10 dalda Oscar adayı oldu. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">George Clooney</b>’nin ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">The Descendants</b>’ını henüz izlemedim ama Dujardin’in bu filmdeki performansı ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Moneyball</b>’daki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Brad Pitt</b> performansına kesinlikle basar. Bence Jean Dujardin favori adaylardan. 26 Şubat’ta birlikte izleyip göreceğiz.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEga9OnduGhRJO25-JwNiyEL9hPtL2G9cpFkXmoh-S2Og5NE-famPMHEpwpQ16JIvFzPnorTDCv7cGrNNQsKZ_n-47mCpc8-oKKkbO4XjFbEsrzrNeQ44HNiBMZpuku-CV-Dw71EKRvF4KI/s1600/the+artist+1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" gda="true" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEga9OnduGhRJO25-JwNiyEL9hPtL2G9cpFkXmoh-S2Og5NE-famPMHEpwpQ16JIvFzPnorTDCv7cGrNNQsKZ_n-47mCpc8-oKKkbO4XjFbEsrzrNeQ44HNiBMZpuku-CV-Dw71EKRvF4KI/s320/the+artist+1.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Film, sinema tarihinde önemli bir dönüm noktası olan teknolojik devrimi konu alıyor: Sesin sinemaya girişi. Bildiğiniz üzere 1920’li yılların sonuna kadar sinemada ses yoktu. Oyuncular, sadece jest ve mimiklerle izleyiciye duyguları aktarır ve sinema salonlarında canlı bir orkestra eşliğinde filmler izlenirdi. Eski Charlie Chaplin filmlerinden de gayet net hatırlarsınız. Daha sonra ses, sinemaya girdi ve bu dönemde birçok sanatçının kariyeri olumsuz yönde etkilendi. ‘The Artist’ işte tam da bu sessiz sinemadan sesliye geçiş dönemini anlatıyor. Başrol oyuncumuz <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">George Valentin</b> (<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Jean Dujardin</b>) sessiz sinemanın en karizmatik ve jön yıldızlarından biri. Oynadığı her film büyük başarı kazanan Valentin’in güzel bir eşi, görkemli bir evi ve büyük bir hayran kitlesi var. Bu sırada filmlerde dansçı ve figüran olan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Poppy Miller</b> (<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Berenice Bejo</b>)’la tanışıyor. Genç kız da kendisine hayran. Daha sonra sesin sinemaya girişini ve eski dönemdeki yıldızların gözden düşmesini izliyoruz. Bu yeni dönemde Valentin’in hayatı alt üst olurken Poppy Miller hızla ve şımarıkça yükselmeye başlıyor. Valentin sahip olduğu her şeyi, karısını, evini, mal varlığını teker teker kaybediyor. Filmin sonunda ise Valentin’e hayran Poppy’nin vefakar aşkıyla kendisi için yepyeni bir umut doğuyor.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgl7NtMEp9CZR8nQ2PagoGu5VklFp4JxTUD0x57fuTJaBhVCdP6LAMJGsU0xpcZJRDdIhftiE0Q0njof7AmlzRETFLzUT-QKBcECiwI-wsBleuguubwT9ld32Yfz9IDl64AjFaJiWkMQOI/s1600/the+artist+2.bmp" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" gda="true" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgl7NtMEp9CZR8nQ2PagoGu5VklFp4JxTUD0x57fuTJaBhVCdP6LAMJGsU0xpcZJRDdIhftiE0Q0njof7AmlzRETFLzUT-QKBcECiwI-wsBleuguubwT9ld32Yfz9IDl64AjFaJiWkMQOI/s320/the+artist+2.bmp" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Film, sinema sanatının sessiz dönemine bir saygı duruşu niteliğinde diyalogsuz, sessiz, siyah-beyaz ve saniyede 22 kare ile çekilmiş. Filmi sahnelere uygun efektlerle süslenmiş bir müzik eşliğinde izliyorsunuz. Ama sonuna kadar hiç sıkmadan izlettiriyor. Bu noktada da Jean Dujardin’in oyunculuğu ön plana çıkıyor. Mimikleri ve jestleri inanılmaz. Bence önemli ve üst düzey bir oyunculuk örneği sergilemiş. Filmin yazarlığı ve yönetmenliğini ise yine Oscar adayı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Michel Hazanavicius</b> üstlenmiş. Filmdeki nadir olan konuşmalar da tıpkı eski filmlerdeki gibi siyah zemin üzerine yazılmış yazılarla veriliyor. Sinema tarihinin başlangıç dönemlerine nostaljik bir yolculuk yapıyorsunuz.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiza1nFhIIHEJI7luV7XOMcup3Gc83Wa1-DkpLJMYMtScFGQhbF4Sy7sIV5jYj9q-h4J-RQKpanJHLy_95yz_Kinbq6XfhdWev0GP3nHTG7iJ8YczcZaD9eUPbZhWgs11BSRHefxauDTLk/s1600/the+artist+3.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" gda="true" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiza1nFhIIHEJI7luV7XOMcup3Gc83Wa1-DkpLJMYMtScFGQhbF4Sy7sIV5jYj9q-h4J-RQKpanJHLy_95yz_Kinbq6XfhdWev0GP3nHTG7iJ8YczcZaD9eUPbZhWgs11BSRHefxauDTLk/s320/the+artist+3.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">‘The Artist’ son dönemlerde sıkça izlediğimiz ve içimize fenalık bastıran ticari filmlerden biri değil. Gerek konusu, gerek çekim teknikleri, gerek içerdiği oyunculukla bana kalırsa oldukça orijinal ve seyredilmeyi hak ediyor. 21. Yüzyılda artık sessiz film mi kalmış demeyin! Hiç replik barındırmayan bir film o kadar kuvvetli adayın arasından nasıl sıyrılıp da bu kadar ödülü hak etmiş kendi gözlerinizle görün. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></div>begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-73891122811094580992012-01-19T14:05:00.000-08:002012-01-23T14:09:13.283-08:00Buyursunlar Efendim! Fotoğraf Sergisi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6Ea6FcfXMabHHUFkar_Wz-6krJTo-_WZgS9oyr3kl3s3FE8leOdSjekjlqPn9cnG10bm7WOuGrLAKytk2PsezbUpG2YmXRM3ISGqHFKEUzZdNgIPJhmgpAOkxAOxVKHZ8DDouKIYkIoo/s1600/buyursunlar+efendim.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="317" nfa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6Ea6FcfXMabHHUFkar_Wz-6krJTo-_WZgS9oyr3kl3s3FE8leOdSjekjlqPn9cnG10bm7WOuGrLAKytk2PsezbUpG2YmXRM3ISGqHFKEUzZdNgIPJhmgpAOkxAOxVKHZ8DDouKIYkIoo/s320/buyursunlar+efendim.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sağımız solumuz koskoca süper marketler, dev alış-veriş merkezleri ve restoran zincirleri…Hani çok eskiden mahalle bakkalları, kırtasiye dükkanları, kıraathaneler, nalburlar filan vardı. Ne oldu onlara? Son 10 yılda acaba her şey çok mu farklılaştı ve gelişti? Tutunamadı mı küçük olanlar? Yok olmaya mahkum mu oldular?</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kuzguncuk</b>’taki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Harmony Galeri</b>’de şu sıralar çok ilginç bir sergi var. Adı, ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Buyursunlar efendim! Bir semtin esnafıyla yüzyüze</b>’. Bu, bir belgesel fotoğraf sergisi. Serginin sponsoru <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Koç Holding</b>. Fotoğrafları ise <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hanna Rutishauser</b> çekmiş. Sergide, 2009 ila 2011 yılları arasında çekilmiş Kuzguncuk semtinde dükkan sahibi, çalışan, kalfa, usta, satıcı, tezgahtar, ayakçı vs. olarak çalışan birçok insanın portresini görüyorsunuz.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Kuzguncuk, İstanbul’un ve Boğaz’ın bozulmamış son semtlerinden biri. Eski Kuzguncuklular aslında şu anki durumdan bile şikayetçi. Onlar semtin çok bozulduğunu düşünüyor. Hatta fazla Kuzguncuk reklamı da yapılsın istemiyorlar. Çok fazla dışarıdan insan geliyormuş, gittikçe çekilmez bir hal alıyormuş, Kuzguncuk yozlaşıyormuş, her taraf cafe olmuş vs. Belki de haklılar. İnsanların dokundukları her şeyi bozma eğilimi var çünkü. Dokunulmazsa, bilinmezse bozulamaz da…</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Serginin esas amacı ise bir mahalledeki çalışma hayatı fotoğraflarla belgelemek ve arşivlemek. Ama bence fotoğrafçı gidişatın farkına varmış ve değişen ekonomik şartlar sebebiyle yakında bu insanların artık burada olmayabileceği gerçeğini düşünerek böyle bir çalışma yapmış. Esnaftan 90 kişi bu sergiye destek vermiş ve fotoğrafının çekilmesine izin vermiş. Fotoğraflar, oldukça güncel. Bugün Kuzguncuk’ta gezerken rastlayabileceğiniz yüzler. Bunun yanında proje süresince aramızdan ayrılanlar olmuş. Örneğin 2010’da vefat eden kırtasiyeci Ziya Amca’nın fotoğrafı hoş bir anı olarak asılı galerinin duvarında. </span></div><span style="font-family: "Calibri", "sans-serif"; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-hansi-theme-font: minor-latin;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Fotoğraflarda, esnafı kendi ortamlarında ve doğal hallerinde görüyorsunuz. Kuzguncuk’ta geçen sene de, ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Buyursunlar efendim!Kuzguncuk esnafı anlatıyor</b>’ adlı bir proje yapılmıştı. Kuzguncuklu esnaf Kuzguncuk’la ilgili anılarını dinleyicilerle paylaşmıştı. Bu proje de onun görsel devamı niteliğinde. İster Kuzguncuklu olun, ister semti hiç bilmeyin fark etmez. Bence yolunuzu Harmony Galeri’ye düşürüp belgesel izler gibi bu sergiyi gezin. Kaybolmaya yüz tutmuş mahalle esnafı konseptini inceleyin. Kim bilir belki bir daha fırsat bulamazsınız. Sergi, 28 Ocak’a kadar izlenebilir.</span> </span></span>begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-27282052874148243622012-01-17T02:27:00.000-08:002012-01-19T02:48:18.309-08:00Londra<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjStMiK8gmSEkpVLQTuu_ecbvzkbRHhX4md1MecFWlb3CPgb00xNU4S7QZZdNC4z1aIHuDnddaBXZllXPxCpWnDJkbQr9UL8r5Yrfef-jiQlwwj0kUVMR7NaoP5qQMSZxOzXmHBzMZzIzQ/s1600/londra-manzara.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="208" nfa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjStMiK8gmSEkpVLQTuu_ecbvzkbRHhX4md1MecFWlb3CPgb00xNU4S7QZZdNC4z1aIHuDnddaBXZllXPxCpWnDJkbQr9UL8r5Yrfef-jiQlwwj0kUVMR7NaoP5qQMSZxOzXmHBzMZzIzQ/s320/londra-manzara.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Londra, benim rüya şehirlerimden biri. Şehre her gidişimde mutluluktan adeta gözlerim parlıyor. Hep derim zaten, havası bu kadar kötü olmasa dünya üzerinde yaşanacak en güzel yer. Eminim ki Londra’yı birçoğunuz gayet iyi tanıyorsunuz. O yüzden bu yazıda şehri tanıtmaktan çok yeme-içme ve eğlence üzerine önerilerimi yazmayı tercih ettim. Umarım keyifle okursunuz.</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: #3d85c6;">Sabah kahvaltısı nerde edilir?</span> </span></span></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEittlkeAmNsxZfhCL_ZOf_2kYQmXg1bSbL3ceNbUXDhyHeXzjMpVM7lKUtI6GrFGEu_Xd5LOSWfEysO2ar3RUQY_yPjjdJld5d5Z0raQueNfA_wArVGSv6km5CRJcxWQ45BsXZy0lsWxc0/s1600/gran_caffe_londra.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" nfa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEittlkeAmNsxZfhCL_ZOf_2kYQmXg1bSbL3ceNbUXDhyHeXzjMpVM7lKUtI6GrFGEu_Xd5LOSWfEysO2ar3RUQY_yPjjdJld5d5Z0raQueNfA_wArVGSv6km5CRJcxWQ45BsXZy0lsWxc0/s1600/gran_caffe_londra.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: #3d85c6;">Gran Caffe:</span> </span></b><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;">Sabah kahvaltısı ya da brunch için Knightsbridge’de bulunan Gran Caffe’yi öneririm. Kesinlikle croissant’ları, Croque Monsieur ve Croque Madame’ı ve pastaları müthiş! Zaten <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Harrods</b>’ın bitişiğinde yer alan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Gran Caffe</b>, caffe olarak hizmet vermesinin dışında başarılı bir pastane. Öyle ki birçok kişi düğün pastasını burada yaptırıyor. Taze sıkılmış portakal suyu ve kahve eşliğinde edeceğiniz kahvaltınız size tüm gün yetecek enerjiyi verecektir diye düşünüyorum.<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"></b></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: #3d85c6;">Öğle yemeği nerde yenir?</span></span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjC6kp_VcKK_-R86fXJ4ry72bUPDCEn2kAGXbSGSfmRbwL43_u91Bz8CNaWMPTTBVQANTN1f_vYoWL1kQKCKExAkSBu1Sg69D9LLe9JVcYjE7uoxB72e2dkJXSlZIGDNjtYw_DOj2oEIFk/s1600/zafferano+london.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" nfa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjC6kp_VcKK_-R86fXJ4ry72bUPDCEn2kAGXbSGSfmRbwL43_u91Bz8CNaWMPTTBVQANTN1f_vYoWL1kQKCKExAkSBu1Sg69D9LLe9JVcYjE7uoxB72e2dkJXSlZIGDNjtYw_DOj2oEIFk/s320/zafferano+london.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: #3d85c6;">Zafferano:</span></span></b><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"> Hala Londra’nın en ‘in’ İtalyan restaurant’larından biri. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Michelin</b> yıldızlı ve kalitesini bozmamış bir mekan. Öğlen menüsünde Bresaola’dan Insalata di Carciofi’ye, Linguine con Aragosta’dan Anatra Arrosto al Miele’ye kadar birçok lezzet var. Chocolate Fondant’ı da bir harika. Şık ve lezzetli bir öğle yemeği için tercih edilebilir.</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgEeIy4w98-M_DJT2jpk_VQ9XUHk0XYujSW0HIAoaE-v25MuzlXS7qhTftQPZOUz6F-yzdugyxgzS7opKlexZ45iRRvP_h3otA0YGhLkYluB84fgRJhpnO84DK0ghTmUMcpKcvR25R6OiU/s1600/aubaine+london.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" nfa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgEeIy4w98-M_DJT2jpk_VQ9XUHk0XYujSW0HIAoaE-v25MuzlXS7qhTftQPZOUz6F-yzdugyxgzS7opKlexZ45iRRvP_h3otA0YGhLkYluB84fgRJhpnO84DK0ghTmUMcpKcvR25R6OiU/s320/aubaine+london.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: #3d85c6;">Aubaine:</span> </span></b><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;">Londra’nın birçok noktasında olan bir zincir. Ben alış-veriş arasında <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Selfridges</b>’dekinde yemeyi seviyorum. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Aubaine</b>, Oxford Street üzerinde yer alan Selfridges’in 2. katında yer alıyor. Bizim Kichenette’lere benziyor. İnanılmaz güzel çeşit çeşit ev yapımı ekmekler getiriyorlar. Yemeği beklerken dayanamayıp yiyorsunuz tabii. Akdeniz Mutfağı’ndan lezzetler sunan restaurant’ın tatlıları inanılmaz. Brunch için de tercih edebileceğiniz bir yer. </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGM4Teuo1XIGVp-g3zzGUxOF4TJrDUKqANJxICUk8ZMYGEr7dNDIxT2Bm6E48frqKUKCIW5CIBhoV7mJb7LYAecAox-zxnpGHGjwSa2K-Gz_wKPwRN6huY7QlIjdmABxVwE07Wlw-Sx3w/s1600/joes+caffe-london.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" nfa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGM4Teuo1XIGVp-g3zzGUxOF4TJrDUKqANJxICUk8ZMYGEr7dNDIxT2Bm6E48frqKUKCIW5CIBhoV7mJb7LYAecAox-zxnpGHGjwSa2K-Gz_wKPwRN6huY7QlIjdmABxVwE07Wlw-Sx3w/s1600/joes+caffe-london.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: #3d85c6;">Joe’s:</span></span></b><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"> Sloane Street’de bulunan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Joseph</b> mağazasının alt katında yer alan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Joe’s </b>benim favori öğle yemeği mekanlarımdan biridir. Zamanında çok popülerdi. Acayip şıklık olurdu. Şimdi biraz Araplar basmış ama yine de alış-veriş arası vermek için ideal. Club sandwich’i ve salataları harika. Siparişinize bir kadeh de rose şarap eklerseniz keyfinize diyecek yok.</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgP5xx_BiO6Td-e-PN4txsM9eFR17iETKpTpmGK-6fxH7XGgKX8pP3OeKX7ohecXa_ZiEj9GHIpwlAcQ7vG540o4yTyyEFR4X0uDexuhoQ74ivhm0sYpS5bFEKLMwoVUpX3rrSiWFuH9LY/s1600/caviar+house+oyster+bar-london.bmp" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" nfa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgP5xx_BiO6Td-e-PN4txsM9eFR17iETKpTpmGK-6fxH7XGgKX8pP3OeKX7ohecXa_ZiEj9GHIpwlAcQ7vG540o4yTyyEFR4X0uDexuhoQ74ivhm0sYpS5bFEKLMwoVUpX3rrSiWFuH9LY/s320/caviar+house+oyster+bar-london.bmp" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: #3d85c6;">Harrods Food Court:</span></span></b><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"> Ben öğle yemeği için Harrods’ın en alt katında bulunan büfelere bayılıyorum. Burası Harrods’ın yeme-içme bölümü. Hem birçok ürün satılıyor hem de pratik bir şekilde yemek işini halledebiliyorsunuz. Birçok seçeneğiniz var. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Rotisserie</b>’de dana, tavuk, kuzu, ördek ve daha birçok et çeşidini bulabilirsiniz. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Sushi Bar</b>’ın taze yapılmış sushi’lerinden atıştırabilirsiniz. Ya da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Caviar House Oyster Bar</b>’da bir kadeh şampanya eşliğinde havyar ve taze deniz mahsüllerinin tadını çıkarabilirsiniz. Bunların hiç birinde masa düzeni yok. Yemeğinizi bar sandalyelerinin üzerinde yiyorsunuz ama bence gayet keyifli.</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg9RbONUw6OmbWRocODlbXGI6cQBzq_c2thv9oyeRDhxoISOe5LbmnHYP362AnTVM8aoKbeOfaGjike28xSPWnNxhSewL3sSmp9iICkCsGQXJPoX64Fy0Q3ztd2FHdTkhcT0L0x0JnoHag/s1600/toms+kitchen+london.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" nfa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg9RbONUw6OmbWRocODlbXGI6cQBzq_c2thv9oyeRDhxoISOe5LbmnHYP362AnTVM8aoKbeOfaGjike28xSPWnNxhSewL3sSmp9iICkCsGQXJPoX64Fy0Q3ztd2FHdTkhcT0L0x0JnoHag/s320/toms+kitchen+london.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: #3d85c6;">Tom’s Kitchen:</span></span></b><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"> Ünlü şef <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Tom Aikens</b>’ın Chelsea’de bulunan brasserie’si <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Tom’s Kitchen</b> günün her saati dolu. Sabah, öğlen, akşam istediğiniz zaman gidip bir şeyler atıştırmak için çok uygun. Ben akşam gidecek daha iyi restaurant’lar olduğu için öğlen veya akşamüstü gitmenizi tavsiye ediyorum. Bu arada bildiğiniz üzere <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İstanbul Doors Group</b> 2011 yılında başarılı bir girişimle Tom Aikens grubunu bünyesine kattı. Yani bu durumda Tom’s Kitchen’da yemek yemek herhangi bir Kichenette’de yemek yemekten pek farklı değil! Sonuçta aynı müessese</span><span style="font-family: Wingdings; font-size: 12pt; line-height: 115%; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-char-type: symbol; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin; mso-symbol-font-family: Wingdings;"><span style="mso-char-type: symbol; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></span><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"> </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: #3d85c6;">İngilizlerin meşhur 5 çayına nereye gidilir?</span></span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhUSVxWaxpks30VsWoxjOYWaD4spaGUTklyePTBXozI8QJi-b18la6VW4Pxeg8sUxbihzh1_tIxekAUxeMda634kX5BLH940kH4lx5zwtx4H7WJnyj4cd6q668qvyiarAP5_y-n8-ilwxk/s1600/fortnum%2526mason+london.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" nfa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhUSVxWaxpks30VsWoxjOYWaD4spaGUTklyePTBXozI8QJi-b18la6VW4Pxeg8sUxbihzh1_tIxekAUxeMda634kX5BLH940kH4lx5zwtx4H7WJnyj4cd6q668qvyiarAP5_y-n8-ilwxk/s320/fortnum%2526mason+london.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: #3d85c6;">Fortnum&Mason:</span> </span></b><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;">Çocukluğumda annem beni çay saatine buraya götürürdü. O yüzden anılarımda güzel bir yeri var. Zaten Fortnum’un çayları ve kahveleri çok meşhur. Birbirinden güzel sandwich, cup cake, pasta ve kurabiyeler eşliğinde keyifle çayınızı içebileceğiniz bir yer. Kendinizi İngiliz filmlerinden birinin içinde hissedebilirsiniz. Fortnum&Mason’ın içinde <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">The Parlour</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">The Gallery</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">The Fountain</b> gibi çay saati için tercih edebileceğiniz birçok ayrı mekan mevcut. Seçim sizin. Ayrıca evinize götürmek üzere mağazanın özel yapım çay ve kahvelerinden de alabilirsiniz.</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglXX9wJ0xTa5MSDbe4b0Q30D8Dm0QpxwJ3dYbuZrIpgu7nO4X3z0XroBHYlGIVX8nU-4HrWewbCgrwJeGb6vSC0RUb6Po3GlAYCOt9hti76O8ogF2xp9CV4HNaNPsqgyrqFkj2-JijYsk/s1600/the+dorchester+london.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="162" nfa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglXX9wJ0xTa5MSDbe4b0Q30D8Dm0QpxwJ3dYbuZrIpgu7nO4X3z0XroBHYlGIVX8nU-4HrWewbCgrwJeGb6vSC0RUb6Po3GlAYCOt9hti76O8ogF2xp9CV4HNaNPsqgyrqFkj2-JijYsk/s320/the+dorchester+london.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: #3d85c6;">The Dorchester:</span> </span></b><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;">Londra’nın tartışmasız en lüks ve iyi otellerinden biri. Belki de en iyisi. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span></b>Park Lane’de bulunan otel girer girmez sizi büyülüyor.<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"> </b>Günün çeşitli saatlerinde, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">The Promenade</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">The Spatisserie</b> adlı mekanlarında çay servisi sunuyorlar. Bu arada ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">UK Tea Council</b>’ diye bir organizasyon var. Kurul, yüksek standartta çay servisi yapılmasını teşvik etmek amacıyla ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">The Tea Guild</b>’ adlı bir ödül yaratmış. Ödüle sahip yerleri de rehber bir kitapçıkta toplamışlar. Aynen Michelin yıldızı gibi. İşte The Dorchester’ın içindeki ‘The Promenade’ kalitesinden ödün vermeden, senelerdir üst üste bu ödülü alıyor. Burada yaşayacağınız çay saati deneyimi öyle sıradan bir şey değil. Çayın yanında size şampanya servisi de yapıyorlar. Harika finger sandwich’leri, quiche’leri, pastaları ve şimdiye kadar hiç denemediğiniz kadar çay seçenekleri mevcut. Tam bir İngiliz gibi hissetmek isterseniz çayınızı sütle için derim</span><span style="font-family: Wingdings; font-size: 12pt; line-height: 115%; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-char-type: symbol; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin; mso-symbol-font-family: Wingdings;"><span style="mso-char-type: symbol; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"></span></b></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: #3d85c6;">Akşam yemeği nerede yenir?</span></span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh3cdiYK3c-W37t51nhTLzBEAE3I499yBfxS8AGvYPllossL9M8SNTxjhB33JqZaTE-6nQsMtAufVC1Ex_E-qg-7rd6wTNY3jcK9mQSZvBQWf6uAl2b5zPknpe3lR9_MVSYCpxl1Bp92PQ/s1600/asia+de+cuba+london.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" nfa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh3cdiYK3c-W37t51nhTLzBEAE3I499yBfxS8AGvYPllossL9M8SNTxjhB33JqZaTE-6nQsMtAufVC1Ex_E-qg-7rd6wTNY3jcK9mQSZvBQWf6uAl2b5zPknpe3lR9_MVSYCpxl1Bp92PQ/s320/asia+de+cuba+london.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: #3d85c6;">Asia de Cuba:</span> </span></b><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;">Favori <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Asia de Cuba</b>’m, Los Angeles’taki ama Londra’dakinin de yeri ayrı. İsminden de tahmin ettiğiniz üzere Asya ve Küba mutfağının birleşiminden oluşmuş bir menüleri var. Füzyon mutfağının temsilcisi en iyi restaurant’lardan biri. Londra’daki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Saint Martins Lane Hotel</b>’in içinde bulunuyor. Otelin lobisi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Philippe Stark</b> tarafından dekore edilmiş. Girer girmez büyüleniyorsunuz. Lobide ilerleyince solda Asia de Cuba bulunuyor. Çok tatlı bir barı var. Aydınlık, cıvıl cıvıl bir mekan. Dekorasyon, kullanılan objeler, duvarlardaki fotoğraflar ilginizi çekiyor. Yemeği ortaya söyleyip paylaşmanız gerek. Daha fazla yemek deneyebilmek için yine kalabalık gitmenizde yarar var. Benim önerilerim şunlar: Calamari Salad ‘Asia de Cuba’, ‘Ropa Vieja’ of Duck, Beef Dumplings Two Ways, Asian Spiced Pork Spare Ribs, Miso Cured Black Cod, Grilled Strip Steak ve tabii ki Lobster Pad Thai. Side dish olarak da Shanghai Noddles Udon alabilirsiniz. Yanına da bir Chateauneuf du Pape açtırırsanız keyfinizi tamamlayacaktır. Aslına bakarsanız Asia de Cuba’da yemek deneyimi herkesin kişiselleştirmesi gereken bir şey. Çok farklı lezzetler keşfediyorsunuz. Bazıları hoşunuza gitmeyebilir. O yüzden çok fazla fikir beyan edemiyorum. Deneyin ve kendi favori menünüzü kendiniz yaratın derim.</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYxyWmFgIZAxjBvM8fAL1IXJrPwz0rhQ6vS6OIO1yIxBNWwGYjv5uk2ybnyhaaqPXjbB5P1Y_2ZrE6StIhpeOy8zhMGQmU6ykESyKo4sM_RtsPLn-Z47wbDzpy_49Qod-NIT1O9g7zfWE/s1600/zuma+london.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="179" nfa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYxyWmFgIZAxjBvM8fAL1IXJrPwz0rhQ6vS6OIO1yIxBNWwGYjv5uk2ybnyhaaqPXjbB5P1Y_2ZrE6StIhpeOy8zhMGQmU6ykESyKo4sM_RtsPLn-Z47wbDzpy_49Qod-NIT1O9g7zfWE/s320/zuma+london.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: #3d85c6;">Zuma:</span> </span></b><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;">Çağdaş Japon mutfağının eşsiz lezzetlerini sunan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Zuma London</b> Knightsbridge’de bulunuyor. Restaurant’ın Tokyo’nun ünlü mimarlık ve tasarım ofisi ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Super Potato</b>’ tarafından yapılan dekorasyonu aynen Zuma İstanbul’a benziyor. Yemek öncesi içki keyfi yapmak isterseniz <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Sake Bar</b>’da takılabiliyorsunuz. İster ana yemek salonunda ister sushi barda yemeğinizin tadını çıkarmanız mümkün. Ben kesinlikle Zuma’nın sushi’lerini, Black Cod’unu ve Spicy Beef Tenderloin’unu tavsiye ederim. </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNL79RoHS2NUnh3A0vrjhkLWnYfg7awia1EvqxrqG6X2tuFMpellA6xwCty1vE3VKvz4QPy_32yogDOP6pqHuQeJMq2qacRB57UAVIJ27Gvinw-KXv5gQyLm7C7y4M-YBOTowhRjgdQj0/s1600/c+london.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="194" nfa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNL79RoHS2NUnh3A0vrjhkLWnYfg7awia1EvqxrqG6X2tuFMpellA6xwCty1vE3VKvz4QPy_32yogDOP6pqHuQeJMq2qacRB57UAVIJ27Gvinw-KXv5gQyLm7C7y4M-YBOTowhRjgdQj0/s320/c+london.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: #3d85c6;">C London:</span></span></b><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"> Yani nam-ı diğer <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Cipriani</b>. Ambiyansı müthiş, enerjisi çok yüksek. Gerçek bir İtalyan restaurant’ı. Cipriani İstanbul’un dekorasyonunun neredeyse aynısı. Bizimki buradan kopya edilmiş tabii ki. Bu konuda Venedik ve New York’taki Cipriani’lerden ayrışıyor. Restaurant’ın büyüklüğü bizimkinin iki katı. Ekipte tanıdık simalara rastlıyorsunuz. Kuruluş aşamasında bazıları İstanbul’da da görev almıştı. Arzu ederseniz sizi yine <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Bellini’</b>yle karşılıyorlar. Yemekler her zamanki gibi müthiş. Ben Carpaccio’suna, Tagliolini con prosciutto cotto’suna, Osso Buco’suna ve Cotoletta alla Milanese’sine bayılıyorum. Kalabalık olmasına rağmen servis aksamıyor ve garsonlar oldukça ilgili. Müşteriler ise çok şık ve hoş gözüküyorlar. Küçük çaplı bir mücevher ve moda show’u izliyor gibisiniz. Kaliteli bir mekan olduğunu hissettiriyor. Etrafınıza bakınarak tüm gecenizi geçiriyorsunuz. Fiyat tabii ki İtalyan yemeği için biraz ‘tuzlu’ ama kaliteli bir yemek için değer bence. Mutlaka gitmenizi tavsiye ederim.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZtA2LJcyLWAeSkON6B0OxtoYWDUHyxYtimUAzi8k4bAgud9iTvjBg2SYiku_fF6VCXo6GJ2XyKW9v7PQtkElYNNpepSABTi-IA38adXH0mwnA3AL2ufsDEyMQOMUiGzk5Evv6B0GpdFU/s1600/hakkasan+london.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" nfa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZtA2LJcyLWAeSkON6B0OxtoYWDUHyxYtimUAzi8k4bAgud9iTvjBg2SYiku_fF6VCXo6GJ2XyKW9v7PQtkElYNNpepSABTi-IA38adXH0mwnA3AL2ufsDEyMQOMUiGzk5Evv6B0GpdFU/s320/hakkasan+london.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: #3d85c6;">Hakkasan:</span> </span></b><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;">Off, bizimki neden kapandı ki sanki? Bence dünya üzerinde en lezzetli ördek yapan restaurant’lardan biri. Londra’daki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hakkasan </b>şehrin en kaliteli ve zengin bölgelerinden olan Mayfair’de bulunuyor. İçerisi oldukça karanlık. Ben restaurant’larda loş ışık pek sevmem aslında. İçime kasvet basıveriyor ve şarap uykumu getiriyor. Ama lezzetli yemek için her şeye değer. Hakkasan’ın uzunca bir barı var. Yemekten önce orada takılmak adeta bir ritüel. Daha sonra masanıza geçiyorsunuz. Restaurant localardan ve bölmelerden oluşuyor. Müşterilerin birbirini görebildiği geniş bir yemek salonu yok. Biraz izole yemek yiyorsunuz. Hatırlarsanız Hakkasan İstanbul’un tutmamasının en büyük sebeplerinden biri olarak Türk insanının restaurant’da bu kadar yüklü bir hesap ödüyorsa diğer müşterileri görme ve kendini gösterme isteği ve Hakkasan’ın bu talebi karşılamayışı gösterilmişti. Ama oldukça şık ve kaliteli bir restaurant olduğu kesin. Gelelim ne yenebileceğine. Mutlaka ve mutlaka ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Peking Duck with Royal Beluga Caviar</b>’ yenmeli! Ördeğin kendisi zaten başlı başına bir lezzet. Bir de derisini marshmallow üzerinde servis etmiyorlar mı eriyip bitiyorsunuz. Tabii bu yemeği yemek için 1 gün önceden ördek siparişi vermeniz gerekiyor. Rezervasyon yaptırırken bunu da söylemeyi unutmayın. Gerçi şanslıysanız fazladan ördekleri de bulunuyor ve siparişe gerek kalmıyor. Ama siz yine de riske atmayın derim. Bu arada menüde sesame prawn toast with foie gras, Alaskan Royal King crab, Australian lobster, Duke of Berkshire pork gibi eşsiz lezzetler de bulunuyor. Her şeyden biraz denemeniz için kalabalık bir grupla gitmenizi öneriyorum. Öyle daha keyifli oluyor!</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEidB8_0g09uq9vjsTDcYAiMQ8etBB22E2G_v3q4n3Bu0-9Zhc_9Edqp1vpQuDjSf3YgxNQQcnRf2SN-ztRJhrvR2Gq_6iz_ixuNxdZU77UHgUlpUl2v-93SDwToZpYYWJjSh-cmkPQcbes/s1600/nobu+london.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="290" nfa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEidB8_0g09uq9vjsTDcYAiMQ8etBB22E2G_v3q4n3Bu0-9Zhc_9Edqp1vpQuDjSf3YgxNQQcnRf2SN-ztRJhrvR2Gq_6iz_ixuNxdZU77UHgUlpUl2v-93SDwToZpYYWJjSh-cmkPQcbes/s320/nobu+london.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: #3d85c6;">Nobu:</span> </span></b><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;">İşte İstanbul’a henüz gelmemiş bir restaurant zinciri yakaladık sonunda! Ama yakında açılacağını da duydum bu arada. Aman eksik kalmayalım</span><span style="font-family: Wingdings; font-size: 12pt; line-height: 115%; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-char-type: symbol; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin; mso-symbol-font-family: Wingdings;"><span style="mso-char-type: symbol; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></span><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"> Londra’daki tartışmasız en iyi Japon mutfağı diyebilirim. Old Park Lane’de bulunan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Metropolitan Hotel</b>’in içinde yer alıyor. Restaurant’ın ortakları arasında başarılı aktör <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Robert de Niro</b> da var. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Nobu </b>da aynı Zuma gibi sadece döşenmiş bir restaurant. Dekorasyonda daha çok ahşap ve doğal taşlar kullanılmış. 150 kişilik oturma kapasitesi ve bir sushi bar’ı var. Oturduğunuz yerden de Hide Park’ın muhteşem manzarasını görüyorsunuz. Yemek konusunda önerilerim elbette ki sashimi ve sushi roll’lar. Zaten Nobu sushi’leriyle ünlü. Bunun dışında tartar severseniz Salmon Tartar with Caviar, Tuna Tataki with Ponzu, Black Cod with Miso ve Lobster Tempura with Creamy Wasabi önerilerim arasında. İyi bir şarap ya da (bana ağır geliyor ama) sake yemeğinizi tamamlamak için güzel olacaktır diye düşünüyorum. Menüde sake ile hazırlanmış birçok kokteyl de var. Bu arada Nobu, Michelin yıldızlı bir restaurant. Bence Londra’nın mutlaka görülmesi gereken mekanlarından. Şiddetle tavsiye ederim!</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhO_-lYnIC-zWvXbE2-NZY5dNKgpAKtEGnrfU4b35TOMSwOkpPEYMvvptQecNjbLnCcQW8Td3FXT9hBzRUjVUAqThj7duIxe9YGw5_qd9eeacvBIxtWiFx-2rc3QIpR1n3r4LQnxPT4tY4/s1600/suka+london.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="239" nfa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhO_-lYnIC-zWvXbE2-NZY5dNKgpAKtEGnrfU4b35TOMSwOkpPEYMvvptQecNjbLnCcQW8Td3FXT9hBzRUjVUAqThj7duIxe9YGw5_qd9eeacvBIxtWiFx-2rc3QIpR1n3r4LQnxPT4tY4/s320/suka+london.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: #3d85c6;">Suka:</span> </span></b><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;">Londra’nın lüks otellerinden biri olan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Sanderson Hotel</b>’in içinde yer alan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Suka</b>, otantik Malezya mutfağının farklı lezzetlerini sunuyor. Suka’nın dekorasyonu Paris kökenli mimar ve tasarımcı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">India Mahdavi</b> tarafından yapılmış. Hem Sanderson Hotel’in şık atmosferini yaşıyorsunuz hem de mekan size rahat bir akşam yemeği keyfi sunuyor. Malezyalı bir şefi var. Menüde Malezya sokak yemeklerinden zengin bir seçki bulacaksınız. Farklı bir yemek deneyimi için önerebileceğim yerlerden biri. </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLpGgLX52dIOEe5bohb_lyxAOieHICzeWRZtH75tu32KvRVnehNH-og4EDmEeUCo_e4NanjHWkqratGprmB97kPDjtr-70qrWQ-taG0gbvWSRgG7TQcsYEUH0SLShcsWVHM__E0z-NLBg/s1600/benihana+london" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" nfa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLpGgLX52dIOEe5bohb_lyxAOieHICzeWRZtH75tu32KvRVnehNH-og4EDmEeUCo_e4NanjHWkqratGprmB97kPDjtr-70qrWQ-taG0gbvWSRgG7TQcsYEUH0SLShcsWVHM__E0z-NLBg/s320/benihana+london" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: #3d85c6;">Benihana:</span> </span></b><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;">Muhtemelen artık modası kalmadı ve ben de uzun senelerdir gitmiyorum ama yine de yazmadan geçemeyeceğim. Çünkü çocukluğumun güzel anıları arasındadır ailece ‘Benihana Akşamları’. Benihana Restaurant Zinciri ilk olarak 1964’te New York’ta hizmet vermeye başlıyor. O kadar eskiler yani! Restaurant’ın özelliği egzotik Japon mutfağını ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hibachi Grill</b>’ denilen özel masalarda önünüzde pişirip servis etmeleri. Tabii ki bunu eğlenceli bir show haline getirmişler. O akşam size yemeğinizi hazırlayacak olan aşçınız önce gelip kendini tanıtıyor. Sonra et mi, tavuk mu, karides mi yemek istediğinizi soruyor. Daha sonra da gözünüzün önünde show yaparak yemeğinizi pişirmeye başlıyor. Buna ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">teppan-yaki</b>’ stili deniyor. Siz U şeklinde grill’in etrafında oturuyorsunuz. Bence çok eğlenceli. Daha önce gitmediyseniz bir deneyin derim!</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg2FvlUF_aBGv7cQCxqbf0tjXNnnUAjQ8jwkUKVuqCKAvnuV5tjwGix259peRRscVsbaorV47zKtwSIfzBGc0pjpC1PsIM2ezA5hfxsodhIx_n2X6IhNitZlObJ4PBwzv_bmuNC6l1I8n8/s1600/sale+e+pepe+london.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="215" nfa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg2FvlUF_aBGv7cQCxqbf0tjXNnnUAjQ8jwkUKVuqCKAvnuV5tjwGix259peRRscVsbaorV47zKtwSIfzBGc0pjpC1PsIM2ezA5hfxsodhIx_n2X6IhNitZlObJ4PBwzv_bmuNC6l1I8n8/s320/sale+e+pepe+london.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: #3d85c6;">Sale e Pepe</span></span></b><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: #3d85c6;">:</span> Yine bir İtalyan. Hatta tam İtalyan! Kapıda sizi güler yüzle, iltifatlarla karşılıyorlar ve masanıza geçene kadar barda Bellini ikram ediyorlar. Masalar sık aralıklarla yerleştirilmiş. İçerde sürekli bir uğultu var. Belli bir yerden sonra kendi konuştuğunuzu duymadığınızı fark ediyorsunuz ve siz de bağırmaya başlıyorsunuz. Londra’da değil de Roma’daymışsınız hissi veriyor. Çalışanların hepsi İtalyan ve 30 senedir Knightsbridge’de hizmet veriyorlar. Pasta’ları, özellikle lobster’lı olanı muhteşem!</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: #3d85c6;">Gece Nerede Eğlenilir?</span></span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7XE9VhOM3jzehCvdGi-Qd50SVCrGKMoYNOU6nHVzA7gqSdIMh7YydhXiM8G6CTvctIPV9Xze_Htp8krxd4Hb20O0ESgkxxztha-WhBHk2xr1EXn7R3riesxpne0lDQ1aMwVUDjO2DL2M/s1600/cirque+du+soir+london.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="172" nfa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7XE9VhOM3jzehCvdGi-Qd50SVCrGKMoYNOU6nHVzA7gqSdIMh7YydhXiM8G6CTvctIPV9Xze_Htp8krxd4Hb20O0ESgkxxztha-WhBHk2xr1EXn7R3riesxpne0lDQ1aMwVUDjO2DL2M/s320/cirque+du+soir+london.png" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: #3d85c6;">Cirque du Soir:</span> Cirque du Soir</span></b><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;">, Londra’nın yeni gece kulüplerinden biri. Adından da anlayabileceğiniz gibi size bir ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Cirque de Soleil</b>’ eğlencesi sunuyorlar. Aslında bizim Cahide’ye benziyor. Londra’daki çoğu kulüp gibi yer altında. Merdivenlerden inerken show başlıyor. Köşe başında kostümüyle oturmuş bir kız keman çalarak sizi karşılıyor. Girer girmez vitrinlerin içinde yine ilginç kostümlü performansçıların show’unu görüyorsunuz. Masanıza geçtikten sonra da gecenin ilerleyen saatlerinde kulübün ortasındaki sahnede ve çeşitli yerlerinde gösteri ekip gösteri yapıyor. Striptizcilerden palyaçolara, cücelerden devlere her türlüsü var. Biraz ürkütücü bile diyebilirim. Bu arada kulüpte ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Jumbo</b>’ boy dedikleri (neredeyse benim boyumda</span><span style="font-family: Wingdings; font-size: 12pt; line-height: 115%; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-char-type: symbol; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin; mso-symbol-font-family: Wingdings;"><span style="mso-char-type: symbol; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></span><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;">)vodka ve şampanya açtırmak çok ‘in’. Jumbo şampanyalar Star Wars müziği eşliğinde geliyor. Kulübün müdavimleri arasında <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Lady Gaga</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Leonardo di Caprio</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Usher</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Black Eyed Peas</b> gibi isimler var. Kulübün bir şubesi de Dubai’de bulunuyor.</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjlABE-6LZlz7EEi7tJhgNVq2ki-ZmSElqVne6C7OyhJ6heYZn9woE7sP9E_92HBaUgCC8GMrz2GEgYjegz8Ybs0ovh6brPH20Pk-bhxsHvzCtroAnRqkPnBory33p8MBmnxMezihDSbZI/s1600/luxx+london.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="179" nfa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjlABE-6LZlz7EEi7tJhgNVq2ki-ZmSElqVne6C7OyhJ6heYZn9woE7sP9E_92HBaUgCC8GMrz2GEgYjegz8Ybs0ovh6brPH20Pk-bhxsHvzCtroAnRqkPnBory33p8MBmnxMezihDSbZI/s320/luxx+london.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: #3d85c6;">Luxx:</span> </span></b><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;">Burası da yine yer altı kulüplerden. Mayfair’de <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Cielo Restaurant</b>’ın altında bulunuyor. İnce uzun, koridor gibi karanlık bir yer aslında ama butik hizmet veriyor. Dekorasyonunda LED ışıklar ve aynalar dikkati çekiyor. Cool ve posh bir kulüp. Yine burada da bir şampanya ve açtırma trend’i mevcut. Dünyaca ünlü birçok DJ’i ağırlıyorlar. Oldukça popüler. Kapısında uzun kuyruklar oluşuyor. Zaten buranın bir kulüp olduğunu da bu şekilde anlıyorsunuz. Sorun yaşamamanız için rezervasyonlu gitmenizde fayda var. </span></span></div>begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-43180720473306168452012-01-14T17:14:00.000-08:002012-01-16T07:23:36.878-08:00Çağdaş Batı Sanatının Büyük Ustalarından Tasarım Mücevherler<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhBKPX4jlOLdvycgvpsxBFXbPjtJZg1-gFZfamCpE6nO8d9ru3OAI2OXO6j4beZF6GGzdsB8qffJdjDAm68C82MFcVZlsTYQ3ITetY_zqyX03ypxNdpvvHfQNOJTPqHsrIHjKIzKInHqDM/s1600/portakal+afis.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" kba="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhBKPX4jlOLdvycgvpsxBFXbPjtJZg1-gFZfamCpE6nO8d9ru3OAI2OXO6j4beZF6GGzdsB8qffJdjDAm68C82MFcVZlsTYQ3ITetY_zqyX03ypxNdpvvHfQNOJTPqHsrIHjKIzKInHqDM/s320/portakal+afis.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sevgili <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Maya Portakal</b>’ın ev sahipliğini yaptığı ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Çağdaş Batı Sanatının Büyük Ustalarından Tasarım Mücevherler</b>’ sergisi, 12 Ocak’ta <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Portakal Sanat ve Kültür Evi</b>’nde düzenlenen bir kokteylle açılışını yaptı. Sergide, daha çok enstalasyon ve heykelleriyle tanıdığımız sanatçıların bu sefer tasarladıkları mücevherleri görüyoruz. Hepsi birbirinden eşsiz ve büyüleyici olan bu tasarımlar elbette ki sınırlı sayıda üretilmiş. Sergide yer alan ve güncel sanat alanında birer değer olan isimler ise şunlar: <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Anish Kapoor</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Damien Hirst</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Alexander Calder</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Claude Lalanne</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Marc Quinn</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Tim Noble & Sue Webster</b>. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkiUidKAp7rScT9ZngtohyphenhyphenRhTIk2xvnQTiN-gibges6_p0M3LTK8A0tEifofHhpfAcR11Ob3BJYuy1YKLCWDvQfd3249XNSNZm71xmh7dNe9Bh-6K5M0uQjQiFO8L1vQM6HUsUqsbaePY/s1600/marc+quinn-orchid.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" kba="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkiUidKAp7rScT9ZngtohyphenhyphenRhTIk2xvnQTiN-gibges6_p0M3LTK8A0tEifofHhpfAcR11Ob3BJYuy1YKLCWDvQfd3249XNSNZm71xmh7dNe9Bh-6K5M0uQjQiFO8L1vQM6HUsUqsbaePY/s320/marc+quinn-orchid.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sergiyi gezerken parçaları sıradan mücevherler olarak değil de birer sanat eseri olarak görmenizi öneririm. Gerçekten de her biri üzerinizde taşıyabileceğiniz heykelcikler olarak tasarlanmış adeta. Zaten hepsinin üzerinde tasarımcısının imzası var. Parçaların her biri farklı sanatçılara ait olsa bile sergide bir bütünlük var. Belli ki her bir eser özenle seçilmiş ve bir araya getirilmiş. Yüzük, kol düğmesi, kolye, bilezik, broş ve çanta gibi 35 parçadan oluşan sergi İngiliz koleksiyoner ve galerici <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Louisa Guinness</b>’in koleksiyonundan derlemiş. (</span><a href="http://www.louisaguinnessgallery.com/"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">www.louisaguinnessgallery.com</span></a><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">)</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhh9_PPPKhUYHkGxEhEbgEVItxdhpNSS9ifxZp7twZIT1Xq4kh7D7zoEKMJ_0ifIE6gFG9joWAtsVZKnxSdarO9e0hyphenhyphenCu-kRUYOFUwF4RCPZkgEQYe9cwVRyPK5mjgHi9E4fUGV7ie-WMs/s1600/anish+kapoor+-ring.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" kba="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhh9_PPPKhUYHkGxEhEbgEVItxdhpNSS9ifxZp7twZIT1Xq4kh7D7zoEKMJ_0ifIE6gFG9joWAtsVZKnxSdarO9e0hyphenhyphenCu-kRUYOFUwF4RCPZkgEQYe9cwVRyPK5mjgHi9E4fUGV7ie-WMs/s320/anish+kapoor+-ring.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sergide ilgimi çeken parçalar Anish Kapoor’un 10 edisyonlu <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Water Ring</b>’i, Damien Hirst’in 2004 yılına ait tasarımı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Pill Charm Bracelet</b>, Tim Noble&Sue Webster tasarımı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Fucking Beautiful Bracelet</b> ve Marc Quinn’in <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Orchid</b> serisi oldu. Bu arada sergi satış amaçlı. Mücevherlerin fiyatları 15 bin ila 470 bin TL arasında değişiyor. Merak edenler 28 Ocak tarihine kadar Portakal Sanat ve Kültür Evi’nde sergiyi gezebilirler.</span></div>begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-25837934397203518662012-01-04T06:36:00.000-08:002012-01-07T06:56:03.284-08:00Bir Almodovar Filmi-İçinde Yaşadığım Deri<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2t__Lj2omJ7TtTSIx4_5U4ombvXFVjMP1LxNxIzKXwORUYmY31r9Lk7JLqbQU__bL4uxW3VZ8GnVa6n4sLgEg_n2-1-ELaQ4wKYaCWrdap4AqEP0A3OMTfPVOaV8PbhrMWJ28AzveT7k/s1600/i%25C3%25A7inde+ya%25C5%259Fad%25C4%25B1%25C4%259F%25C4%25B1m+deri.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" rea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2t__Lj2omJ7TtTSIx4_5U4ombvXFVjMP1LxNxIzKXwORUYmY31r9Lk7JLqbQU__bL4uxW3VZ8GnVa6n4sLgEg_n2-1-ELaQ4wKYaCWrdap4AqEP0A3OMTfPVOaV8PbhrMWJ28AzveT7k/s1600/i%25C3%25A7inde+ya%25C5%259Fad%25C4%25B1%25C4%259F%25C4%25B1m+deri.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Şok edici, nefes kesici, cüretkar! Neden mi bahsediyorum? Tabii ki son <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Pedro Almodovar</b> filmi ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İçinde Yaşadığım Deri</b>’ (<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">The Skin I Live in-La Piel Que Habito</b>)’den. Çok çarpıcı ve cesur bir yapım olduğunu söyleyebilirim. Zaten Almodovar bizi şaşırtmayı hep sever. Fakat bu film farklı. İçinde Yaşadığım Deri için, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Volver</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Bad Education</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">All About My Mother</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Broken Embraces</b> gibi filmlerinden de tanıdığımız yönetmenin olgunluk dönemi eserlerinden biri diyebiliriz. Ayrıca yönetmen ilk kez bir kitap adaptasyonuyla karşımıza çıkıyor. Film, Fransız polisiye yazarı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Thierry Jonquet</b>’nin ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Tarantula</b>’ isimli eserinden uyarlanmış. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmixHMo3SeQd5iGo4cDkI04hWQaxiJeG6F2K73CJe7q6dM90PMmxHHqvQe_2pYTEQh5BAaaG30LQ4-PfvofjOVDqb83D_AH1OiRQXK8FKK5I7FA_6UUsM6d9QryJdfh2RtGsE4rJ9bKXo/s1600/i%25C3%25A7inde+ya%25C5%259Fad%25C4%25B1%25C4%259F%25C4%25B1m+deri+4.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="224" rea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmixHMo3SeQd5iGo4cDkI04hWQaxiJeG6F2K73CJe7q6dM90PMmxHHqvQe_2pYTEQh5BAaaG30LQ4-PfvofjOVDqb83D_AH1OiRQXK8FKK5I7FA_6UUsM6d9QryJdfh2RtGsE4rJ9bKXo/s320/i%25C3%25A7inde+ya%25C5%259Fad%25C4%25B1%25C4%259F%25C4%25B1m+deri+4.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">2011 Cannes Film Festivali</b>’nde yarışma filmlerinden biri olan İçinde Yaşadığım Deri’nin başrollerini <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Antonio Banderas</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Elena Anaya</b> üstleniyor. Bu sefer filmde Almodovar’ın şans meleği Penelope Cruz yok<span style="font-family: Wingdings; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-char-type: symbol; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-symbol-font-family: Wingdings;"><span style="mso-char-type: symbol; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></span> Antonio Banderas, senelerin birikimiyle rolünün altından başarıyla kalkmış. Esas şaşırtıcı olan yan rollerde görmeye alışık olduğumuz Elena Anaya’nın filmdeki başarılı performansı. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEguvmthJMctwmtMZrShtG95oEwkn4-AfiVdum2raW99yB95XnLymy0iNmpK38zAAIy0IWcQNI8oZ_zPfLPpqPCwOiVgM_4rgkf4RHgo5gxuNncht6S6ZV5yBHCTCUmWHnaRN-AhAutaV-M/s1600/i%25C3%25A7inde+ya%25C5%259Fad%25C4%25B1%25C4%259F%25C4%25B1m+deri+5.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="170" rea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEguvmthJMctwmtMZrShtG95oEwkn4-AfiVdum2raW99yB95XnLymy0iNmpK38zAAIy0IWcQNI8oZ_zPfLPpqPCwOiVgM_4rgkf4RHgo5gxuNncht6S6ZV5yBHCTCUmWHnaRN-AhAutaV-M/s320/i%25C3%25A7inde+ya%25C5%259Fad%25C4%25B1%25C4%259F%25C4%25B1m+deri+5.png" width="320" /></a></div><br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Filmin konusuna gelince: Bir araba kazasında yanarak son anda ölümden dönen karısını yanıklarından kurtarmak üzere evindeki laboratuarında uzun süren çalışmalar yapan başarılı estetik cerrahı Dr. Robert Ledgard , domuz-insan kanı karışımından elde ettiği yeni bir deri üretmeyi başarır. Fakat bu süre zarfında karısı yanmış görüntüsüne dayanamayarak intihar eder ve küçük kızları da buna şahit olur. Yaşadığı travma sonucunda uzun süren bir tedavi gören kız, sonunda büyür ve güzel bir genç kız olur.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Doktorların da tavsiyesiyle sosyalleşmek üzere babasıyla bir düğüne katılır. Bu düğünde başına psikolojisini daha da bozacak bir olay gelir ve daha sonra da kendini toparlayamaz zaten. Tedavi gördüğü klinikte aynı annesi gibi hayatına son verir. Tüm bu trajik olaylardan sonra filmde Dr. Ledgard’ın adeta bir şeytana dönüşüp akıl almaz bir yöntemle kızının intikamını almasına şahit oluyoruz. Filmin devamını elbette anlatmıyorum. Çünkü İçinde Yaşadığım Deri sonunu tahmin edebildiğiniz filmlerden değil. O yüzden sürprizli ve çarpıcı. Sürprizi kaçırmak istemem!</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgeHfjZsNlQh-r34EkMZJjsidc2Ux0YR91_GuwCLg5i-KNKz-gy4G8QxP1mpT9UgXmLxpUnyV-MnFl1SO4T-HclCT7kn6FHmSPpdfUO4TmKxEBfIhamBqXO71WZJWJMsGDzLO-MB0DgfIw/s1600/i%25C3%25A7inde+ya%25C5%259Fad%25C4%25B1%25C4%259F%25C4%25B1m+deri3" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="222" rea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgeHfjZsNlQh-r34EkMZJjsidc2Ux0YR91_GuwCLg5i-KNKz-gy4G8QxP1mpT9UgXmLxpUnyV-MnFl1SO4T-HclCT7kn6FHmSPpdfUO4TmKxEBfIhamBqXO71WZJWJMsGDzLO-MB0DgfIw/s320/i%25C3%25A7inde+ya%25C5%259Fad%25C4%25B1%25C4%259F%25C4%25B1m+deri3" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Filmin ilk yarım saati pek bir şey anlamıyorsunuz. İlk başta düğüm düğüm her şey. 40. dakikadan sonra film çözülmeye başlıyor ki çözülüş o çözülüş. Ağzınız açık kalıyor. Bu arada filmde çok cüretkar ve aykırı sahneler de var. Sizi şaşırtırken bazen rahatsız da edebiliyor. İçinde Yaşadığım Deri’de cinsel kimlik ve cinsiyet ayrımı gibi konular işlenmiş. Ayrıca film, yanlış anlaşılmaların olayları nasıl geri dönüşü olmayan noktalara getirebildiğini, kin duygusunun nasıl insanın içindeki şeytanı harekete geçirdiğini ve saplantıların ne kadar tehlikeli bir hal alabileceği fikirlerini vurguluyor. Muhteşem de bir finali var. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhuJkbI3J_VORBskHJGpp_qdveqT1oxZIr43bLwKvUbuv9Rshvy7Gf_DlKqpJMDevGmh-tC2VRMSpgpaCQOqKOGaxdwpjiTnFom-hfEFIZQL6PXtonoNzCQ7oGc_5SbHn7A51jST3XEJIA/s1600/i%25C3%25A7inde+ya%25C5%259Fad%25C4%25B1%25C4%259F%25C4%25B1m+deri+6.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="172" rea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhuJkbI3J_VORBskHJGpp_qdveqT1oxZIr43bLwKvUbuv9Rshvy7Gf_DlKqpJMDevGmh-tC2VRMSpgpaCQOqKOGaxdwpjiTnFom-hfEFIZQL6PXtonoNzCQ7oGc_5SbHn7A51jST3XEJIA/s320/i%25C3%25A7inde+ya%25C5%259Fad%25C4%25B1%25C4%259F%25C4%25B1m+deri+6.jpg" width="320" /></a></div><br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bunlara ek olarak, film hakkında bir detaya daha değinmek istiyorum. Dr.Ledgard ölen karısı anısına yarattığı ateşe dayanıklı sentetik deriye ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Gal</b>’ adını veriyor. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Gal, <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Yunan mitolojisinde geçen ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Galatea</b>’nın kısaltılmışı. Hikayeye göre yetenekli heykeltıraş <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Pygmalion</b> o kadar kusursuz bir eser çıkarır ki kendi eserine aşık olur. Venüs ise onun yakarışlarına cevap vererek heykele hayat verir. Bu hikaye aslında psikolojik olarak erkeğin kadına yön verme,kadını domine etme ve kadını kendi istediği hale getirme eğilimini açıklar. Filmde bu hikayeye de gönderme yapılıyor. İzlediğinizde neden bahsettiğimi daha net anlayacaksınız.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Almodovar ve gerilim sevenlerdenseniz mutlaka <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İçinde Yaşadığım Deri</b>’yi izlemenizi tavsiye ederim!</span></div>begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-35949234775705260052012-01-02T15:43:00.000-08:002012-01-02T16:29:34.775-08:00Ocakta İstanbul'da Ne Yapılır?<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">Yepyeni bir yıla girmiş bulunuyoruz. Umarım herkes için hayırlı bir sene olur. 2012 yılının sağlıklı, huzurlu, yüzümüzü güldüren, sevgi dolu, bereketli ve pozitif bir sene olmasını diliyorum. Yeni yılın ilk </span><span style="font-family: Calibri;">ayında İstanbul’da kültür-sanat aktivitesi olarak neler yapabileceğimize birlikte bakalım:</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhvmXFeP0fkDAy3r3B7cvIdlzInf1vCIkYTCRyd1cru7bL4mbYpmnSwLNCINPrHwyLOZIPRSeym4x0LEUCl_Sl63SDqkggXrIzz1YlmcUdFslmpRwPtSO-vUqr7fcKvdTSP8rtrBPGxSEs/s1600/dali+afi%25C5%259F.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" rea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhvmXFeP0fkDAy3r3B7cvIdlzInf1vCIkYTCRyd1cru7bL4mbYpmnSwLNCINPrHwyLOZIPRSeym4x0LEUCl_Sl63SDqkggXrIzz1YlmcUdFslmpRwPtSO-vUqr7fcKvdTSP8rtrBPGxSEs/s320/dali+afi%25C5%259F.jpg" width="223" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpFirst" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt "Times New Roman";"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;">Dali sevenlere müjde! Aralık ayının son haftası <strong>MSGSÜ Tophane-i Amire</strong>’de <strong>Salvador Dali</strong>’nin eserleri sergilenmeye başladı. Sergide, ‘İlahi Komedya’, ‘Sürrealizmin İzleri’ ve ‘Gala ile Akşam Yemeği’ ana başlıkları altında Dali’nin serilerini görebilirsiniz. Sanatçının daha çok renkli basım litografilerine yer verilmiş. Sergi, 26 Şubat tarihine kadar devam edecek. Ocak ayı bu sergiyi sindire sindire gezmeniz için çok uygun gözüküyor.</span></div><div class="MsoListParagraphCxSpFirst" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt "Times New Roman";"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;">Benim tarzını çok sevdiğim ve birlikte çalıştığım genç sanatçılardan <strong>Serhat Koçak</strong>’ın ‘Geçersizlik’ adlı kişisel sergisi <strong>Galeri Artist Çukurcuma</strong>’da 7 Ocak’ta açılıyor. Daha çok soyut ekspresyonist eserler yaratan Serhat gelecek vadeden ve bizi yurtdışında da temsil eden bir sanatçı. Sergiyi 20 Ocak tarihine kadar gezebilirsiniz.</span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgK5cIw3yLBbDjoMwLktvt-Vd4PbgqRwktEzqTjKlzBcZcK4nGs8viRN8mZ17UT8IB6UKw4almLge1h0k75zOYTAenfbCN6iGdkgAfFq2AiSAl-17RaSzJdlH15Jz3HdPtyjmkqlLDJaas/s1600/leylanin_evi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" rea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgK5cIw3yLBbDjoMwLktvt-Vd4PbgqRwktEzqTjKlzBcZcK4nGs8viRN8mZ17UT8IB6UKw4almLge1h0k75zOYTAenfbCN6iGdkgAfFq2AiSAl-17RaSzJdlH15Jz3HdPtyjmkqlLDJaas/s1600/leylanin_evi.jpg" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt "Times New Roman";"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;">Tiyatrokare, <strong>Zülfü</strong> <strong>Livaneli</strong>’nin başyapıtlarından biri olan ‘<strong>Leyla’nın Evi</strong>’ adlı eseri tiyatroya uyarlıyor. Yönetmenliğini <strong>Nedim Saban</strong>’ın üstlendiği oyunda usta oyuncu kadrosu ve Livaneli müzikleri dikkati çekiyor. Oyunu, 18 ve 20 Ocak tarihlerinde <strong>Profilo Kültür Merkezi</strong>’nde, 28 Ocak tarihinde ise <strong>Muammer Karaca Tiyatrosu</strong>’nda izleyebilirsiniz. </span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjr3-_X3hGr7W7QSvBFxnZCPB5WdHxegUsr-u1AciQjps9uPdtTSZChOfPI4H6FSVXkpQHVhfVNfZ_MmKqCgdelee23DJrbCKJmvtt_lXOKWzYJeSS9QvAfLRJ5eg8ttHlCwyjt2yKzo6A/s1600/kibarlik-budalas%25C4%25B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" rea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjr3-_X3hGr7W7QSvBFxnZCPB5WdHxegUsr-u1AciQjps9uPdtTSZChOfPI4H6FSVXkpQHVhfVNfZ_MmKqCgdelee23DJrbCKJmvtt_lXOKWzYJeSS9QvAfLRJ5eg8ttHlCwyjt2yKzo6A/s1600/kibarlik-budalas%25C4%25B1.jpg" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt "Times New Roman";"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;">Klasik eserlere merakınız varsa başrolünü <strong>Haldun Dormen</strong>’in oynadığı <strong>Moliere</strong>’in unutulmaz eseri <strong>Kibarlık Budalası</strong>’nı izlemenizi tavsiye ederim.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Kibarlık Bu</span><span style="font-family: Calibri;">dalası, 5 Ocak ve 13 Ocak tarihlerinde <strong>Tiyatro Kedi Black Out Sahnesi</strong>’nde!</span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt "Times New Roman";"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;">Yine biraz klasiklerden gidelim. Opera seviyorsanız <strong>Rossini</strong>’nin eseri ‘<strong>Sevil Berberi (Il Barbiere di Siviglia)</strong>’ 5-6-7 Ocak tarihlerinde, bale seviyorsanız ‘<strong>Don Kişot (Don Quixote)</strong>’ 26 ve 28 Ocak tarihlerinde <strong>Kadıköy Süreyya Operası Sahnesi</strong>’nde izlenebilir. </span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrC0Y5ZGPOqGrJH8ZYE8uHXHbGKgBZfehZHubc4rXsTrDJqyspvCeW9LNhzT-GQjqN7HTowdzShbhcE-aEjS9D4Nh-ocrog_in3btDRcm13Z_5ZDWFAMDo33saYu8H4uPReH_WtePhyXU/s1600/cem+adrian.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" rea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrC0Y5ZGPOqGrJH8ZYE8uHXHbGKgBZfehZHubc4rXsTrDJqyspvCeW9LNhzT-GQjqN7HTowdzShbhcE-aEjS9D4Nh-ocrog_in3btDRcm13Z_5ZDWFAMDo33saYu8H4uPReH_WtePhyXU/s1600/cem+adrian.jpg" /></a></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt "Times New Roman";"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><strong>Fazıl Say</strong>’ın keşfettiği ve 4.5 oktavlık bir sese sahip olan <strong>Cem Adrian</strong>, 5. stüdyo albümü ‘<strong>Kayıp Çocuk Masalları</strong>’nı aralık ayında piyasaya çıkardı. Cem Adrian hayranıysanız 25 Ocak’ta <strong>Jolly Joker</strong>’de gerçekleşecek olan konseri kaçırmamanızı tavsiye ederim.</span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjK2UoEr5O0VS6YIHNIm31LKnPMxaUy8MtnvsSZ2bFEez7eHVIHP2SUYYlgD_VVBdv3Z6skhHBtGcRPoSIAd0OvWTf30MnrnQwZZT6GqtBlJaVTUaBjtiBjGToPXxzfB8EbF_22LkqzZKM/s1600/oi_va_voi-.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" rea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjK2UoEr5O0VS6YIHNIm31LKnPMxaUy8MtnvsSZ2bFEez7eHVIHP2SUYYlgD_VVBdv3Z6skhHBtGcRPoSIAd0OvWTf30MnrnQwZZT6GqtBlJaVTUaBjtiBjGToPXxzfB8EbF_22LkqzZKM/s1600/oi_va_voi-.jpg" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt "Times New Roman";"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;">Londralı ve Yahudi kökenli altı genç müzisyenden oluşan ‘<strong>Oi Va Voi</strong>’ grubu (Yiddish konuşma dilinde ‘Aman Allahım’ anlamına geliyor) 6-9 Ocak tarihleri arasında <strong>Babylon</strong>’da sahne alıyor. Grup, soul, ska, drum’n bass, trip hop ve Balkan ezgilerini birleştiren müzikleriyle dünya çapında üne kavuşmuş. Farklı bir müzik deneyimi yaşamak isteyenlere duyurulur!</span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQLJc27Q97mxh7j-nuBNjYxyEKI6zK_RN8_R0o_ONq5RuxFF4pA1MmlGkvQ1Za8r50bRI2jjGQ2BLCPAKhDSAfLr62YOd2oOm7XhyPTYk6YJh3QlAkO8sNkVLsyLCeJDwP-jo-y5uppgU/s1600/michael+snow.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" rea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQLJc27Q97mxh7j-nuBNjYxyEKI6zK_RN8_R0o_ONq5RuxFF4pA1MmlGkvQ1Za8r50bRI2jjGQ2BLCPAKhDSAfLr62YOd2oOm7XhyPTYk6YJh3QlAkO8sNkVLsyLCeJDwP-jo-y5uppgU/s1600/michael+snow.jpg" /></a></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt "Times New Roman";"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><strong>Akbank Sanat</strong> ve Fransa’nın en prestijli sanat mekanlarından biri olan <strong>Le Fresnoy</strong> işbirliği ile <strong>Michael Snow</strong> ‘Solo Snow’ adlı sergisiyle <strong>Aksanat</strong>’ta sanatseverlerle buluşuyor. Ali Akay ve Louise Dery’nin küratörlüğünü yaptığı sergi 18 Ocak’ta açılacak. </span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt "Times New Roman";"> <strong> </strong></span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><strong>Galeri Espas</strong>’ta 5 Ocak’ta açılacak olan ve <strong>TOÇEV </strong>Yönetim Kurulu Başkanı <strong>Ebru Uygun</strong>’un ebru çalışmalarından oluşan ‘Dokundum’ adlı kişisel sergisini ziyaret edin. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Serginin tüm geliri TOÇEV’e bağışlanacak. </span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgbzmX8cdMKkUujwrLUGvhhmyuw0Y_lI2-3kVAdnfNJjyWgMdnA-TvBIj2zgVJviEkzazbLzXXCDKrzKmu-RKaRRgsl3LL4I5JjkUwrK2twjLQk99iLD_aRAy9Ac01VXWbOh39jP1UrAvI/s1600/sabanc%25C4%25B1+m%25C3%25BCzesi-bir+%25C4%25B1lke+deg%25C4%25B1s%25C4%25B1rken.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" rea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgbzmX8cdMKkUujwrLUGvhhmyuw0Y_lI2-3kVAdnfNJjyWgMdnA-TvBIj2zgVJviEkzazbLzXXCDKrzKmu-RKaRRgsl3LL4I5JjkUwrK2twjLQk99iLD_aRAy9Ac01VXWbOh39jP1UrAvI/s320/sabanc%25C4%25B1+m%25C3%25BCzesi-bir+%25C4%25B1lke+deg%25C4%25B1s%25C4%25B1rken.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpLast" style="margin: 0cm 0cm 10pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt "Times New Roman";"> <strong> </strong></span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><strong>Sabancı Müzesi</strong>’nde 24 Aralık’ta açılan ‘Bir Ülke Değişirken-Tanzimattan Cumhuriyete Türk Resmi’ başlıklı sergiyi ocak ayı boyunca ziyaret edebilirsiniz. Sergide, S<strong>akıp Sabancı Koleksiyonu</strong>’na ait <strong>Osman Hamdi Bey</strong>, <strong>Halil Paşa</strong>, <strong>Nazmi Ziya Güran</strong>, <strong>Şehzade Abdülmecid Efendi</strong> ve <strong>Fikret Mualla</strong> gibi Türk Resim Sanatı’nın önemli temsilcilerinin eserleri sergilenmekte.</span></div><strong></strong>begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-46377654191431426252011-12-09T06:31:00.000-08:002011-12-19T07:21:57.191-08:00San Pietro Katedrali ve Habemus Papam<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqeki03av4S2l78qGud6ZunQWSrMKFVgCuZMdUyj3ZTlZ0tEK61m0fEJXLL8GRNxb8i1HmROuS0yabu6hGsCbyHOVJTbW-agWKa-YxzsPN0cXv8AASsPrbPNfSPw4KUjAPR8rbrDIFkd8/s1600/san+pietro+katedrali.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="238" oda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqeki03av4S2l78qGud6ZunQWSrMKFVgCuZMdUyj3ZTlZ0tEK61m0fEJXLL8GRNxb8i1HmROuS0yabu6hGsCbyHOVJTbW-agWKa-YxzsPN0cXv8AASsPrbPNfSPw4KUjAPR8rbrDIFkd8/s320/san+pietro+katedrali.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><strong>Vatikan</strong> beni hep çok etkilemiştir. <strong>San Pietro Katedrali</strong>’nin meydanın orta yerinde kollarını açarak sizi karşılaması, sizi içeri buyur etmesi eşsiz bir deneyimdir. Tanrı’nın varlığını iliklerinize kadar hissedersiniz. Tüm o ihtişamın yanı sıra ilahi bir güç vardır burada. Kim olduğunuz, hangi dinden olduğunuz hiç önemli değildir. Sizi sarar sarmalar. Ne kadar küçük olduğunuzu hatırlatır. Hayran kalırsınız, hayret edersiniz, şükredersiniz, dua edersiniz!</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDquAatJ3RQunigupMudpxOKmhofoaC3HLkZqEmP6S8yPRnD9nqR5s6lforiRMqtmKdOoUnQ72pafUvx3PA5zlFKgqIFmKQiAQ0DWbZEbSfwikMTT4Rqg3vjMaR4NkK-b7YaIotPI7ChQ/s1600/san+pietro+d%25C4%25B1s.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" oda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDquAatJ3RQunigupMudpxOKmhofoaC3HLkZqEmP6S8yPRnD9nqR5s6lforiRMqtmKdOoUnQ72pafUvx3PA5zlFKgqIFmKQiAQ0DWbZEbSfwikMTT4Rqg3vjMaR4NkK-b7YaIotPI7ChQ/s320/san+pietro+d%25C4%25B1s.jpg" width="320" /></a></div><br />
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Aynı zamanda dünyanın en önemli sanat eserlerini de içinde barındırır San Pietro Katedrali. Meydana vardığınızda ilk olarak <strong>Bernini</strong>’nin heykelleri ile bezeli sanki insanı kucaklayan iki kol gibi uzanan sütunlarla karşılaşırsınız. Ortada <strong>Aswan</strong>’dan gelmiş bir dikilitaş vardır ve sonradan oraya konmuştur. Meydandaki iki çeşmeden kiliseyi karşınıza aldığınızda sağda kalanı orijinaldir. Diğeri simetri yaratmak için yapılmıştır. Zaten bütüne baktığınızda sonsuz bir simetri ve ahenk görürsünüz. Eski zamanlarda <strong>Tiber Nehri</strong> (Tevere)’nin Vatikan’ın olduğu tarafında küçük evler varmış ve burada daha fakir bir halk yaşarmış. Nehrin karşı kıyısında ise asiller yaşarmış. Kilise karşı kıyıdan bile kolaylıkla görülürmüş. Kilisenin ihtişamıyla insanları kucakladığı fikri varmış. Ama faşist dönemde (ki Romalılar bu dönemden hep nefretle ve utançla bahsederler) kilisenin önüne iki tane devlet binası yapılmış ki kilisenin ihtişamı ve görüntüsü engellensin. Roma’daki 4 büyük kilisenin önünde San Pietro’nun önündeki gibi dikilitaş vardır. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">San Pietro Katedrali, <strong>Aziz Peter</strong>’a ithafen yapılmış. İlk başlarda kilise Yunan Haçı şeklinde inşa edilmiş. Yani ‘+’ şeklinde (4 kol da aynı boyda). Kilise restore edilirken önce proje <strong>Raffaello</strong>’ya verilmiş. O da kiliseyi günümüzde de kullanılan bildiğimiz haç işareti şekline getirmek istemiş. Fakat daha sonra proje <strong>Michelangelo</strong>’ya geçmiş. O da projeyi bitirememiş. Projeyi bitiren Bernini’dir. Zaten San Pietro’da her yerde onun yaptığı heykeller ve sütunları görürsünüz. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Kilisenin 5 ana kapısı vardır. En sağdaki diğerlerine göre daha küçük olan kapı sadece 25 senede bir açılır. Hıristiyan hacılar (pilgrim, İtalyanca <strong>pellegrino</strong>)<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>her 25 senede bir sene boyunca günahlarının affedildiğine inanırlar ve buraya gelip affedilmek için dua ederler. Mesela 2000 senesi böyle bir seneymiş ve kapı bir sene boyunca açık kalmış. Kapının kapanması da özel bir seremoniyle oluyor. Kapıların üstünde figürler var. Her <strong>Papa</strong> geldiğinde kapılara yeni figürler eklermiş. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjtBgjLA4_peO_glinJpI7LpthtYFeYvcdEau4x5Ra2fP0WrZ_I0x393isoep7AUKxcynGB97KlkbVsVzYypdE2nD32dA-uKfC_H3JFbN9QtGq20KiCkX8hU6in7UCpoXOxhqwvxzzEGYk/s1600/pieta.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" oda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjtBgjLA4_peO_glinJpI7LpthtYFeYvcdEau4x5Ra2fP0WrZ_I0x393isoep7AUKxcynGB97KlkbVsVzYypdE2nD32dA-uKfC_H3JFbN9QtGq20KiCkX8hU6in7UCpoXOxhqwvxzzEGYk/s320/pieta.jpg" width="319" /></a></div><br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Kiliseye girdiğinizde ilk sağda ünlü '<strong>Pieta</strong>'yı göreceksiniz, sakın şaşırmayın<span style="font-family: Wingdings; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-char-type: symbol; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin; mso-symbol-font-family: Wingdings;"><span style="mso-char-type: symbol; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></span> Pieta, İsa’nın gerildiği çarmıhtan indirildikten sonra <strong>Meryem Ana</strong>’nın kucağında gösterildiği figürlere verilen isim. San Pietro Katedrali’ndeki meşhur ‘Pieta’ da Michelangelo’ya ait. <strong>Toscana</strong>’dan özel olarak seçilmiş bir mermerden yapılmış. Michelangelo’nun mermere verdiği forma inanamıyorsunuz. Bu kadar sert ve soğuk bir malzemeden bu yumuşaklık ve kıvrımların çıkmasına hayran oluyorsunuz.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Kilisenin tavanına doğru bir şerit halinde yazılar var. İnanmayacaksınız ama her bir harf 3 metre yüksekliğinde. Buradan da kilisenin ihtişamını anlayabilirsiniz. Bu arada Michelangelo’nun yaptığı heykelin kilisece kabul edilmesi büyük bir olay. Çünkü o dönemde kilise için yapılacak işler sadece Romalı sanatçılara veriliyor. Oysa Michelangelo Toscanalı. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Kilisenin bir özelliği de tüm eserlerin <strong>Vatikan Müzesi</strong>’ne kaldırılıp orijinallerin birebir kopyalarından oluşan eserlerle bezeli olması. Bu eserler aslında tablo gibi gözüküyor fakat dikkatli baktığınızda mozaik olduğunu anlıyorsunuz. Kilisenin içinde tablo yok, tüm eserler mozaik. Vatikan’ın bir mozaik okulu var ve tüm mozaikler buradan çıkma. Çok ilginçtir ki bu eserlerin aynı yağlıboya tablo gibi gözükmesi mozaik sanatının sonunun geldiğinin belirtisi gibi düşünülüyor. Çünkü mozaik ayrı bir dal ve aslında eserin mozaik olduğunun belli olması gerekiyor. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjp5DVexA_WbNh4LG31stQ5y6jaaQo99GPvrIJ02Xa4SKSE0NiPbNiOpqTPBOBvX6saTrc96LpoVQyfaDlM_g5YDXXpoTM1W7mztcpMS-n6D48zKP8RCk-HrbD3XkGShtyZSUbISQGddTU/s1600/san+pietro+ic.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" oda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjp5DVexA_WbNh4LG31stQ5y6jaaQo99GPvrIJ02Xa4SKSE0NiPbNiOpqTPBOBvX6saTrc96LpoVQyfaDlM_g5YDXXpoTM1W7mztcpMS-n6D48zKP8RCk-HrbD3XkGShtyZSUbISQGddTU/s320/san+pietro+ic.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Kilisenin tam ortasında <strong>Papa</strong>’yı sokaklarda taşıdıkları arabanın</span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"> çok büyük bir taklidi var. Tam tamına 29 metre yüksekliğinde. Bronzdan yapılmış. Üstünde arılar var. Bu İtalya’nın asil ve köklü ailelerinden <strong>Barberini</strong> ailesinin sembolü. Kilisenin alt katında ise mezarlar var. Bu mezarlığa ölen Papa’lar gömülüyor. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEWiiXuWqbug5Ktn_7jHaFh4M_IIIlfiIkh0FDRXuk8t26jeNWY5vc2MTH79nBbUd3MLNlyxshYN-avMuC2YHOkroBFXEXMO8-Q0JXNV6qCGWOyqEIB5S0ghV1JyA23w1gWKAnb1ukimM/s1600/san+pietro-santa+veronica.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="253" oda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEWiiXuWqbug5Ktn_7jHaFh4M_IIIlfiIkh0FDRXuk8t26jeNWY5vc2MTH79nBbUd3MLNlyxshYN-avMuC2YHOkroBFXEXMO8-Q0JXNV6qCGWOyqEIB5S0ghV1JyA23w1gWKAnb1ukimM/s320/san+pietro-santa+veronica.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Yine orta bölümde 4 köşede 4 ayrı heykel var. Biri bir Fransız artist, biri Bernini, biri de Bernini’nin öğrencisi tarafından yapılmış. Heykellerden biri İsa’nın öldükten sonra yüzünü sildikleri bir kumaş parçasını taşıyan bir kadını tasvir ediyor. Bu kumaş parçasına İsa’nın yüzünün şeklinin çıktığına inanıyorlar. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Arkada San Pietro’nun 2 Yunan, ‘ Romalı rahip tarafından taşınan bronzdan arabasının heykeli var. Bu heykelin üstünde altından melekler var. Bu <strong>San Pietro</strong> (Aziz Peter)’nun göğe çıktığı anı sembolize ediyor. Kilisenin sol tarafına geçince heykellerde ölümün farklı şekilde tasvirlerini görüyoruz. Papalar, ölü bedenleriyle değil de yaşarken gösterilmiş ve Papalar’daki farklı özellikler ana heykelin dışında altlarında başka heykellerle tasvir edilmiş. Öyle ki bunlar arasında kadınlar da var. Örneğin kum saati tutan bir iskelet zamanı sembolize ediyor. Sol taraftan yürümeye devam edince ilk kez Papa’ların ölü de gösterildiği heykeller görüyoruz ve en sonda kapısı kapalı bir mezarı gösteren heykel var ki bu en yenisi. Bu tarzdaki en büyük heykel Viyana’da bulunuyor. Özetle kilisenin sol tarafında heykel sanatının gelişimini görüyoruz. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGAWQmKn7fBe3R85ZaPkzK0jZTJJeBkfD2MLD_0vNIKJS-qbNMX-KDeSOldR46U8fMBYXEC6h6wwbywokyoZmmE-jWvvMUXwREPDR8tQ4awDSG6IJa1kC2D9J0jqDYuyDTsAzdPRdFJxE/s1600/san+pietro+balcony.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" oda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGAWQmKn7fBe3R85ZaPkzK0jZTJJeBkfD2MLD_0vNIKJS-qbNMX-KDeSOldR46U8fMBYXEC6h6wwbywokyoZmmE-jWvvMUXwREPDR8tQ4awDSG6IJa1kC2D9J0jqDYuyDTsAzdPRdFJxE/s320/san+pietro+balcony.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">San Pietro Katedrali’nin büyüsü sadece eserlerle bitmiyor. Tüm Hıristiyan aleminin merkezi olan bu bazilika aynı zamanda ritüelleriyle de insanı etkiliyor. Pazar ayinleri sırasında Papa’nın çıkıp balkonda konuşmasını dinlemek için binlerce insan meydana toplanıyor. Meydana yerleştirilmiş dev ekranlardan da Papa’nın konuşması naklen yayınlanıyor. Ama benim en ilgimi çeken ritüel ‘<strong>Papalık Seçimi</strong>’. Bir Papa öldüğü zaman dünya üzerindeki tüm kardinaller yeni bir Papa seçmek üzere Vatikan’da toplanır. Kardinaller ağır işlemeli kaftanları ile Michelangelo’nun eşi benzeri olmayan eserinin de bulunduğu <strong>Sistine Şapeli</strong>'ne kapanıp oylama yaparlar. Genelde kardinaller arasında Papa olmak için 4 favori aday vardır. Bunlara ‘<strong>preferiti</strong>’ denir. Çoğunluğun tercihiyle bir tanesi Papa seçilir. İlk turda bir çoğunluğa varılmazsa ikinci tur oylama yapılır ve Papa seçilene kadar bu böyle devam eder. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Vatikan Yasaları’na göre kardinaller Papa seçilebilmek için Sistine Şapeli’nde bulunmalıdırlar ve bir Papa seçilene kadar şapeli terk edemezler. Bu sırada meydanda insanların görebileceği şekilde bacadan siyah duman çıkar. Bu, Papalık seçiminin devam ettiğinin göstergesidir. Duman beyaza döndüğünde artık Hıristiyanlık aleminin yeni bir Papa’sı vardır. Bu haber balkondan Latince ‘<strong>Habemus Papam</strong>’ yani ‘<strong>Bir Papa’mız var</strong>’ şeklinde duyurulur ve yeni Papa halka kendini tanıtarak ilk ‘<strong>Urbi et Orbi</strong>’ kutsamasını yapar. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvnn1Uq_2oS1I0z0DigbzyyAXE6SCnOJVLkBfNz1-gJRcZYEsu3pY3SSP90fYHEsiKaDNPO8SML5ljAS8gdZ58sj7OLz7zJ4vupTpBqKp8OsFNxbORK_dsR0UnkgOxxgmGZOssZt6XDgA/s1600/Habemus-Papam+afi%25C5%259F.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" oda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvnn1Uq_2oS1I0z0DigbzyyAXE6SCnOJVLkBfNz1-gJRcZYEsu3pY3SSP90fYHEsiKaDNPO8SML5ljAS8gdZ58sj7OLz7zJ4vupTpBqKp8OsFNxbORK_dsR0UnkgOxxgmGZOssZt6XDgA/s320/Habemus-Papam+afi%25C5%259F.jpg" width="224" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><strong>Oğul Odası </strong>(La Stanza del Figlio)’ndan da tanıdığımız <strong>Nanni Moretti</strong>’nin hem yönetip hem oynadığı son filmi ‘<strong>Habemus</strong> <strong>Papam</strong>’ tam da bunu anlatıyor. Bu film, Filmekimi’nde merakla beklediğim filmlerden biriydi. Film aynen yukarıda anlattığım ritüelle açılış yapıyor. Bence bu kısım filmin en büyüleyici kısmı. Sırf bu bölüm için bile film izlenmeye değer. Papalık seçimleri çok gizli bir şekilde yapılır. Bu yüzden bu toplantının yayınlanması yasaktır. Bu film sayesinde toplantının ve oylamanın ayrıntılarına şahit oluyoruz. Oylama sonucunda‘preferiti’ler arasından <strong>Michel Piccoli</strong>’nin canlandırdığı kardinal, Papa seçiliyor. Fakat bu göreve ve halkın önüne çıkmaya hazır değil. Kardinal sinir krizi geçirip halkın önüne çıkmaktan kaçınca konusunda bir numara olan Nanni Moretti’nin canlandırdığı psikanalist San Pietro’ya çağırılıyor ve zor şartlar altında Papa’yı tedavi etmeye çalışıyor. Çünkü Papa’ya çocukluğu veya cinsellik hakkında soru sormak yasak. Tabii ki terapiler süresince San Pietro’yu terk etmek de. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgigHdfyaxC7fLPeFVNa5xAPUg3_C6Ba2VT8g5u1qjYG01vSW-I8lCOlvnvyWa90Q7VN90TnpB8kPxlVZjL43YqBWDm4rwLa8q-4H4UAtyONv2rFWeKlmvHBYjWiXdxFhmv7lIaUTWDJdY/s1600/habemus+papam+terapi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" oda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgigHdfyaxC7fLPeFVNa5xAPUg3_C6Ba2VT8g5u1qjYG01vSW-I8lCOlvnvyWa90Q7VN90TnpB8kPxlVZjL43YqBWDm4rwLa8q-4H4UAtyONv2rFWeKlmvHBYjWiXdxFhmv7lIaUTWDJdY/s320/habemus+papam+terapi.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Film, konusu açısından oldukça cesur. Özellikle Katolik mezhebi Papalık mertebesini kutsal gördüğü için Papa’nın insani zaafları olabileceğini gösteren bu film, konusu açısından çarpıcı. Seçim sahnesinden sonraki bölümde film biraz yavaş ilerliyor. Hatta yer yer sıkılabiliyorsunuz fakat bütünüyle izlemeye değer. Daha çok psikolojik unsurlar barındıran bir dram niteliği taşıyor. Konusu açısından <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>‘<strong>The King’s</strong> <strong>Speech</strong>’i andırıyor. Kadrosu da oldukça kuvvetli. Özetle Roma’ya gittiğinizde San Pietro Katedrali’ni gezmenizi ve ilk fırsatta ‘Habemus Papam’ filmini izlemenizi tavsiye ederim. </span></div>begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-16924343937113970682011-12-02T03:08:00.000-08:002011-12-09T16:40:12.739-08:00Aralıkta İstanbul'da Ne Yapılır?<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">2011 senesinin son ayına girmiş bulunuyoruz. <strong>Aralık</strong> ayının en sevdiğim özelliği yılbaşı süslemeleri. Yeni yılı karşılamaya hazırlandığımız bu günlerde mağazalar, alışveriş merkezleri ve şehrin çeşitli yerleri gelinlik kız gibi süsleniyor ve görsel bir şölene dönüşüyor. Vaktiniz oldukça bu yerleri gezmenizi öneririm. Biraz gözünüz gönlünüz açılsın. Hatta fırsat bulursanız kısa da olsa bir yurtdışı seyahati ayarlayın. Avrupa’da <strong>Christmas</strong> süslemeleri büyüleyici oluyor. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Gelelim bu ayki kültür-sanat aktivitelerine. Bu ay İstanbul’da neler yapabiliriz?</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgnUwvC-D92hBI-1mWhwfOh2AlYtFotIVK8-244juLl1cxFaR1t_izh3xPJpW3ykASuu-smJPvX3SkIycv4P2CUKCMStvL2pyTpl2cwjtAJ9WRU3uGqXYU-_9c8Ib_GcyZJruQJHrKF4NE/s1600/portakal-m%25C3%25BCzayede.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="243" mda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgnUwvC-D92hBI-1mWhwfOh2AlYtFotIVK8-244juLl1cxFaR1t_izh3xPJpW3ykASuu-smJPvX3SkIycv4P2CUKCMStvL2pyTpl2cwjtAJ9WRU3uGqXYU-_9c8Ib_GcyZJruQJHrKF4NE/s320/portakal-m%25C3%25BCzayede.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">4 Aralık’ta <strong>Conrad Hotel</strong>’de <strong>Portakal Sanat ve Kültür Evi</strong>’nin organize etiği ‘<strong>Özel Koleksiyonlar Müzayedesi</strong>’ var. Meraklıysanız katılmanızı öneririm. Müzayedede Nazmi Ziya, Osman Hamdi Bey, Şevket Dağ, Hoca Ali Rıza, Felix Ziem gibi ünlü ressamların eserlerinin yanı sıra Prof. Dr. Orhan Köprülü Koleksiyonu’ndan da tarihi kitaplar satışa sunulacak. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6fqbqXFED_W-AWW1TeqzRR5vUnf_JtrurCAf9jBgXrTid_y4JLA2ARBscL5CRysB0rDnPukOnRdDR7iZXszGNlyUUhcphbwCiHgbLvhVW1LNmaS-EKtRWCTgS76TWgDeQWE8EXqo7G0Y/s1600/IMG_0141.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" mda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6fqbqXFED_W-AWW1TeqzRR5vUnf_JtrurCAf9jBgXrTid_y4JLA2ARBscL5CRysB0rDnPukOnRdDR7iZXszGNlyUUhcphbwCiHgbLvhVW1LNmaS-EKtRWCTgS76TWgDeQWE8EXqo7G0Y/s320/IMG_0141.JPG" width="240" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><strong>Soda Sanat Galerisi</strong>, ünlü İngiliz fotoğrafçı <strong>Derrick Santini</strong>’nin ‘<strong>The</strong> <strong>Magpie</strong>’ adlı sergisine ev sahipliği yapıyor. Contemporary İstanbul fuarından da eserleri ve sanatçıyı hatırlarsınız. ‘I love you’ adlı eseri benim favorilerimdendi. Sanatçı, yaptığı çalışmalara ‘lenticular artworks’ ismini veriyor. Özel bir teknikle fotoğrafları ışıklı panolara yerleştiriyor ve izleyici hareket ettikçe fotoğraflar da hareket ediyormuş hissi yaratıyor. Sergi, 31 Aralık’a kadar açık kalacak. Görmenizi tavsiye ederim.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhu9D4e8jO7GxadChbGihI9fxWhWeSxISBw69isUDZeAbYWR_kJwb-MdUPQcUN0M7vWcayDToPxpnb6dFXfTgzD6vGqBUpF5oUO2sdunQh3hFOwXoYJq-GTa3cKnQyZcp4-ghr7I9wyxw4/s1600/bahram+hajou.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" mda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhu9D4e8jO7GxadChbGihI9fxWhWeSxISBw69isUDZeAbYWR_kJwb-MdUPQcUN0M7vWcayDToPxpnb6dFXfTgzD6vGqBUpF5oUO2sdunQh3hFOwXoYJq-GTa3cKnQyZcp4-ghr7I9wyxw4/s320/bahram+hajou.jpg" width="276" /></a></div><br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">8 Aralık’ta <strong>Teşvikiye Sanat Galerisi</strong>’nde Ortadoğulu ressam <strong>Bahram Hajou</strong>’nun ‘<strong>Diyalog</strong>’ adlı resim sergisi açılıyor. Sanatçı, dışavurumcu bir anlatımla deformasyona uğramış figürlerinde izleyiciye yaşanan dramı yansıtmayı amaçlıyor. Sergi 7 Ocak’a kadar devam edecek.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgH3jOtb1WEDUdNdGAk54kHDrVZnwtYBd5gDpgLpyqfHEB0aaIFDDNboXoqvDNarFMrJhqlxlpxq6ad7oByabM_6v813r5ZdQZRUZOA4MF0Wp154KYfwbuhVXBzt27TrZ063xky4PDbBWw/s1600/cok_guzel_hareket_yilbasi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" mda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgH3jOtb1WEDUdNdGAk54kHDrVZnwtYBd5gDpgLpyqfHEB0aaIFDDNboXoqvDNarFMrJhqlxlpxq6ad7oByabM_6v813r5ZdQZRUZOA4MF0Wp154KYfwbuhVXBzt27TrZ063xky4PDbBWw/s1600/cok_guzel_hareket_yilbasi.jpg" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Yılbaşını gülerek karşılamak isteyenlere fırsat. 16 Aralık’ta tv çekimsiz ve 19 Aralık’ta tv çekimli olacak şekilde <strong>BKM Mutfak Ekibi</strong> ‘<strong>Çok Güzel Hareketler Bunlar-Yılbaşı Özel</strong>’ gösterisi hazırlamış. Biletlerinizi şimdiden alın ve gidip bol bol gülün!</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEirowU5ri_CDH2tYrsW9dbiG9xHL-ZJjSWssAU37Co8lxWoBaxaM_G4EC8Y4EeXwRg6slooTHoTyMEmF2Qb8ee2pMLXzmKCW0gV6uJKu0qoBii23wRiXtOIKadTWqrn85onLd14-pWNlPo/s1600/coca+cola.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="293" mda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEirowU5ri_CDH2tYrsW9dbiG9xHL-ZJjSWssAU37Co8lxWoBaxaM_G4EC8Y4EeXwRg6slooTHoTyMEmF2Qb8ee2pMLXzmKCW0gV6uJKu0qoBii23wRiXtOIKadTWqrn85onLd14-pWNlPo/s320/coca+cola.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">7-21 Aralık tarihleri arasında santralistanbul’da ‘<strong>Coca-Cola ile Mutluluk Yolculuğu</strong>’ adlı bir sergi gerçekleşiyor. Coca-Cola’nın 125. Yılı şerefine düzenlenen bu sergide izleyici geçmişten geleceğe bir yolculuğa çıkarılıyor. Sergide ünlü sanatçıların Coca-Cola için yaptığı eserler, Türkiye’de satışa sunulan şişelerden oluşan 170 parçalık bir koleksiyon, uzaya gönderilen ilk Coca-Cola şişesi ve Coca-Cola’nın Atlanta’daki merkezinden getirilmiş birçok parça görülebilecek. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfvPS3KCezj5OVwe4ZWluldpZlGh5Wwco0gq8rrWlA4b4ES0eDUQQ9RSXdowmrgQPrFagfr_PnjHYp49pLwWx9Xn9612cI_AA8qs9Je_8-W3gf6ya8tq8PN6ahJtMbGCaxKqYxKEJqa_w/s1600/ayhan+sicimoglu.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" mda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfvPS3KCezj5OVwe4ZWluldpZlGh5Wwco0gq8rrWlA4b4ES0eDUQQ9RSXdowmrgQPrFagfr_PnjHYp49pLwWx9Xn9612cI_AA8qs9Je_8-W3gf6ya8tq8PN6ahJtMbGCaxKqYxKEJqa_w/s1600/ayhan+sicimoglu.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">24 Aralık’ta <strong>Borusan Müzik Evi</strong>’nde <strong>Ayhan Sicimoğlu</strong> ve ‘<strong>Latin All</strong> <strong>Stars</strong>’ <strong>New Years Party</strong> gerçekleşecek. Bu konser, yılbaşını keyifli karşılamanın en iyi yollarından biri. Ayhan Sicimoğlu’nun bu gece için <strong>Rodrigo Rodriguez</strong> ve <strong>Armando Miranda</strong> gibi özel konukları da olacak. Eğlence garanti!</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSgyY_JUATOToDScR7N06pXfZFEaA-Q7hLqV7tyHhjePe4zatrDq9X4sWx5iHdFL4KfUZISXiJib2EX1V8U8_7hmwtIXD8BI-ev5G91D2-9KvpRrTs0d4mGfXDDU9J-dQMv2-5YiLHLlc/s1600/kesanli_ali_01.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" mda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSgyY_JUATOToDScR7N06pXfZFEaA-Q7hLqV7tyHhjePe4zatrDq9X4sWx5iHdFL4KfUZISXiJib2EX1V8U8_7hmwtIXD8BI-ev5G91D2-9KvpRrTs0d4mGfXDDU9J-dQMv2-5YiLHLlc/s1600/kesanli_ali_01.jpg" /></a></div><br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Türk tiyatrosunun en önemli yapıtlarından biri olan ve <strong>Yavuz Bingöl, Songül Öden, Kerem Alışık, Tuba Ünsal</strong> gibi isimleri bir araya getiren kadrosuyla ‘<strong>Keşanlı Ali</strong> <strong>Destanı</strong>’ aralık ayında da 4 gösterim yapacak. Gitmediyseniz izlemenizi öneririm. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFc_8-xyWpaIH3ADBmi2SrSQig1sOKYFxQcbQcfDjR9qwJnmSL8jd4JjHiQQOxHSCllA6fGNsuPok2zrTQu49Yu2Fg-ISsj0HDyVY4Bpm4vES07vsKM3Pwz8bby20LBzpkQKzIoE2Cn_k/s1600/sanata+maria+draperis.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" mda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFc_8-xyWpaIH3ADBmi2SrSQig1sOKYFxQcbQcfDjR9qwJnmSL8jd4JjHiQQOxHSCllA6fGNsuPok2zrTQu49Yu2Fg-ISsj0HDyVY4Bpm4vES07vsKM3Pwz8bby20LBzpkQKzIoE2Cn_k/s320/sanata+maria+draperis.jpg" width="240" /></a></div><br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Biraz değişiklik yapıp Christmas havasına girmek isteyenlere 22 Aralık’ta <strong>Beyoğlu Santa Maria Draperis Katolik Kilisesi</strong>’nde Noel konserine gitmelerini öneririm. <strong>Kadıköy Belediyesi Dünya Müzikleri Korosu</strong>’nun seslendireceği ve koro şefliğini <strong>Leyla Pekin</strong>’in yaptığı konser herkese açık. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></div>begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-81655640928117476222011-11-29T15:49:00.000-08:002011-12-07T06:01:13.688-08:00Portakal Sanat ve Kültür Evi’nden Özel Koleksiyonlar Müzayedesi<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">En eski ve köklü müzayede evlerinden biri olan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Portakal Sanat ve Kültür Evi</b> 4 Aralık Pazar günü <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Conrad Hotel</b>’de bir ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Özel Koleksiyonlar</b> <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Müzayedesi</b>’ düzenliyor. 28 Kasım Pazartesi ise bu müzayede için Portakal Sanat ve Kültür Evi’nde bir tanıtım sergisi kokteyli gerçekleştirdiler. Serginin ev sahipliğini <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Raffi Portakal</b> ve sevgili <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Maya Portakal</b> yaptı. Sergi kapsamında Türk resminin başyapıtlarını, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Şevket Rado Koleksiyonu</b>’ndan hat örneklerini, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Sabahattin Ergi Koleksiyonu</b>’ndan tabloları ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Prof. Dr. Orhan Köprülü Koleksiyonu</b>’ndan tarih kitaplarını inceleme fırsatını bulduk. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDBPolq7vP3h92VhdwuAftOPDu2LuUqGXSsiRSBjkkamf-pshE0Hn__QJZcLGGqDA9dvYVdwqRo4Bnd25ZtYVmPcfZ5uiIaG4urVuV-WcHNd53WRHDR492FEzvAuPXQ_hSppuTM1vOgc8/s1600/nazmi+ziya.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" mda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDBPolq7vP3h92VhdwuAftOPDu2LuUqGXSsiRSBjkkamf-pshE0Hn__QJZcLGGqDA9dvYVdwqRo4Bnd25ZtYVmPcfZ5uiIaG4urVuV-WcHNd53WRHDR492FEzvAuPXQ_hSppuTM1vOgc8/s1600/nazmi+ziya.jpg" /></a></div><br />
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sergi açılışına müzayede katalogunu gözden geçirerek gittiğim için önceden gözüme kestirdiğim ve merakla görmeyi beklediğim eserler vardı. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Nazmi Ziya</b>’nın 1930 tarihli ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Göksu’da Gün Başlarken</b>’ adlı tablosu ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Sami Yetik</b>’in natürmort çalışması ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Mavi Vazoda Krizantemler</b>’ sergiye damgasını vuran eserlerdi. Empresyonist bir ressam olan Nazmi Ziya’nın ‘Göksu’da Gün Başlarken’ adlı eserinde Fransız empresyonizminin, özellikle de Claude Monet eserlerinin etkileri görülüyor. Sergide, bir <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Şevket Dağ</b> klasiği olan ‘interieur’ çalışmalarından ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ayasofya</b>’ yine en belirgin ve çarpıcı eserlerdendi. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Osman Hamdi Bey</b>’in kızını resmettiği ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Leyla Hanım Portresi</b>’ ise inanılmaz hoşuma gitti. Resim sadece 9.5x8.5 cm. boyutlarında. Zaten özelliği de bu. Bu kadar küçük boyutlu Osman Hamdi eseri bulmak çok zormuş. Sergilenme şekli de çok hoşuma gitti. Eser oldukça küçük olmasına rağmen kalın siyah bir çerçeve ile duvara asılmış. Işık ise tam portrenin orta yerini aydınlatacak ve detayları yakalamanızı sağlayacak şekilde kullanılmış. Bunun dışında <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Felix Ziem</b>’in ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Haliç</b>’i, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hoca Ali Rıza</b>’nın muhteşem <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>yağlıboya peyzaj çalışması ve alt salonda sergilenen tombak şamdanlar dikkat çeken parçalardandı. Yine Şevket Rado Koleksiyonu’na ait muhteşem hat eserleri görülmeye değerdi. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi69AxxyLwcppoLmiJ7mTL9lazTge12myZVa53JI8DlMNZJpHzBwfeM6K92uU3TFzu49ocofo8fX9bFicRSxFxfSKPHqg4Hvzee93eNSvbp-fNTfehEQEbZa5No3BuXctuGB86sywkLN34/s1600/osman+hamdi+leyla+han%25C4%25B1m.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" mda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi69AxxyLwcppoLmiJ7mTL9lazTge12myZVa53JI8DlMNZJpHzBwfeM6K92uU3TFzu49ocofo8fX9bFicRSxFxfSKPHqg4Hvzee93eNSvbp-fNTfehEQEbZa5No3BuXctuGB86sywkLN34/s1600/osman+hamdi+leyla+han%25C4%25B1m.jpg" /></a></div><br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Gelelim Prof. Dr. Orhan Köprülü Koleksiyonu’na. Bence bu müzayedenin en ilgi çekici yanı bu koleksiyon. Genelde müzayedelerde tablolar, antika objeler, antika mobilyalar, tombaklar, gümüşler ve çok çeşitli sanat eserleri görmeye alışığız ama kitapların da tarihi bir değeri olması ve koleksiyon parçası olma niteliği taşıyabilmesi muhteşem. Prof. Dr. Orhan Köprülü, Or. Prof. Fuat Köprülü’nün oğlu ve önemli bir tarihçi. Hem siyasi hem de akademik anlamda oldukça etkileyici bir kariyeri var. Osmanlı Tarihi profesörlüğünün yanı sıra çok sayıda araştırmaya ve Türk Tarih Kurumu bünyesinde çalışmalara imza atmış biri. Orhan Köprülü, araştırmaları sırasında Osmanlı tarihi ile ilgili kaynaklar yetersiz kaldığından özellikle İngiltere’de bulunduğu yıllarda sahaflardan ve aristokrat koleksiyonlarından aldığı çok sayıda kitaptan yararlanmış. Sergilenen kitaplar hem estetik hem de akademik açıdan büyük değer taşıyor. Koleksiyonda Batı’da yayınlanmış Türkoloji ağırlıklı eserler ve Doğu’da kaleme alınmış eşsiz yazmalar bulunuyor. Kitaplar içeriklerine göre gruplanmış halde müzayedede satışa çıkarılacak. Ayrıca koleksiyon harici erken dönem Osmanlı kıyafetlerinden oluşan bir gravür albümü sergileniyordu ki gerçekten görülmeye değer. Osmanlı Vogue’u gibi<span style="font-family: Wingdings; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-char-type: symbol; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin; mso-symbol-font-family: Wingdings;"><span style="mso-char-type: symbol; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></span></span></div><span style="font-family: "Calibri", "sans-serif"; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-hansi-theme-font: minor-latin;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sergi, hafta boyunca Portakal Sanat ve Kültür Evi’nde gezilebilecek. İlgiliyseniz gidip görmenizi ve hatta Pazar günü gerçekleşecek müzayedeye katılmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. </span></span>begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-24435403269594105082011-11-24T20:01:00.000-08:002011-11-25T15:26:04.455-08:00Contemporary İstanbul<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKtVReGn2NkNf-SZAjap-xp5LEOVgEYLg2yp5aqqz8eWICrQojA4hmv4PKd_Cfn6OHLRTj9KioMqSxRg7JaHkQYl59Hht3itNMKIBQZRy0UGIi7YIM78ZtNeudTHCWC-J002Ap2HJ8QkI/s1600/contemporary-istanbul-log0+2011.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKtVReGn2NkNf-SZAjap-xp5LEOVgEYLg2yp5aqqz8eWICrQojA4hmv4PKd_Cfn6OHLRTj9KioMqSxRg7JaHkQYl59Hht3itNMKIBQZRy0UGIi7YIM78ZtNeudTHCWC-J002Ap2HJ8QkI/s1600/contemporary-istanbul-log0+2011.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu sene altıncısı düzenlenen ‘<strong>Contemporary İstanbul</strong>’ Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda 90 çağdaş sanat galerisi ve 3 bin esere ev sahipliği yapıyor. Ana sponsor yine Akbank Private Banking ve bu seneki ortak sponsor ise Zorlu Center. Fuar 27 Kasım Pazar gününe kadar devam edecek. Eğer çağdaş sanatı seviyorsanız senenin kaçırmamanız gereken en önemli organizasyonu bu. Bu sefer fuarın düzeni biraz değişik. Daha da geniş bir alana yayılmış. Bildiğimiz önemli galeriler yine aynı yerlerinde. Aynı zamanda çok fazla da yabancı galeri var. Özellikle Orta Doğu’dan çok sayıda galeri ve sanatçı gördüm. Oldukça kuvvetli ve çarpıcı işlerle girmişler fuara. Tüm gününüzü ya da gün içinde çok fazla zamanınız yoksa en az iki gününüzü ayırmanızı öneririm. Çünkü belli bir zaman sonra yoruluyorsunuz ve boş bakmaya başlıyorsunuz. Halbuki her bir iş birbirinden değerli ve gereken ilgiyi hak ediyor. O yüzden performansınıza göre hiç birini atlamayacak şekilde gezin sergiyi.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsZ-VfuPl1TgqGkoNwWqz3eFdiLS1ttYLYsjAghkcxwEGa27Rv1gwkY5jlYyug0zw85-1nJxJ7WWW-wLaDwxDqddDMA3JeTJ4ArnvmXQ5U4CsaVnmcyCgYhPQeZwZ-SxSm5fiK_S5trrY/s1600/fuar.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsZ-VfuPl1TgqGkoNwWqz3eFdiLS1ttYLYsjAghkcxwEGa27Rv1gwkY5jlYyug0zw85-1nJxJ7WWW-wLaDwxDqddDMA3JeTJ4ArnvmXQ5U4CsaVnmcyCgYhPQeZwZ-SxSm5fiK_S5trrY/s1600/fuar.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Geçen sene de fuarda yer alan ‘<strong>Art From Berlin</strong>’ bölümünün dışında bu sene bir de ‘<strong>Art From Armenia</strong>’ bölümü var. Ayrıca <strong>Komet</strong>’in 70. yaşı, video ve tablolarının seçkisinden oluşan ve sanatçının ilk kez sergilenen 27 eserinden oluşan ‘O Değilse Başkasıdır’-‘Esrarengiz’ başlıklı sergiyle kutlanıyor. Ayrıca her gün sanatçılar, sanat eleştirmenleri, koleksiyonerler, sanat yöneticilerinin konuşmacı olduğu paneller ve konferanslar düzenleniyor. Vaktiniz olursa bunlara da katılmanızı öneririm. Konuşmacılar arasında çok çeşitli isimler var. Örneğin Beyaz Müzayede’nin yönetim kurulu başkanı Aziz Karadeniz’den tutun Proje 4L’in sahibi koleksiyoner Can Elgiz’e, CI’ın genel koordinatörü Hasan Bülent Kahraman’dan tutun bankacı ve sanat koleksiyoneri Saruhan Doğan’a kadar. Ve tabii daha birçokları. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: #3d85c6;">Neler mutlaka görülmeli?</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZPHrZCslbkT-Ja8VY6iGoYVJz7ltXmvjGOsS2vOieg-rXwb4yBNyA7A5p87NX_aMjD5oXBSbBWkG05IAYxKbJE2jBGoLWBHHnIGCd-Sxp6awIZ8qBmbIJr-BhCcKoDchNIAgFQSZe9hc/s1600/devrim+erbil.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="210" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZPHrZCslbkT-Ja8VY6iGoYVJz7ltXmvjGOsS2vOieg-rXwb4yBNyA7A5p87NX_aMjD5oXBSbBWkG05IAYxKbJE2jBGoLWBHHnIGCd-Sxp6awIZ8qBmbIJr-BhCcKoDchNIAgFQSZe9hc/s320/devrim+erbil.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Öncelikle gerçek bir Devrim Erbil ve Ergin İnan hayranı olduğum için size <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Olcay Art</b>’ta <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Devrim Erbil</b>’le özdeşleşen İstanbul tablolarını ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Arte İstanbul</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Galeri Artist</b> standlarındaki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ergin İnan</b> tablolarını görmenizi tavsiye ederim. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhviBMNyQJAzo9BERcvkAN-i8UtbA3D9Ta5o7nZyvOuw_rMnq39u1APv54ARZrQUDLaJgt9eXrdYhQRheIV0K6OTa-AiaMo4nGnzHO0Eq6uay_eTCiJ1U10-KoUvUFmI_uK9sUlouS8Qpw/s1600/cagla+cabaoglu.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhviBMNyQJAzo9BERcvkAN-i8UtbA3D9Ta5o7nZyvOuw_rMnq39u1APv54ARZrQUDLaJgt9eXrdYhQRheIV0K6OTa-AiaMo4nGnzHO0Eq6uay_eTCiJ1U10-KoUvUFmI_uK9sUlouS8Qpw/s1600/cagla+cabaoglu.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Çağla Cabaoğlu Galler</b></span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">y</b>’de sergilenen <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yaşam Şaşmazer</b> heykelini ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Lolita Asil</b> enstalasyonunu, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Galerist</b>’teki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Gavin Turk</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Haluk Akakçe</b> eserlerini, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">LTMH Gallery</b>’deki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kezcan Arca Batıbeki</b>’nin kadın figürlerini kullandığı müthiş tablolarını, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Piramid Sanat</b>’daki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Bedri Baykam</b> eserlerini ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">The Empire Project</b>’teki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Mehmet Güleryüz</b> tablolarını mutlaka inceleyin. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhit9jvGrtkrPRtCAuoYOB_MekdYjX_C1bQrXbipYI3T8rGL2aosuADDD8HHtLlFdl0LxXqnwRGnMFZwFqw2KNwoCLzFC_XjGPL75uQUNF1nwLCHA_6njS3vctPguIBoLnfUCWN3D1CLjA/s1600/selvin.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhit9jvGrtkrPRtCAuoYOB_MekdYjX_C1bQrXbipYI3T8rGL2aosuADDD8HHtLlFdl0LxXqnwRGnMFZwFqw2KNwoCLzFC_XjGPL75uQUNF1nwLCHA_6njS3vctPguIBoLnfUCWN3D1CLjA/s1600/selvin.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Galeri Selvin</b>’de benim her zaman çok hoşuma gitmiş olan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Zerrin Tekindor</b> eserlerini görmek mümkün. Zerrin Hanım’ın tabloları hep çok renkli, resmettiği kadınları hep çok neşeli. İnsanın içini açıyor. Zerrin Tekindor daha sık sergi yapsın, daha fazla üretsin istiyorum. Ama kendisi oyunculukla da meşgul olduğu için ancak bu kadar eserini görebiliyoruz. Bu arada Selvin Hanım’ın yeni keşfi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Federico Severino</b> heykellerini görmeniz gerek. İtalyan bir sanatçı. Heykeller bronzdan yapılmış ama bronz olduklarına inanamıyorsunuz. Malzeme öyle farklı ve estetik kullanılmış ki. Uğramadan geçmeyin!</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh_NHpr5D6dpLKHwVHpLwUCKvGnS4Mqq1C_KDUHaolPTmnrQfN54S00XkSaGv6DG4J-lqQo81jDKVTUHGX_J5bW6tvW6gwMUqIP2qE2vUxZGAZ3gZrDUp2U42Kf0rtleGcSne-bwoO2Zzw/s1600/mabeyn.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh_NHpr5D6dpLKHwVHpLwUCKvGnS4Mqq1C_KDUHaolPTmnrQfN54S00XkSaGv6DG4J-lqQo81jDKVTUHGX_J5bW6tvW6gwMUqIP2qE2vUxZGAZ3gZrDUp2U42Kf0rtleGcSne-bwoO2Zzw/s1600/mabeyn.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">İlk CI tecrübesini yaşayan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Mabeyn Gallery</b> <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Alev Gözonar</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Emre Tandırlı</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Huri Kiriş</b> eserleriyle karşımıza çıkıyor. Huri’nin yine çok cüretkar ve çarpıcı bir eserini göreceksiniz. Bu arada Alev Gözonar eserleri de sanatseverler tarafından oldukça ilgi görmüşe benziyor. İlerleyen zamanlarda Mabeyn Gallery’de bir Alev Gözonar sergisi gezebileceksiniz. Meraklısına duyurulur!</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_t-hoIIclwhU8_vpESiVAT3ymDRsbMblHO1Ii4FPbwsx_VJRD9-iCHtmBNcMSJ0hZ7jZp3kbcqMNzvvdhUmNtxTtfxd8m-5HaIr46VSxxuTp18vJ6Wkpm6MKzRaWLMUJ84O-pZ4Cklhk/s1600/baraz.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_t-hoIIclwhU8_vpESiVAT3ymDRsbMblHO1Ii4FPbwsx_VJRD9-iCHtmBNcMSJ0hZ7jZp3kbcqMNzvvdhUmNtxTtfxd8m-5HaIr46VSxxuTp18vJ6Wkpm6MKzRaWLMUJ84O-pZ4Cklhk/s1600/baraz.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Batmanlı sanatçı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ahmet Güneştekin</b> ‘Cennet Kapısı’ adlı eseriyle geçen sene ‘Contemporary İstanbul’a damgasını vurmuştu. Eserine 2,5 milyon dolarlık bir değer biçmesi sanat çevrelerinde polemiğe neden olmuştu. Bu sene <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Galeri Baraz</b>’da Ahmet Güneştekin’in yeni eserlerini görmek mümkün. Yine oldukça ilgi çekici olduklarını söyleyebilirim. Ama ‘Cennet Kapısı’nda inanılmaz detay ve emek vardı. Eserde ilahi bir etki vardı sanki. Uzun uzun incelemek istiyordunuz. Bu seneki eserler bu kadar detaya sahip değil sanki. Yine de her türlü görülmeye değer. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Galeri Merkur</b> standında ise <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Seçkin Pirim</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Bubi </b>ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Adnan Çoker</b> gibi önemli sanatçıların eserlerinden örnekler görmek mümkün. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTgmC-9I3k5fxyaYVy2X0rqRpK9p_6-YmusPaxoKlYZZln3MCi7zz02_AewjhH-u2mC-NoKohKxGtwDn_OJpmjGTcVVWpOHh2jVKMYi5JMdHsSuC6dBfTCTyBy_p7sUdO0P-JzaqEM9hA/s1600/komet.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="318" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTgmC-9I3k5fxyaYVy2X0rqRpK9p_6-YmusPaxoKlYZZln3MCi7zz02_AewjhH-u2mC-NoKohKxGtwDn_OJpmjGTcVVWpOHh2jVKMYi5JMdHsSuC6dBfTCTyBy_p7sUdO0P-JzaqEM9hA/s320/komet.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bunların dışında tabii ki kaçırılmaması gerekenlerden biri de <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Komet’</b>in ‘O Değilse Başkasıdır’-‘Esrarengiz’ adlı sergisi. Sanatçının en son tablolarından oluşan oldukça ilgi çekici bir seriyi burada görebilirsiniz. Aynı zamanda sanatçının video enstalasyonlarını da izlemek mümkün. Eserlerinin dışında benim en çok ilgimi çeken ise Komet’in Jean-Paul Sartre ve Simone de Beauvoir’ın mezarı başındaki dua eden pozu oldu.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgW80UsX2951jKaMARyHkYVOKNFZNhTVkgtfVDeyse5Aoz_K7qnes5Un45miUiMZoz16UlLKuuT69LlVd6Br-YWnJur2ZzQy1LocD6UZjLOxIYjfYU9eu3mO1GOuNd4YlX89Blz5qbORK8/s1600/burhan+dogancay.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgW80UsX2951jKaMARyHkYVOKNFZNhTVkgtfVDeyse5Aoz_K7qnes5Un45miUiMZoz16UlLKuuT69LlVd6Br-YWnJur2ZzQy1LocD6UZjLOxIYjfYU9eu3mO1GOuNd4YlX89Blz5qbORK8/s1600/burhan+dogancay.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Yine <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Doğançay Müzesi</b> fuara katılan kurumlardan. Maalesef çok fazla <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Burhan Doğançay</b> eseri göremiyoruz. Daha çok müzeyi tanıtır tarzda bir stand hazırlanmıştı. Sadece arkada siyah perdelerle ayrılmış bir bölmede ışık oyunlarıyla ilginç hale getirilmeye çalışılmış birkaç enstalasyon vardı ki bence bu fuara çok daha kuvvetli Burhan Doğançay tablolarıyla girilebilirdi. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: #3d85c6;">İlgimi çekenler</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sergiyi not defterim, fotoğraf makinem ve fuar katalogu eşliğinde tam teçhizatlı gezdim. Sizinle paylaştığım fotoğraflar da kendi çektiklerim. Kaliteleri biraz bozuk olabilir. Lütfen kusura bakmayın. Aydınlatma şeklinden dolayı fotoğraf çekerken ışık çok fazla yansıyordu. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjf7cE8LlhoHWKzLglbL-DwIdQmvMMvj52BuymzX1ZlHUS3wyTARcZwnLyVUnguoJZzp0BIkRgrP-esaLfm5BtKjH24f6Ggw-ddzb2DxsJoXWqJoccmhqWTXQdkqyjyZE-7eBxqU2DPGco/s1600/blah+blah.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjf7cE8LlhoHWKzLglbL-DwIdQmvMMvj52BuymzX1ZlHUS3wyTARcZwnLyVUnguoJZzp0BIkRgrP-esaLfm5BtKjH24f6Ggw-ddzb2DxsJoXWqJoccmhqWTXQdkqyjyZE-7eBxqU2DPGco/s1600/blah+blah.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Galeri Mana</b>’daki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Mel Bochner</b>’e ait ‘Blah, Blah, Blah’ adlı eser </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhlZmI5LY45XCRTuglLxM1qJJenSYflnnnsYGrAtQMeo98XJ2cB0fENlferqXJo6AyqbxnwmV7g8FPe3vunvrWU3iJgBUkTpK6zcYiWxdkp-Q8UhQUPRyrtHkuDJfqUl1O8okQhGBtryLI/s1600/ivan+navarro.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhlZmI5LY45XCRTuglLxM1qJJenSYflnnnsYGrAtQMeo98XJ2cB0fENlferqXJo6AyqbxnwmV7g8FPe3vunvrWU3iJgBUkTpK6zcYiWxdkp-Q8UhQUPRyrtHkuDJfqUl1O8okQhGBtryLI/s1600/ivan+navarro.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Yine <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Galeri Mana</b>’da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ivan Navarro</b>’nun artık klasikleşmiş ışık enstalasyonlarından biri. Ivan Navarro, Borusan Koleksiyonu’nda da yer alan sanatçılardan biri ve ışık enstalasyonlarında kullandığı ayna ve reflekte camlar sayesinde derinlik ve sonsuzluk hissi vermesiyle ünlü.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjE4qOwD6IO5siukSD5twSdOZqMV94yUGdUt6TQ0NCe_gyWL2LtDhpiOke5yfYW0swe4UbjNgfm_x4YQ6v-TcbFov4U-afRPiJkX4lnSt6q-OLXXiCleXKmQdJ0GBFdrJYvJz4LlqOkMrA/s1600/my+harem.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjE4qOwD6IO5siukSD5twSdOZqMV94yUGdUt6TQ0NCe_gyWL2LtDhpiOke5yfYW0swe4UbjNgfm_x4YQ6v-TcbFov4U-afRPiJkX4lnSt6q-OLXXiCleXKmQdJ0GBFdrJYvJz4LlqOkMrA/s1600/my+harem.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">FA Gallery</b>’deki Kuveytli sanatçı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Shurooq Amin</b>’in ‘My Harem in Heaven’ adlı eseri</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg18zPShk7clk5DxMnRZS3YOshQmjIz6Q9wcgfA8gWSa_u9wNpoc5K-9VK2Y2CxezC1Ru6QNvq3QTRBU84PR5yERpcmnziexuucv4xqED0Mj-O0lcWfvACuqEHJZIRRNl3cW1GKzMzqr4M/s1600/heykel.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg18zPShk7clk5DxMnRZS3YOshQmjIz6Q9wcgfA8gWSa_u9wNpoc5K-9VK2Y2CxezC1Ru6QNvq3QTRBU84PR5yERpcmnziexuucv4xqED0Mj-O0lcWfvACuqEHJZIRRNl3cW1GKzMzqr4M/s1600/heykel.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Berlinli galeri <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Gallery Tammen&Parter</b>’da bulunan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ernst Volland</b>’a ait ‘Marilyn’ ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Volker Marz</b> heykelleri</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEifm3YLiIoFUs_N4wpnRHrwfhP5fGC_kFt_nGLonvF0T7ZkGWocqcWFSBO0HUbWma2briabteudttQ9Nxa6FsZ8Pw-nxaHSWUC8gf8j1XnMQ5EszYFqMShrk9YLgtpDigniHL_hIczGEd4/s1600/murat+germen.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEifm3YLiIoFUs_N4wpnRHrwfhP5fGC_kFt_nGLonvF0T7ZkGWocqcWFSBO0HUbWma2briabteudttQ9Nxa6FsZ8Pw-nxaHSWUC8gf8j1XnMQ5EszYFqMShrk9YLgtpDigniHL_hIczGEd4/s1600/murat+germen.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">C.A.M Gallery</b>’de yer alan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Murat Germen</b>’e ait ‘Human</span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">spaces’ fotoğraf serisi</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgV_TgwgUDY6u6gA6C2ObtJXOC2krMl_eZmPwNpeVHjxygsGhhb3QK4RZE9QlkQ8vPS_sX7bpwG0ce6ih9Ktwq6P5Hb55o63NnXjY_rmdr9yV9G0ywIvSJYB8lVrpZC3gLVdtBkUy1CLOo/s1600/kelebek.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgV_TgwgUDY6u6gA6C2ObtJXOC2krMl_eZmPwNpeVHjxygsGhhb3QK4RZE9QlkQ8vPS_sX7bpwG0ce6ih9Ktwq6P5Hb55o63NnXjY_rmdr9yV9G0ywIvSJYB8lVrpZC3gLVdtBkUy1CLOo/s1600/kelebek.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Frank Pages Gallery</b>’de bulunan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Igor Oleinikov </b>ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Maxim Wakultschik</b> fotoğrafları</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxbRomq4RpAM86qsgvz5sAX2sFhcaSoexhA1fgDxahyNJ21iGC8mnRRPhfxM2Z0Mo_aMyd4TSm_CuMyQo2ZkR43RGvY0uXTmmC0VNrUqoV_q4ZEjerM2gENQeuonUYdLeOGbtj-nspVKs/s1600/usama+bin+ladin.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxbRomq4RpAM86qsgvz5sAX2sFhcaSoexhA1fgDxahyNJ21iGC8mnRRPhfxM2Z0Mo_aMyd4TSm_CuMyQo2ZkR43RGvY0uXTmmC0VNrUqoV_q4ZEjerM2gENQeuonUYdLeOGbtj-nspVKs/s1600/usama+bin+ladin.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Sanatorium</b>’daki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Shen S</b></span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">haomin</b>’in ‘Usama Bin Ladin’i</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjh1Paw9_alo-t61QnC9FpKWXc_YnvOhqNtgF4s-BW7Ie4Smp5lVBepKpAmhjG4AUuRPohg8CuvY0CT9TDy6fmt30rT3sqQ6C8jQLCR2Zdnu5PDqEViR40OmWnNRjwWBWLE1oWcnZmNKMo/s1600/ahsap.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjh1Paw9_alo-t61QnC9FpKWXc_YnvOhqNtgF4s-BW7Ie4Smp5lVBepKpAmhjG4AUuRPohg8CuvY0CT9TDy6fmt30rT3sqQ6C8jQLCR2Zdnu5PDqEViR40OmWnNRjwWBWLE1oWcnZmNKMo/s1600/ahsap.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">WestBerlin Gallery</b>’de <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Alias</b>’a ait eski ahşap kapıların üzerine boyama eserler</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxQCh3gK_NGHQ0aIWWQPUXDq3DMOvarCVtnhBsDQtXxdoXlLWDo8cH7kAWEsZTXjkNuEbzzqerjjxjdvolFVaFA1gcVMhzUgO2CGR0vPPjlsXlGACwiZsrbU0t-17FZi4KmfN45m8DI-4/s1600/brigitte+kowanz.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxQCh3gK_NGHQ0aIWWQPUXDq3DMOvarCVtnhBsDQtXxdoXlLWDo8cH7kAWEsZTXjkNuEbzzqerjjxjdvolFVaFA1gcVMhzUgO2CGR0vPPjlsXlGACwiZsrbU0t-17FZi4KmfN45m8DI-4/s1600/brigitte+kowanz.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Yine beğendiğim ışık enstalasyoncularından <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Brigitte Kowanz</b>’ın <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Mario Mauroner Contemporary Art</b>’ta yer alan ‘Addition’ adlı eseri</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGHevsC-jNkr9cDnoJO7UuKPOqpDH6i38GL55sBAoM_R08AZTCEV3Nt_6ohlinXDRF_RofcsCOBlKc0mDwOmWYbk-sgiBHNSo03RWOQtFMb2TCA79L1OJ9bUuZuDnIPFKmugA4xGIa6-k/s1600/saar+rahbar.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGHevsC-jNkr9cDnoJO7UuKPOqpDH6i38GL55sBAoM_R08AZTCEV3Nt_6ohlinXDRF_RofcsCOBlKc0mDwOmWYbk-sgiBHNSo03RWOQtFMb2TCA79L1OJ9bUuZuDnIPFKmugA4xGIa6-k/s1600/saar+rahbar.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hilger Modern</b>’deki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Sara Rahbar</b> eserleri</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAhjKoAPDkXtSf7n8gqNWZ1W4yet8Tt0IxdF6O-HpuplCNSXW3BLemmkmZYHSLnqFUEvUumH6vzO9mlamlaoag12W0FhAepsxZIwnaZADbKma78hjA9rEMOdOvyYRnFhTEs2Pjlbm7JkU/s1600/mustafa.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAhjKoAPDkXtSf7n8gqNWZ1W4yet8Tt0IxdF6O-HpuplCNSXW3BLemmkmZYHSLnqFUEvUumH6vzO9mlamlaoag12W0FhAepsxZIwnaZADbKma78hjA9rEMOdOvyYRnFhTEs2Pjlbm7JkU/s1600/mustafa.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Görüntü Sanat Galerisi</b>’ndeki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Mustafa Özbakır</b> tabloları</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFnWz_ma8nRhs6fUvlNpuhPNk5yed-_gajPpuG1yVU-qfWubSsQRT99KygHGywkFyCFRTMuk-VesQhw40Inh6_Lu20ZsnIH6xjvPi92CMgrNCJUje6LSj7Zad9te2T2rAkehKjodXrWHE/s1600/kaddafi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFnWz_ma8nRhs6fUvlNpuhPNk5yed-_gajPpuG1yVU-qfWubSsQRT99KygHGywkFyCFRTMuk-VesQhw40Inh6_Lu20ZsnIH6xjvPi92CMgrNCJUje6LSj7Zad9te2T2rAkehKjodXrWHE/s1600/kaddafi.jpg" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Galeri İlayda</b>’daki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Cihanoğlu Barış</b>’ ait ‘Ex Diktatör Kaddafi’ adlı tablo</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgeVwFy5dCdAvV6bA_H2us_iingvvm7H32uiA7mMpks2noOrYLDu0ZMsWgnJiBhJuxs4AuVzNdNz-dk6q4AU-v75FAbvpFyCEu5iLIXxc7sUQ6sOol_mv2HX3KxLIfDtEzKk0cJvCu7zZc/s1600/cem+sah%25C4%25B1n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgeVwFy5dCdAvV6bA_H2us_iingvvm7H32uiA7mMpks2noOrYLDu0ZMsWgnJiBhJuxs4AuVzNdNz-dk6q4AU-v75FAbvpFyCEu5iLIXxc7sUQ6sOol_mv2HX3KxLIfDtEzKk0cJvCu7zZc/s1600/cem+sah%25C4%25B1n.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Alan İstanbul</b>’daki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Murat Pulat</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Cem Şahin</b> tabloları</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMelkEejCKPpawBt7Muw4fxKq9iDxDkEnDXtbxjFx2lpdV7l8i7sjjRXdREC45zIw7l_Sn957iePRdO5azYb-aNkNWxhqxTcjkIb1QChv0I6YB9_M28fjoodatK4G1uhGfBrvwDLe3roo/s1600/i+love+you.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMelkEejCKPpawBt7Muw4fxKq9iDxDkEnDXtbxjFx2lpdV7l8i7sjjRXdREC45zIw7l_Sn957iePRdO5azYb-aNkNWxhqxTcjkIb1QChv0I6YB9_M28fjoodatK4G1uhGfBrvwDLe3roo/s1600/i+love+you.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Soda</b>’da bulunan ve gerçekten bayıldığım <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Derick</b> <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Santini</b>’nin ‘I Love You’ adlı eseri. Esere yaklaştıkça kadın figürünün ağzı oynuyor ve size ‘I love you’ diyor. Süper!!!</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8O6x7_jpKcPVfMVkxicrTE1l0o_IUc3b1FQ-Hoqc0KiwvUyESAeXHbR6SHYwDMWW8nz2upd5tZPsP7rJoi715nILQP9sTxxZ-wh87xhGKtrLaN1QJ_VgmnCcDgBp3wCYdQgUYGb8hZ6E/s1600/selma+gurbuz.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8O6x7_jpKcPVfMVkxicrTE1l0o_IUc3b1FQ-Hoqc0KiwvUyESAeXHbR6SHYwDMWW8nz2upd5tZPsP7rJoi715nILQP9sTxxZ-wh87xhGKtrLaN1QJ_VgmnCcDgBp3wCYdQgUYGb8hZ6E/s1600/selma+gurbuz.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Londralı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Rose Issa Projects</b> adlı galerinin sergile</span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">diği <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Selma Gürbüz</b> eserleri</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhb41QUi_-7WBw6NrKA7st3vB-jWxvFgYMXM02_u6ZEPRlrrunb3pnC-7Sgqk0QDEYywmze97JC527bsrmUgu94gm2GNardYaguSMc5LOLfwzjr2ykQfF1Oa9R4oFq9UbVnhQVSNPnk-SE/s1600/gavin+turk.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhb41QUi_-7WBw6NrKA7st3vB-jWxvFgYMXM02_u6ZEPRlrrunb3pnC-7Sgqk0QDEYywmze97JC527bsrmUgu94gm2GNardYaguSMc5LOLfwzjr2ykQfF1Oa9R4oFq9UbVnhQVSNPnk-SE/s1600/gavin+turk.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Galerist</b>’teki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Gavin Turk</b> eserleri. Galerist’in standı da oldukça ilgi çekici zaten. Mutlaka gezin!</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiPfeCdSzsBdf_LQny3Jc5IzbQvf4QqBH8l-TvDX3YYrKRw-Df6Sh9dmL0LpSftruV5fk_lBfq5nqydGp3B7-qVmo0FelseibNXzBOXBdpUF3rKbXDL4MOEiZncc6r-m05Cnb_V_kNGoAs/s1600/hype.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiPfeCdSzsBdf_LQny3Jc5IzbQvf4QqBH8l-TvDX3YYrKRw-Df6Sh9dmL0LpSftruV5fk_lBfq5nqydGp3B7-qVmo0FelseibNXzBOXBdpUF3rKbXDL4MOEiZncc6r-m05Cnb_V_kNGoAs/s1600/hype.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Rampa</b>’da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Vahap Avşar</b>’a ait olan ‘Believe’ adlı eser</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKG99-kz2-CIjGeTiYMiIx3bIylFBwnJDZId61gz3teBVVOtBPkle2gdlo05Inpaeqh5Gq6jEXo0LgVR3Hvg8l_SNKeH4yshjaFnwTmvqVd4jluOT6AT6iZ5r23R74ND54afBIwLSTsAw/s1600/almagul.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="234" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKG99-kz2-CIjGeTiYMiIx3bIylFBwnJDZId61gz3teBVVOtBPkle2gdlo05Inpaeqh5Gq6jEXo0LgVR3Hvg8l_SNKeH4yshjaFnwTmvqVd4jluOT6AT6iZ5r23R74ND54afBIwLSTsAw/s320/almagul.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">New Yorklu bir galeri olan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Priska C.Juschka Fine Art</b>’taki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Almagul Menlibayeva</b> eserleri. Galeri New York’lu olmasına rağmen sanatçı Kazak. Hem galeri sahibi hem de sanatçıyla tanıştım. Gerçekten çok ilgililer.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgO_xDGc-exv_V7SzQ5OkhyphenhyphenBGu_dIvdinRlHM_a9_3ZqfFcOI-nMX7qVqxULUvM9ItKXNPf1iQSPmQP1-8KgZ_FTjAzOvMBTinTDFPc9gsTLwvYXpSkk_EvlO3_JTISgctDr6_w0G4bSwg/s1600/allahuekber.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgO_xDGc-exv_V7SzQ5OkhyphenhyphenBGu_dIvdinRlHM_a9_3ZqfFcOI-nMX7qVqxULUvM9ItKXNPf1iQSPmQP1-8KgZ_FTjAzOvMBTinTDFPc9gsTLwvYXpSkk_EvlO3_JTISgctDr6_w0G4bSwg/s1600/allahuekber.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Serkan Demir</b> eseri ‘Sübhanallah-Elhamdülillah-Allahuekber’ </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiitZCMbQI_gfslHd4J38tsszEcm4f5h1AC9f3natMMTDmxbCc38eYzzJ3u-LMQj6KhC-H-diKS0zUcRJi2ZoBnvYonV7pc9I6MS0U9Y72B3mgNVtzjCOE9bavsHHo8F5cLoh3omPqrXHQ/s1600/haremlik.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiitZCMbQI_gfslHd4J38tsszEcm4f5h1AC9f3natMMTDmxbCc38eYzzJ3u-LMQj6KhC-H-diKS0zUcRJi2ZoBnvYonV7pc9I6MS0U9Y72B3mgNVtzjCOE9bavsHHo8F5cLoh3omPqrXHQ/s1600/haremlik.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">X-İst</b>’teki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Burhan Kum</b> eseri ‘Haremlik’</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhIgPMq_15b6A7NsyDBNuSVf73Ipqkc44_sOU6HbEXR0LV2A22CMc6Te3NHmjYeA1vdLCE_QesuOiaief12TkbkDYta4SrDxqQSYMRRNpP0BK1gGrcxh9YoB8vc7eZJLTG-GBx6kwl1b9s/s1600/turk+lokumu.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhIgPMq_15b6A7NsyDBNuSVf73Ipqkc44_sOU6HbEXR0LV2A22CMc6Te3NHmjYeA1vdLCE_QesuOiaief12TkbkDYta4SrDxqQSYMRRNpP0BK1gGrcxh9YoB8vc7eZJLTG-GBx6kwl1b9s/s1600/turk+lokumu.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Yine <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">X-İst</b>’te <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Canan</b>’a ait ‘Türk Lokumu Serisi’</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhZhIwq7zmeNfqoUQPL3uJtFlsJf82u8pwlm7t-hHUN4-SBZz3GtDI9thmH7UU9uKSb0HRNHv7fKDxMvLjjY951K3glLzMtDJGhD48AT6rmre0MwOJNbp4gVGcrMvCmt6ZPDh4fDPHniGI/s1600/poppy.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhZhIwq7zmeNfqoUQPL3uJtFlsJf82u8pwlm7t-hHUN4-SBZz3GtDI9thmH7UU9uKSb0HRNHv7fKDxMvLjjY951K3glLzMtDJGhD48AT6rmre0MwOJNbp4gVGcrMvCmt6ZPDh4fDPHniGI/s1600/poppy.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">ArtSümer</b>’de <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Onur Gülfidan</b> eseri ‘Poppy’</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGZruB33q11ip586ZZTejuDwoVH-iOI-bkj1Cx65g-4cGMjGOSoDkuI-4NK_95Mi3v732n_8T-VvzQgXNprbNxIyfXE5DvAIzpxPCmkFkhLqmzN2wR95zror_SyTdnxElBY5prZoXOYgk/s1600/arap+kad%25C4%25B1n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGZruB33q11ip586ZZTejuDwoVH-iOI-bkj1Cx65g-4cGMjGOSoDkuI-4NK_95Mi3v732n_8T-VvzQgXNprbNxIyfXE5DvAIzpxPCmkFkhLqmzN2wR95zror_SyTdnxElBY5prZoXOYgk/s1600/arap+kad%25C4%25B1n.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Tahranlı <strong>Mohsen Gallery</strong>'deki eserler</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQMeKDOzJ-RB8O9576_5rdwlG4kttbVrsljebBibh35yrbnqdv_KHADyiZKtaO2YPBeAtNK_8SLKxsWAYpdRpu7cDoeS8sfM430rKTT0g6WARPWvcgpdtbK-6N2Y39CTbRDBTGFa4kh-k/s1600/a.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQMeKDOzJ-RB8O9576_5rdwlG4kttbVrsljebBibh35yrbnqdv_KHADyiZKtaO2YPBeAtNK_8SLKxsWAYpdRpu7cDoeS8sfM430rKTT0g6WARPWvcgpdtbK-6N2Y39CTbRDBTGFa4kh-k/s1600/a.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Assar Art Gallery</b>’deki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ahmad Morshedloo</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Babak Roshaninejad</b> eserleri</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHpqv5jjiPA7C8JCCFcpVtV7qRmCkrs7B-XN9zOHF-WSGwklTEcc_5IAMNbiXJizl2epnWe4sDE7-_doOdE_mscCiQNKEU4_TYi_cB35Y2iBiBkAzxPqhp2pqjmTVa-VASEp8Xl1cJt0U/s1600/galeri.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHpqv5jjiPA7C8JCCFcpVtV7qRmCkrs7B-XN9zOHF-WSGwklTEcc_5IAMNbiXJizl2epnWe4sDE7-_doOdE_mscCiQNKEU4_TYi_cB35Y2iBiBkAzxPqhp2pqjmTVa-VASEp8Xl1cJt0U/s1600/galeri.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Krampf Gallery</b>’deki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Martin C. Herbst</b> eserleri</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8LPsU1E4ryDVnmvBOsLw11xw1ALcTDXeNVh0gT8hlKSaM5yBJVLO3qPCT4YMgJ2e3yXjzz5id3dTV7SkzDkB9Bj0UNFXdC4_k4TAh9mzJAjY9Tu77Ivt_aMM6thC7Fdz8z4u_l4yxemM/s1600/danza+cubana.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8LPsU1E4ryDVnmvBOsLw11xw1ALcTDXeNVh0gT8hlKSaM5yBJVLO3qPCT4YMgJ2e3yXjzz5id3dTV7SkzDkB9Bj0UNFXdC4_k4TAh9mzJAjY9Tu77Ivt_aMM6thC7Fdz8z4u_l4yxemM/s1600/danza+cubana.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Elipsis</b>’deki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Isabel Munoz</b>’a ait ‘Danza Cubana’ adlı fot</span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">oğraf</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-1jc_kFTDCLEuHGUblMsx3dilduh9cO826YUao2nwjpur-0-1r0SoiZChDBF7eiOHIOcjqxMpJY5kGewa_e-87VZW4t3hs137rNjsGkAb2FfQIjnBn5Slpf1rMLSJy6Dz3YfS6tSFcck/s1600/s%25C4%25B1tk%25C4%25B1+kosemen.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-1jc_kFTDCLEuHGUblMsx3dilduh9cO826YUao2nwjpur-0-1r0SoiZChDBF7eiOHIOcjqxMpJY5kGewa_e-87VZW4t3hs137rNjsGkAb2FfQIjnBn5Slpf1rMLSJy6Dz3YfS6tSFcck/s1600/s%25C4%25B1tk%25C4%25B1+kosemen.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Alta Fine Arts</b>’daki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Sıtkı Kösemen</b> fotoğrafları</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ve daha buraya sığdıramadığım bir sürü eser daha…</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Önerim siz de mutlaka gidin ve gezin. Hem güncel sanat alanında neler oluyor öğrenin, hem gözünüz, gönlünüz, zihniniz açılsın. </span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div>begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-14584327460950193922011-11-20T15:27:00.000-08:002011-11-23T15:44:38.270-08:001 Akşamda 3 Sergi Birden...<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bayram sonrası İstanbul’da organizasyonlar ve kültür-sanat aktiviteleri yeniden hızlanıverdi. Öyle ki her şey aynı akşama toplanınca hangi birisine yetişeceğimizi şaşırdık. Geçen perşembe üç sergi birden gezdim. Dahası da vardı da ancak bunlara zamanımız yetişti<span style="font-family: Wingdings; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-char-type: symbol; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin; mso-symbol-font-family: Wingdings;"><span style="mso-char-type: symbol; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></span> Hepsi de birbirinden keyifli ve görülmeye değer sergilerdi. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHecLQI89AaVaKqZvQhHQIl0uhTJ069O22WERdEL-XIoaEaFlzF_OOm0vtJwiZQ-ZSw0ft9dX5sx5WNBMOtMfbErEOB6gKR9NKOfuAFn339N1n_yVfWugMWGrUVRVt8aF1WRPFqXek5nA/s1600/huzur-osman+hamdi+bey.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHecLQI89AaVaKqZvQhHQIl0uhTJ069O22WERdEL-XIoaEaFlzF_OOm0vtJwiZQ-ZSw0ft9dX5sx5WNBMOtMfbErEOB6gKR9NKOfuAFn339N1n_yVfWugMWGrUVRVt8aF1WRPFqXek5nA/s1600/huzur-osman+hamdi+bey.jpg" /></a></div><br />
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Öncelikle <strong>Antik A.Ş.</strong>’nin <strong>Antik Palace</strong>’da organize ettiği 27 Kasım Pazar günü <strong>Swissotel</strong>’de gerçekleşecek 270. Müzayedelerinde satışa çıkacak eserlerin gösterildiği sergiyi ziyaret ettim. Gerçekten kaçırılmayacak sergilerden biriydi. Bu kadar eşsiz eseri arada görmek güzel bir deneyimdi. Müzayedenin ana parçası <strong>İsmail Cem Koleksiyonu</strong>’na ait bir parça olan <strong>Osman Hamdi </strong>Bey’in ‘<strong>Huzur</strong>’ adlı tablosu. Gerçek bir başyapıt niteliği taşıyan bu eser 1957 yılından beri ilk defa sergilenmekte. Tablonun bir diğer ismi de ‘Feraceli Kadınlar’. 1904 tarihli bu eser Eskihisar Kalesi’ne doğru günbatımını izleyen iki feraceli kadını tasvir ediyor. Antik A.Ş. daha önce Osman Hamdi Bey’in meşhur ‘<strong>Kaplumbağa</strong> <strong>Terbiyecisi</strong>’ adlı tablosunu rekor fiyata satmıştı. Bugün tablo Pera Müzesi’nde sergileniyor. ‘Huzur’ tablosunun da müzayedede yine rekor bir fiyattan satılması bekleniyor. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Serginin odak noktası bu eser olsa bile <strong>Şeker Ahmet Paşa</strong>’nın ‘<strong>Sonbahar’da</strong> <strong>Orman</strong>’ adlı eseri, <strong>Hoca Ali R</strong>ıza’nın ‘<strong>Göl Evi</strong>’ adlı peysaj çalışması, <strong>Süleyman Seyyit</strong>’in ve <strong>İbrahim Çallı</strong>’nın natürmort çalışmaları, <strong>Nazmi Ziya</strong>’nın ‘<strong>Çeşme ve</strong> <strong>Cami</strong>’ adlı eseri ve <strong>Şevket Dağ</strong>’ın ‘<strong>Han İçi</strong>’ ve ‘<strong>İstanbul’da Gemiler</strong>’ adlı eserleri görülmeye değerdi. Aynı zamanda oryantalist ressamlardan <strong>Zonaro</strong>’ya ait <strong>'Şehzade Abdurrahim Efendi</strong>’ ve <strong>Brest</strong>’in ‘<strong>İstanbul’da Bir Sokak</strong>’ adlı tabloları da dikkati çeken parçalardandı. Dediğim gibi uzun zamandır bu kadar değerli ve kuvvetli eseri bir arada toplayan bir sergi gezmemiştim. Müzayedeye çıkacak parçalar bunlarla da bitmiyor. Tuğralı gümüşler, <strong>Christofle </strong>jardiniere ve çatal bıçak takımları, Edirnekari kanapeler, önemli hattatların eserleri olan Hilye-i Şerifeler 27 Kasım’daki müzayedede sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Eğer meraklıysanız mutlaka katılın. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNJDDYa6rq4jEhk3LHKV2pmVm2EwHqFm5_8RJvQwArhuHDED1aFyUf0QTEWBBWe0JLXVDXZCfxnzEOQBI78A4lLaRSq45o24D-MS7i7nxYWgi1kyE6tiYp-29TXC-9DbmthChmGZEK634/s1600/bali+art-ergin+inan.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNJDDYa6rq4jEhk3LHKV2pmVm2EwHqFm5_8RJvQwArhuHDED1aFyUf0QTEWBBWe0JLXVDXZCfxnzEOQBI78A4lLaRSq45o24D-MS7i7nxYWgi1kyE6tiYp-29TXC-9DbmthChmGZEK634/s1600/bali+art-ergin+inan.jpg" /></a></div><br />
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Antik A.Ş.’den çıkınca bu kez <strong>Bali Art Gallery</strong>’nin çağdaş sanat ustalarının eserlerini bir araya getiren‘<strong>Contemporary II</strong>’ adlı sergisine gittim. <strong>Ergin İnan</strong>, <strong>Devrim Erbil</strong>,<strong> Ömer Uluç</strong>, <strong>Canan Tolon</strong>,<strong> Özdemir Altan</strong> gibi isimlerin eserlerinin bulunduğu sergi çağdaş sanat sevenler için kaçırılmaması gerekenlerden. Çoğu eser ilk günden satılmıştı bile. Bu arada <strong>Yiğit Yazıcı</strong>’nın eserleri en çok dikkatimi çekenlerdendi. Sergi 10 Aralık’a kadar devam ediyor. Uğramanızı öneririm. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwWbCRu3MYyVUNP8vcwp3Fq5izfshsy_s2ErEkQPKfFHxhJj52ddzY39gaHSfgemPUfBnfefe5Zthyphenhyphen2AwabyrJaw-vGqvCF49hBxmPyMjZXDVngTvsENJDZ6SX214oAV3J-3ZrHRUHnxw/s1600/mabeyn-emre+tand%25C4%25B1rl%25C4%25B1" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="223" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwWbCRu3MYyVUNP8vcwp3Fq5izfshsy_s2ErEkQPKfFHxhJj52ddzY39gaHSfgemPUfBnfefe5Zthyphenhyphen2AwabyrJaw-vGqvCF49hBxmPyMjZXDVngTvsENJDZ6SX214oAV3J-3ZrHRUHnxw/s320/mabeyn-emre+tand%25C4%25B1rl%25C4%25B1" width="320" /></a></div><br />
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Son durak da <strong>Mabeyn Gallery</strong>’nin açtığı ikinci sergi olan <strong>Emre Tandırlı</strong>’nın ‘<strong>Süpriztepe</strong>’ sergisi oldu. ‘Süpriztepe’ sergisi Emre Tandırlı’nın son iki yıllık birikiminin ürünü. İstanbul’un tepelerinden kentin siluetini, kentin dokusunu tasvir etmiş eserlerinde. Daha çok tablolarda ara sokakları, yan yana dizilmiş apartmanlarıyla kenar mahalleleri görüyoruz. Ama tıpkı fotoğraf gibi, çok gerçekler. Yağlıboya tablo olduklarını unutup şehrin gerçekliğine dalıyorsunuz. Sergiyi 31 Aralık’a kadar izleyebilirsiniz. Aynı zamanda ‘Contemporary İstanbul’da ‘Mabeyn Gallery’ standında yine Emre Tandırlı eserlerine rastlayacaksınız. Bakmadan geçmeyin!</span></div>begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-10332126526687188482011-11-16T15:08:00.000-08:002011-11-23T11:18:13.839-08:00Jetlag Günlüğü-2 Kitap<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Amerika yolculuklarından sonra ciddi anlamda uyku düzenim şaşıyor, bünyem sapıtıyor ve 1 hafta süren bir ‘<strong>jetlag</strong>’ krizi yaşıyorum. Her seferinde böyle oluyor. Doğuya gittiğimde orada uyuyamıyorum, batıya gittiğimde İstanbul’a dönünce uyuyamıyorum. Bir türlü alışamadım bu uzak ülkelere. Avrupa’nın gözünü seveyim. Gideceğin yere 2-3 saatte uçuyorsun, güzel yemekler yiyip güzel insanlar görüyorsun. Ne gerek var daha uzaklaşmaya?</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinnl_s8AfEDsLhjq335ogo44iiUaw9UZJ-2uA4n8vleqO3erCvN-Y1RZyItwBTRHQpoZLTsWrA1Z9zBANB-tGE-LGZJ3wLrJdUa0xEfd9ymjjTEYLZMzknH_m4nFj0V2GM1kIByaF7pRk/s1600/apple+i+pad.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinnl_s8AfEDsLhjq335ogo44iiUaw9UZJ-2uA4n8vleqO3erCvN-Y1RZyItwBTRHQpoZLTsWrA1Z9zBANB-tGE-LGZJ3wLrJdUa0xEfd9ymjjTEYLZMzknH_m4nFj0V2GM1kIByaF7pRk/s320/apple+i+pad.jpg" width="217" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">San Francisco-İstanbul uçuşunun çok uzun geleceğini düşündüğümden yanıma birkaç kitap almıştım. <strong>Ipad</strong>’im sağ olsun okumak pek nasip olmadı. Ipad olmadan ne yapıyormuşuz biz? İnsanı ciddi şekilde oyalıyor. Hiç sıkılmadan tüm yolculuğu geçirtiyor size. Zaten uçakta herkesin elinde bir Ipad. Teknolojiyi nasıl da yakından takip ediyoruz. Başka şansımız var mı ki? Takip etmemeyi tercih edersek de çağın gerisinde ve ‘<strong>demode</strong>’ kalıyoruz. Etrafımızdaki insanların bahsettiklerini bile anlayamıyoruz. Tekrar takip etmeye karar verdiğimizde ise alışması daha çok zaman alıyor. Sistem böyle yürüyor. Sizi her yeni çıkanı takibe ve tüketmeye zorluyor. Ben Ipad’imi Amerika’dan getirtip bir heves kullanmaya başladığımda Ipad 2’yi piyasaya sürdüler. Bence bu hiç adil değil! Bu kadar da hızlı gelişiyor olamaz. Ama oluyor işte. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Okuyamadığım kitapları geri getirdim ve başucuma okunmak üzere koydum. Uykusuz gecelerimde dost oldular bana. Şimdi size biraz onlardan bahsetmek istiyorum:</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwDnyk6OTfFdPL-sx1wCEU3wWWNAHW9DJDGL_0HrpsqN1MV-qnFxo5o7NgpkOQaZzsBn81i_XKZG9mqXBF1H4Bksn6n6Qqdl4vd-sQpM4QjAUL3FFM-A_GTDWr8pHVlZWC1CRwmND2mtc/s1600/iki+cami+aras%25C4%25B1nda+ask.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwDnyk6OTfFdPL-sx1wCEU3wWWNAHW9DJDGL_0HrpsqN1MV-qnFxo5o7NgpkOQaZzsBn81i_XKZG9mqXBF1H4Bksn6n6Qqdl4vd-sQpM4QjAUL3FFM-A_GTDWr8pHVlZWC1CRwmND2mtc/s320/iki+cami+aras%25C4%25B1nda+ask.jpg" width="198" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">İki Cami Arasında Aşk</span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">‘İki Cami Arasında Aşk’, <strong>Kanuni</strong> ve <strong>Hürrem</strong>’in aşkının meyvesi olan güzeller güzeli <strong>Mihrimah Sultan</strong>’la ona deli divane olan <strong>Mimar Sinan</strong>’ın hikayesini anlatıyor. Padişah saray kurallarına aykırı olmasına rağmen çok sevdiği kızı Mihrimah’ı uğur bellediği için seferlerde yanında götürüyor. Karaboğdan Seferi’nden dönerken ordunun karşısına geçit vermeyen bir nehir çıkıyor. Mimarlar, uzun süre nehrin üzerine bir köprü inşa etmeyi başaramayınca ordu nehir kenarında gerektiğinden fazla konaklamak zorunda kalıyor. Bir gün çadırında sıkılan Mihrimah at binmeye çıkıyor. Ne olduysa o gün oluyor. Sinan, Mihrimah’ı görüp vuruluyor. Onu etkileyebilmek için günlerce uyumuyor ve orduyu karşıya geçirecek bir köprü projesi hazırlıyor. Köprünün inşası başarıyla bitiriliyor ve karşı kıyıya geçmeyi başarıyorlar. Padişah ve Mihrimah çok memnun oluyorlar. Bu sırada yaşlı baş mimar kendi başarısızlığını hazmedemeyip yatağa düşüyor ve kısa sürede de ölüyor. Baş mimarlık Sinan’a teklif ediliyor. Böylece saraya ve Mihrimah’a bir adım daha yaklaşmış oluyor. Fakat bir sorun var. Sinan 50’sinde ve evli, Mihrimah ise henüz 17’sinde ve Hürrem tahttaki kendi yerini sağlamlaştırmak, Valide Sultan olabilmek için onu işbirliği yaptığı <strong>Rüstem Paşa</strong>’yla evlendirmeyi planlıyor. Sinan, Mihrimah’a talip olduğunu bildiriyor fakat olumsuz yanıt alıyor. Hürrem, Kanuni üzerinde o kadar etkili ki Mihrimah’ın Rüstem Paşa’yla evliliğini kabul ettiriyor. Hürrem’in hırsını, zekâsını ve entrikalarını daha iyi anlıyorsunuz bu kitapla. Öyle ki Damat İbrahim’den sonra Şehzade Mustafa’yı da bir entrika sonucu yok ediyor. Bu arada Sinan, kaderine razı gelmiş olmasına rağmen aşkından yanıp tutuşmaya devam ediyor ve kendini payitahtın en eşsiz eserlerini yaratmaya adıyor. Yaptığı her bir eser aslında Mihrimah Sultan’a ithafen. Üsküdar’daki Mihrimah Camii’ni etekli bir kadın formunda Mihrimah Sultan’ı hayal ederek yapıyor. Mihrimah aslında Sinan’ın aşkından başından beri haberdar ve Rüstem Paşa’yla da tamamen formalite icabı evli. O da kendini devlet işlerine adıyor ve annesinin yolundan giderek kardeşlerinin ve tahtın üzerinde güç sahibi olmaya çalışıyor. Fakat Hürrem’in sonu hayal ettiği gibi olmuyor. Çok sevdiği oğlu Cihangir’i kaybettikten sonra yatağa düşüyor ve Valide Sultan olamadan ölüyor. Mihrimah annesinin ölümünden sonra babası Kanuni’ye danışmanlık yapıyor. Sinan, Mihrimah’ı uzaktan izlemeye devam ediyor ve Edirnekapı’ya, tam Üsküdar’daki <strong>Mihrimah Camii</strong>’nin karşısına onun doğumgünü için bir cami daha dikiyor. Caminin varlığı Mihrimah tarafından ancak bir sene sonra keşfediliyor. Mihrimah camiyi görünce gözyaşlarını tutamıyor. Çünkü Edirnekapı’da güneş batarken Üsküdar’da ay doğuyor ve bu iki cami arasında ay ve güneş hiç bir zaman kavuşamıyor. Tıpkı Mihrimah ve Sinan’ın aşkı gibi! Bu arada Mihrimah isminin anlamı da güneş ve ay. Sinan’ın bu kadar eşsiz eserler vermesini dostu ve iş arkadaşı Derviş Ali şöyle açıklıyor: ‘Aşk, dünyada kavuşmak için değildir. Kavuştuğunda aşk olmaktan çıkar. Vuslata eren gönül, gün gelir bıkıp usanır. İçinde her an ona kavuşma ümidi olmasa bunca camiyi, hanı, hamamı nasıl yapardın?’</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu arada kitap hakkında küçük bir not:<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Kitap gayet akıcı, kolay okunuyor. Halen Türkçe öğretmenliği yapan Mürvet Sarıyıldız tarafından yazılmış. Fakat dikkatimi çeken şu oldu ki kitap imla ve noktalama hatalarıyla dolu. Dahi anlamındaki ‘de’nin ayrı yazılışı bir Türkçe öğretmeninin atlamaması gereken bir detay. Zaten Türkçe günden güne daha çok bozuluyor. Cümlelerin arasına İngilizce kelimeleri sokuşturup duruyoruz. Bari okuduğumuz kitaplarda saf ve doğru Türkçe bulabilelim. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Kitabı okuduktan sonra Üsküdar’daki Mihrimah Camii’ni gezdim. 1548 yılında tamamlanan caminin şadırvanı görülmeye değer. Eskiden cami deniz kıyısındaymış ve denizden kayıkla geldiğiniz takdirde direkt camiye ayak basabiliyormuşsunuz. Caminin içinde Rüstem Paşa’nın oğlunun da türbesi bulunmakta. Yolunuz düşerse gezmenizi tavsiye ederim. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgRyz9yyAjW2Zt_wy-DxX7KDM-fturBP75Mf-VKNcTtB3YuDh-pfOmind7nFpbk4fxhSa7U-UVfvvDHPDjH6es2QgGe-Qqp-GGksp4DXQe81mMvL8mJZTcYvGCqrQU3wXuvnW5hw8OtnK4/s1600/andy+warhol+felsefesi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgRyz9yyAjW2Zt_wy-DxX7KDM-fturBP75Mf-VKNcTtB3YuDh-pfOmind7nFpbk4fxhSa7U-UVfvvDHPDjH6es2QgGe-Qqp-GGksp4DXQe81mMvL8mJZTcYvGCqrQU3wXuvnW5hw8OtnK4/s320/andy+warhol+felsefesi.jpg" width="220" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Andy Warhol Felsefesi</span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Pop Art’ın kralı, dahi sanatçı <strong>Andy Warhol</strong>’un biraz da deli olduğunu sanırdım. Tüm o çevresindeki Hollywood artistleri, zengin ailelerin şımarık kızları, travestiler, transseksüeller, entelektüeller ve Bohem sokak insanları ile komün halinde yaşayıp da normal kalmış olması bana imkansız gelirdi. Özellikle ‘<strong>Factory Girl</strong>’ filminde Sienna Miller’ın canlandırdığı <strong>Edie Sedgwick</strong>’in düşüşüne izleyici kalması Warhol’un bir zalim olduğuna inandırmıştı beni. Tüm bu önyargılarımdan sonra kitabı okuyunca çok şaşırdım. Andy Warhol aslında mantıklı yorumları olan, olaylara objektif bakabilen, oldukça doğru analizler yapmayı başarmış ve sıradışı olmasına rağmen epey de zeki biri. Genelde bu tarz sanatçı otobiyografileri okuduğunuz zaman ‘bu adam da deli midir nedir?’ diye düşünürsünüz. Ben bu kitapta hiç öyle olmadım. Aksine çok hoşuma gitti. Şiddetle okumanızı tavsiye ederim.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Kitapta Warhol’un aşk, güzellik, sanat, iş, şöhret, zaman, ölüm, başarı, ekonomi, atmosfer, para, New York ve dahası üzerine yorumlarını buluyorsunuz. Kendi felsefesini ve görüşlerini tüm bu konular üzerinden açıklıyor. Bunu yaparken de kendini eleştirmekten asla kaçınmıyor. Oldukça içten bir kitap. Fikriniz olması için kitaptan birkaç alıntı yapmak isterim:</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Güzellik</span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">‘İnsanlar ve uygarlıklar ne zaman yozlaşsa ve maddeci hale gelse, hep dış güzelliği ve zenginliği öne çıkarır; yaptığımız kötü bir şey olsaydı durumumuz bu kadar iyi olmazdı, bu kadar zengin ve güzel olmazdık derler. Kutsal Kitap’taki halklar Altın Buzağı’ya taptıklarında, sonra Yunanlılar insan vücuduna taptıklarında öyle diyordu. Ama güzelliğin ve mal mülkün sizin ne kadar iyi olduğunuzla ilgisi yoktur.’</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Şöhret</span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">‘Birilerini sadece sokakta gördüğünüzde gerçekten bir aura’ları olabilir. Ama ağızlarını açtıkları anda aura gider. ‘Aura’ ağzınızı açana kadar olsa gerek.’</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">‘Ünlü olmak o kadar da önemli değil. Ünlü olmasaydım Andy Warhol olduğum için vurulmazdım.’</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">İş</span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">‘Para kazanmak sanattır. Çalışmak sanattır. İyi ticaret en iyi sanattır.’</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">‘Size bir şey olacaksa olacaktır. Siz onu olduramazsınız. Siz o olay olur mu olmaz mı diye meraklandığınız noktayı geçene kadar asla olmaz. Bir aktris arkadaşım bana demişti ki artık para istemez olduktan sonra ve artık mücevher istemez olduktan sonra, işte o zaman parası ve mücevheri olmuş. Bence bizim iyiliğimiz için hep böyle oluyor çünkü bir şeyleri istemekten vazgeçtikten sonra onları elde etmek sizi çıldırtmaz. Onları istemekten vazgeçtikten sonrası, onlara sahip olma durumuyla başa çıkabileceğiniz zamandır. Ya da öncesi. Ama o şeyleri istediğiniz dönem değil kesinlikle. Bir şeyleri gerçekten isterken elde ederseniz çıldırırsınız.’</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">‘İnsanlar sizi hiç yanlış anlamazsa ve her şeyi tıpkı sizin dediğiniz şekilde yaparlarsa, fikirlerinizin sadece aktarıcısı olurlar, siz de bundan sıkılırsınız. Ama sizi yanlış anlayan insanlarla çalışırsanız aktarım yerine dönüşüm elde edersiniz, bu da uzun vadede çok daha ilginçtir.’</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Aşk</span></b></div><span style="font-family: "Calibri", "sans-serif"; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-hansi-theme-font: minor-latin;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">‘İnsanların on beşinde seks hakkında bir şeyler öğrenip otuz beşinde öldüğü zamanlarda, bugün galiba sekiz yaşında seksten haberdar olup seksenine kadar yaşayan insanlardan daha az sorunları olacağı açıktı. Aynı kavramla oynayıp durmak için uzun bir zaman bu. Aynı sıkıcı kavramla. Belki de çocuklarını gerçekten seven ve yaşamlarının olabildiğince küçük bir yüzdesinde sıkılmalarını ve hoşnutsuzluk yaşamalarını isteyen ana-babalar, flört etmelerine olabildiğince ileri yaşlara kadar izin vermemelidir ki çocukların daha uzun süre dört gözle bekleyeceği bir şey olsun.’ </span></span>begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-67475581953566629602011-11-02T20:00:00.000-07:002011-11-23T09:25:50.448-08:00Hat Sanatının Şaheserleri Hilye-i Şerifeler Sergisi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiY_6zqPv4A-OUamWeWGs9y1FepCHLr7NYzyGFj8V7U_d8LSXQdLTAG8VwDel8K4Ox05v5Pw2QOOyTP1X6oBzdYHU1e8OU0qS1PirP1X8SfY7YOHeen1xrq4By5zoI2MyxJbdJNvA2RrB4/s1600/abdullah+gul+2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiY_6zqPv4A-OUamWeWGs9y1FepCHLr7NYzyGFj8V7U_d8LSXQdLTAG8VwDel8K4Ox05v5Pw2QOOyTP1X6oBzdYHU1e8OU0qS1PirP1X8SfY7YOHeen1xrq4By5zoI2MyxJbdJNvA2RrB4/s320/abdullah+gul+2.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Dün <strong>Yıldız Sarayı Büyük Mabeyn Köşkü</strong>’nde ‘<strong>Hat Sanatının Şaheserleri Hilye-i</strong> <strong>Şerifeler</strong>’ sergisi açıldı. Serginin açılışına <strong>Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül</strong> ve <strong>Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Ertuğrul Günay</strong> da katıldı. Serginin ev sahipliğini ise <strong>Yıldız Holding</strong> adına Ali Ülker ve <strong>Antik A.Ş.</strong> adına Nurcan Artam yaptı. Geçen sene ‘<strong>Kur-an’ı Kerim</strong>’ler için benzer bir sergi düzenlenmişti. Bu sergi onun devamı niteliğinde sayılabilir. Eserlerin güzelliğinin yanı sıra restorasyonu yeni tamamlanmış olan ve İstanbul Valiliği himayesinde olan Yıldız Sarayı Büyük Mabeyn Köşkü de büyüleyici ve görülmeye değerdi. Sergi 1 Aralık’a kadar gezilebilecek. Meraklısına duyurulur!</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhnCfQCKcGu74pcxhdj7ZPtiJpthKR86YEJq6danluif_hbVYmcShJhq991eBhIQlBoXkxJbQThYLK9TMK_5CRwMu5mS3ouhuSaVxqIrBql8nBdz49ZHuDTACfKIAFb4yhZoYTLnm9Ialc/s1600/hilye-i+%25C5%259Ferife.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhnCfQCKcGu74pcxhdj7ZPtiJpthKR86YEJq6danluif_hbVYmcShJhq991eBhIQlBoXkxJbQThYLK9TMK_5CRwMu5mS3ouhuSaVxqIrBql8nBdz49ZHuDTACfKIAFb4yhZoYTLnm9Ialc/s1600/hilye-i+%25C5%259Ferife.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Hilye-i Şerife nedir?</span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bildiğiniz üzere İslam dinine uymadığı düşünüldüğünden bizim sanat tarihimizde kutsal sayılan kişilerin resimleri ve heykelleri yapılmamıştır. <strong>Hz. Muhammed</strong>’i resmetmeye hiçbir sanatçı cesaret edememiştir. Kiliselerde görmeye alışkın olduğumuz Hz. İsa ve Meryem tasvirleri gibi eserlere bizde rastlanmaz. Bu yüzden farklı bir yola gidilmiş ve Hz. Muhammed’i tanıyanlar tarafından anlatılanlar referans alınarak peygamberin özellikleri yazıya dökülmüştür. Osmanlı hattatlarca 17. yüzyılda geliştirilen bir süsleme sanatı olan hilye, kelime olarak ‘süs, cevher, güzel sıfatlar, güzel yüz’ anlamlarına gelir. <strong>Hilye-i Şerife</strong>, Hz. Muhammed’in fiziksel ve karakter özelliklerini, ahlakını, insani özelliklerini, tavırlarını vs. tasvir eden eserlere verilen addır. Bir nevi peygamberimize düzülen methiyelerdir de diyebiliriz. Önceleri Müslümanlar tarafından bir saygı göstergesi olarak göğüs cebinde taşınan hilyeler daha sonra levha halinde yazılmaya başlanmıştır ki tarihte bilinen ilk levha halindeki hilyenin <strong>Hafız Osman</strong> olduğu görüşü kabul edilmektedir.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Büyük ebatlardaki ilk hilye yazarının ise <strong>Kazasker Mustafa İzzet Efendi</strong> olduğu bilinmektedir. Hat sanatının en güzel örneklerinden olan Hilye-i Şerifeleri yazmak hattatlar için her zaman bir onur olmuştur.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgttxaKIHYqrptTdCBHo5cBkVywMl-xJsO4Gv4ulDJayRMPRYGb3DsHoQ83Uvx4LPAu27vqoIGVBL5JN_mBwjcYatFDC0UmPkmRw2IbPbjA0ROn9pDwPS_E67RSZ5-YCF4TUhVEwyt04xY/s1600/hilye+bolumleri" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgttxaKIHYqrptTdCBHo5cBkVywMl-xJsO4Gv4ulDJayRMPRYGb3DsHoQ83Uvx4LPAu27vqoIGVBL5JN_mBwjcYatFDC0UmPkmRw2IbPbjA0ROn9pDwPS_E67RSZ5-YCF4TUhVEwyt04xY/s1600/hilye+bolumleri" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Hilye levhalarının bölümleri:</span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Klasik hilyelerde bulunan bölümler şu şekildedir: </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Başmakam:</b> Hilyenin en üstünde bulunan besmelenin yer aldığı bölümdür.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Göbek:</b> <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Hilye metninin en uzun bölümüdür.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Hz. Muhammed ile ilgili anlatımların yer aldığı ortadaki yuvarlak, oval veya dörtgen bölmedir.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hilal:</b> Her hilyede olması şart olmayan bir bölümdür. Genellikle göbeği çevreleyen hilal şekline sıvama altın sürülerek uygulanmıştır. Burada nuruyla dünyayı aydınlatan kâinatın efendisine en çok güneş ve ayın benzetilmesinin etkisi vardır.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Halife İsimleri:</b> Dört halife olan Hz. Ebubekir, Hz. Ali, Hz. Ömer ve Hz. Osman’ın isimlerinin yer aldığı göbeğin etrafında bulunan bölümler. Burada dört ana meleğin ya da Hz. Muhammed’in dört isminin yazıldığı örnekler de görülmüştür. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ayet-i Kerime:</b> En yaygın olarak Enbiya Suresi’nin 107. ayetinin kullanıldığı Hz. Muhammed’le ilgili bir ayet barındıran bölümdür.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Etek:</b> Göbeğe sığmayan hilye metninin yazıldığı, son satırında ise hilye yazarını ve yazılış tarihini içeren bilginin olduğu bölümdür.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Koltuklar:</b> Etek kısmının iki yanında bulunan, mutlaka tezhiblenen dikdörtgen şeklindeki alanlardır.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu bölümler hilyenin boyutlarına göre <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">iç pervaz</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">dış pervaz</b>la çerçevelenmektedir. Hilyelerde yazı çeşidi olarak en çok <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">muhakkak</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">sülüs</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">nesih </b>ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">ta’lik </b>yazıdan gelişen<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"> nesta’lik</b> kullanılmıştır. Bunların dışında <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kufi</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">gubari </b>ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">icaze </b>hat çeşitleriyle de yazılmış olan ve bu yazı çeşitlerinin birlikte kullanıldığı hilyeler de bulunmaktadır. Kullanım sıklığına göre bu yazı çeşitlerini şu şekilde sıralayabiliriz: </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sülüs-nesih</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Muhakkak-sülüs-nesih</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Nesta’lik</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Guburi</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Kufi</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Rıka</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Size bunları yazmaktaki amacım eğer sergiye hilye hakkında biraz bilgi sahibi olarak giderseniz eserleri daha rahat inceleyeceğinizi ve sergiden daha çok zevk alacağınızı düşünmem.(Bu bölüm için Prof. Dr. Faruk Taşkale ve Ayşenur Kadakçı Velioğlu’nun hilye hakkındaki yazılarından yararlanılmıştır.)</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEii0gKv4vfOfdNrL29cYogm__zamOMoPOYW9Vc9rJSAtYH2lJyYvhmKMAWNLQxEKS9kw3Zhgoff7YUxdkSlqI5BGFKcLxUOvRfZ1MBtUDKT9rDtfCeaGCuQtQAy0yptI7cf-p0cM9TW7E4/s1600/hilyei+%25C5%259Ferife+2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEii0gKv4vfOfdNrL29cYogm__zamOMoPOYW9Vc9rJSAtYH2lJyYvhmKMAWNLQxEKS9kw3Zhgoff7YUxdkSlqI5BGFKcLxUOvRfZ1MBtUDKT9rDtfCeaGCuQtQAy0yptI7cf-p0cM9TW7E4/s320/hilyei+%25C5%259Ferife+2.jpg" width="199" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sergide hangi koleksiyonlardan eserler var?</span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sergide Yıldız Holding’a ait Hilye-i Şerife’ler dışında <strong>Erdoğan Demirören</strong> koleksiyonuna ait parçalar en dikkat<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>çekenlerden. Erdoğan Demirören, Türkiye’nin en geniş hat koleksiyonlarından birine sahip. Aynı zamanda <strong>Nezih Barut</strong>’un koleksiyonundan bazı örnekler görmek mümkün. Nezih Barut aslında bir resim koleksiyoneri ve tabii tombak koleksiyonu da eşsiz. Fakat aynı zamanda Türkiye’de bugüne kadar satılmış en pahalı hilye olan Kazasker Mustafa İzzet’in Hilye-i Şerif’inin de sahibi. Eser <strong>Antik A.Ş.</strong> tarafından 2010 yılında 1 milyon 150 bin liraya satılmıştı. Yine Zeki Cemal Özen, Demet-Cengiz Çetindoğan, Mehmet Çebi, Ferit Rızvanoğlu, Mehmet Ürgüplü, Latife Boyner gibi koleksiyonerlerin de parçalarını bu sergide görmeniz mümkün. </span></div>begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-9697722361170308292011-11-02T14:59:00.000-07:002011-11-02T15:49:41.573-07:00Kasımda İstanbul'da Ne Yapılır?<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Artık kış iyice kendini hissettirmeye başladı. Havalar soğudu, kışlıklarımızı giymeye başladık. Bu ayın en güzel yanı ‘<strong>Kurban</strong> <strong>Bayramı</strong>’. Umarım hepinizin tatili çok güzel geçer, şimdiden iyi bayramlar! Tatil dönüşü bakalım kasım ayı boyunca İstanbul’da kültür-sanat aktivitesi olarak neler yapabiliriz? O zaman içimizi ısıtacak program alternatiflerini inceleyim:</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhniqXMQBCeJT0XGpUXmkUo7Nj1qJrDQy1smIKgFbnmFogwMKFdDgrw4h7iZSREhFYgCIk9H2RzyHqvtBJwgBd7Ikk0AJmPDSDBitb2YsGWhP01UFU1oLss9_A2a128Fjuhl8XswqU8r6M/s1600/borusan+filarmoni.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" ida="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhniqXMQBCeJT0XGpUXmkUo7Nj1qJrDQy1smIKgFbnmFogwMKFdDgrw4h7iZSREhFYgCIk9H2RzyHqvtBJwgBd7Ikk0AJmPDSDBitb2YsGWhP01UFU1oLss9_A2a128Fjuhl8XswqU8r6M/s1600/borusan+filarmoni.jpg" /></a></div><br />
<br />
<div class="MsoListParagraphCxSpFirst" style="margin: 0cm 0cm 0pt 40.5pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font-family: Times New Roman;"> </span></span></span>16 Kasım itibariyle <strong>Borusan Filarmoni Orkestrası</strong> konserlerine başlıyor. </span></div><div class="MsoListParagraphCxSpFirst" style="margin: 0cm 0cm 0pt 40.5pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 40.5pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font-family: "Times New Roman"; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"> </span></span></span>14 Kasım’da Haliç Kongre Merkezi’nde <strong>Paul Anka</strong> konserine gidebilirsiniz.</span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 40.5pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDVrGp5GxdZl1qoZRsUlNcHLeI0Furp6RIrT-uuUzacafH49c_KeKETYvhcYgDZkxixJqFGUUWW-K61PT2zSotf9dNw8tBlmEyhB-Pfqzf-IUxU6ph50OXEdkzK8rwhgLBcqMYC4NB9FM/s1600/duke+ellington+orchestra.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" ida="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDVrGp5GxdZl1qoZRsUlNcHLeI0Furp6RIrT-uuUzacafH49c_KeKETYvhcYgDZkxixJqFGUUWW-K61PT2zSotf9dNw8tBlmEyhB-Pfqzf-IUxU6ph50OXEdkzK8rwhgLBcqMYC4NB9FM/s1600/duke+ellington+orchestra.jpg" /></a></div><br />
<br />
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 40.5pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font-family: "Times New Roman"; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"> </span></span></span>18 Kasım’da ünlü caz üstadı Duke Ellington’ın bir konseri var. <strong>The Duke </strong></span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><strong>Ellington Orchestra</strong>’ya konuk sanatçı olarak <strong>Ece Göksu</strong> ve <strong>Fatih Erkoç</strong> eşlik </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">edecek. Caz seviyorsanız kaçırmayın derim!</span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 40.5pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhM0hjVaPsQ9dWvl_XscMKuxOPL0DgGneD-ZhvKxrWN6W2X6bBoIMOYqHD3279jFC0oWHYSgdZ_tjQQ-ZUpYSRFeiBU8o-32YftDUnl24YnKJMJ5b1-fX1Jz2uEcfVq-tG3vwDvfZHoaJQ/s1600/osman+hamdi+bey.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="230" ida="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhM0hjVaPsQ9dWvl_XscMKuxOPL0DgGneD-ZhvKxrWN6W2X6bBoIMOYqHD3279jFC0oWHYSgdZ_tjQQ-ZUpYSRFeiBU8o-32YftDUnl24YnKJMJ5b1-fX1Jz2uEcfVq-tG3vwDvfZHoaJQ/s320/osman+hamdi+bey.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 40.5pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 40.5pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font-family: "Times New Roman"; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"> </span></span></span>Eğer müzayedelerle ilgiliyseniz 27 Kasım’da <strong>Antik A.Ş.</strong>’nin düzenleyeceği 270. Müzayedesi Swissotel’de gerçekleşecek. Müzayedede başyapıt olarak <strong>Osman Hamdi</strong> <strong>Bey</strong>’in ‘Huzur’ adlı tablosu, <strong>Şeker Ahmet</strong> <strong>Paşa</strong>’nın ‘Sonbahar’da Orman’ adlı eseri, <strong>Fausto Zonaro</strong>’nun ‘İstanbul’u ve <strong>Hoca</strong> <strong>Ali Rıza</strong>’nın ‘Göl Evi’ adlı peyzaj çalışması yer alacak. Yine <strong>İbrahim Çallı</strong>, <strong>Şevket Dağ</strong>, <strong>Nazmi Ziya</strong> gibi ustaların eserlerini bu müzayedede görebilirsiniz.</span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 40.5pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 40.5pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjAmZu2j2SGMWTeEhiDaF4etqovLxWtuHibHBy1JxwpreONzllld8p1pmwUXKUNpppCr0j3Az2PgF2RTx40z0WUByrXInYdVlGkc9zKCTR24zg8nJR1kfVM7A9-OlH3hKaKEtxB-f7Qbrs/s1600/hilye-i+%25C5%259Ferife.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" ida="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjAmZu2j2SGMWTeEhiDaF4etqovLxWtuHibHBy1JxwpreONzllld8p1pmwUXKUNpppCr0j3Az2PgF2RTx40z0WUByrXInYdVlGkc9zKCTR24zg8nJR1kfVM7A9-OlH3hKaKEtxB-f7Qbrs/s1600/hilye-i+%25C5%259Ferife.jpg" /></a></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 40.5pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 40.5pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font-family: "Times New Roman"; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"> </span></span></span>1 Kasım’da açılan ‘<strong>Hat Sanatının Şaheserleri Hilye-i Şerifeler</strong>’ sergisini <strong>Yıldız Sarayı Büyük Mabeyn Köşkü</strong>’nde 1 Aralık’a kadar gezebilirsiniz. Bu arada köşk de en az eserler kadar görülmeye değer. </span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 40.5pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 40.5pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font-family: "Times New Roman"; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"> </span></span></span></span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><strong>Mabeyn Gallery</strong>’de 17 Kasım’da Emre Tandırlı sergisi açılıyor. 15 Kasım’da ise <strong>Pg Art Gallery</strong>, Dolanbay’ın ‘Heavy Paintings-Beyond Traces’ adlı sergisine ev sahipliği yapacak. </span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 40.5pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 40.5pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font-family: "Times New Roman"; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"> </span></span></span></span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><strong>Teşvikiye Sanat Galerisi</strong>’nde 12 Kasım’a kadar Can Büyükmehmet sergisi devam ediyor.</span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 40.5pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 40.5pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiE1hVSMpWJoXW6vP1yuKANXHJ-jKHY9-Sy-APfAJEn_IgVDp2SF_sGAtlko70DcTYP27LwSmscbdaOgb0xSA8UltCrglWENFWe-E6szroHuVlBkNRKVNKY_ExS3Q6z_4PhHfP1nnFUnvY/s1600/osman+hamdi+bey+ve+amerikal%25C4%25B1lar.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="209" ida="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiE1hVSMpWJoXW6vP1yuKANXHJ-jKHY9-Sy-APfAJEn_IgVDp2SF_sGAtlko70DcTYP27LwSmscbdaOgb0xSA8UltCrglWENFWe-E6szroHuVlBkNRKVNKY_ExS3Q6z_4PhHfP1nnFUnvY/s320/osman+hamdi+bey+ve+amerikal%25C4%25B1lar.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 40.5pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font-family: "Times New Roman"; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"> </span></span></span>Henüz gezmediyseniz <strong>Pera Müzesi</strong>’nde ‘Osman Hamdi Bey ve Amerikalılar’ sergisi kaçırmamanız gerekenlerden. Yine <strong>Sabancı Müzesi</strong>’nde <strong>Sophie</strong> <strong>Calle</strong>’in <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>‘Son Kez, İlk Kez’ sergisi devam ediyor.</span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 40.5pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5y6UqWflo7tNRNIihUhnK8KiSpkVPqWklitYYysyx-wt2GVJxGU3AdkKc7kBkTt4wBROgup2hYh6nLUkv6F26F48sawmz3z1J1io7HZUYuqcL8qd0GOOditU3UaKeAP-13iinPyjicfQ/s1600/contemporary-istanbul-logo_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="161" ida="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5y6UqWflo7tNRNIihUhnK8KiSpkVPqWklitYYysyx-wt2GVJxGU3AdkKc7kBkTt4wBROgup2hYh6nLUkv6F26F48sawmz3z1J1io7HZUYuqcL8qd0GOOditU3UaKeAP-13iinPyjicfQ/s320/contemporary-istanbul-logo_.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpLast" style="margin: 0cm 0cm 10pt 40.5pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font-family: "Times New Roman"; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"> </span></span></span>Ve tabii bu ayın en büyük atraksiyonu, sabırsızlıkla beklediğimiz: ‘<strong>Contemporary Istanbul</strong>’ çağdaş sanat fuarı bu yıl 24-27 Kasım tarihleri arasında altıncı kez sanatseverlerle buluşuyor. Fuar, Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı ve İstanbul Kongre Merkezi’nde izlenebilecek. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></div>begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-49672464237953460812011-10-27T13:57:00.001-07:002011-10-27T14:20:56.715-07:00Mabeyn Gallery<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmB85_UqOUhRU4qx4_v2CMbnTNxG3jeKqe2MC0f_d1dsS8MXZ9J-D7xvWL21wpOxd28qEl9y8v_U8-PGYiOw2mA1zesqjgvoLrnbHiIJuK3aXVNcRLLZQ3TGkXjebXI7gHSOYCY0lS9q8/s1600/mabeyn+d%25C4%25B1%25C5%259F.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" ida="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmB85_UqOUhRU4qx4_v2CMbnTNxG3jeKqe2MC0f_d1dsS8MXZ9J-D7xvWL21wpOxd28qEl9y8v_U8-PGYiOw2mA1zesqjgvoLrnbHiIJuK3aXVNcRLLZQ3TGkXjebXI7gHSOYCY0lS9q8/s320/mabeyn+d%25C4%25B1%25C5%259F.jpg" width="240" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><strong>Mabeyn Gallery</strong> daha yepyeni bir galeri. Henüz ilk sergilerini yapıyorlar. Mekanın sahipleri <strong>Sibel Pektaş</strong> ve <strong>Emirhan Elkorek</strong>. Beşiktaş Evlendirme Dairesi’nin önünden Akaretler’e doğru giderken hemen sağda bulunuyor. Müthiş tarihi bir köşk. Zaten galeri de ismini tarihinden alıyor. Burası eskiden Beşiktaş Başmabeyinci Köşkü’ymüş. II. Abdülhamit’in Başmabeyinciliğini yapmış Hacı Ali Rıza Paşa’ya aitmiş. Tavanlardaki resim ve süslemeleri görmelisiniz. Burada tam bir tarih yatıyor. Binanın süslemeleri, Osmanlı resminin ilk batılılaşma </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">örnekleri arasında gösteriliyor. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgGsV1BM_zRKN6Mg9QOKhmibQuWAPu1NAk2k5dZVzJacYarlUKWXBHWY8vnjSSba8wbSaU3goo6D_ZJa3fEEv_dL8imbPpcdW_zhZFpUNN_YR7J1soNGPO6ENrxLC00UcQrW5YiGfhkafI/s1600/mabeyn+i%25C3%25A7.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" ida="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgGsV1BM_zRKN6Mg9QOKhmibQuWAPu1NAk2k5dZVzJacYarlUKWXBHWY8vnjSSba8wbSaU3goo6D_ZJa3fEEv_dL8imbPpcdW_zhZFpUNN_YR7J1soNGPO6ENrxLC00UcQrW5YiGfhkafI/s320/mabeyn+i%25C3%25A7.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Galeriye girdiğimizde bizi sevgili Emirhan karşılıyor ve başlıyor anlatmaya. Emirhan, koleksiyoner bir aileden geliyor. Çocukluğundan beri sanatla hep iç içe olmuş. Akademik olarak sanat tarihi eğitimi almasa da bu konuda oldukça birikimli. Galeride daha çok çağdaş sanat sergilemek istiyorlar. Mekanın tarihi dokusunu bozmamak adına eserleri sergilemek üzere özel bir perdeleme ve ışıklandırma sistemi kullanmışlar. Aslında burada modern ve gelenekseli bir arada deneyimliyoruz. Fakat binanın sergilenen eserlerin önüne geçmemesi önemli tabii. Bunu başarmışlar.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEaR8AkxXZAvz_GvC3DvzQkpiwXrIKUuLrUGriw7FlgswRInYa-ZzpDuIZ8pzqsdo-OuLgorX4rbSjZgrnmYIdNJXQte1VMlRGWkesHux4u7R2dozV7l8qWYbd-D_0loaYzKhJ7utsIDU/s1600/fistik-ezmesi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="217" ida="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEaR8AkxXZAvz_GvC3DvzQkpiwXrIKUuLrUGriw7FlgswRInYa-ZzpDuIZ8pzqsdo-OuLgorX4rbSjZgrnmYIdNJXQte1VMlRGWkesHux4u7R2dozV7l8qWYbd-D_0loaYzKhJ7utsIDU/s320/fistik-ezmesi.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Galerinin açılışını da yaptıkları ilk sergi, <strong>Huri Kiriş</strong>’in ‘<strong>Fıstık Ezmesi</strong>’ adlı sergisi. 4 Kasım’a kadar devam ediyor. Huri, aslında daha ikinci kişisel sergisini yapan genç bir sanatçı ama eserleri görünce vuruluyorsunuz. Çok çarpıcı, çok gerçek ve çok detaylılar. Her işte müthiş bir emek yatıyor, belli. Huri Kiriş eserlerinde insanın aldığı haller, kadına şiddet, insana şiddet, çarpıtılmış ataerkil yaklaşım ve kurban olgularını işliyor. Eserlerde aynı zamanda Bizans sanatı ve İslami tezhip sanatın etkilerini görüyorsunuz. Ustaca işlenmiş arka plan detaylarının önünde üç boyutlu figürler sanki canlanacakmış gibi duruyor, fotoğraf hissi veriyor. Tablolardaki derinlik muhteşem. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQMtcWYHZSAOJqtGwz-eHjeZinFRNzUMAxF3viUqmrxH7vcO7sI3032Q6rPPmteVfPduH0ZFq_Z-qJsZRKQvO38ByHvSDuKh63sOY4veYCQB2CSNdlMFA4CmZ0OrjPZtM87HXD34XNBS0/s1600/ay%25C5%259Fe+pa%25C5%259Fal%25C4%25B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="133" ida="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQMtcWYHZSAOJqtGwz-eHjeZinFRNzUMAxF3viUqmrxH7vcO7sI3032Q6rPPmteVfPduH0ZFq_Z-qJsZRKQvO38ByHvSDuKh63sOY4veYCQB2CSNdlMFA4CmZ0OrjPZtM87HXD34XNBS0/s320/ay%25C5%259Fe+pa%25C5%259Fal%25C4%25B1.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sergi, 235x600 cm’lik devasa <strong>Ayşe Paşalı</strong> tablosuyla başlıyor. Giriş salonunda sadece bu eser var. Spotlar tablonun tam orta yerine, dayak yemiş kadın figürünün yaralarına yansıtılmış. İlk etki, ilk izlenim bu salonda yaratılıyor. Bundan sonra ne göreceğinizi merak ediyorsunuz. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgts4wqtvoA8kOd8rMiAd7rQ5L8Nrkzm7DNMoaApNCk_LqvDofRT0QtfsGTcRne3Y3KdPZ6AdmXDe9glHWhRJeaqBtWHEBRIK3E8WlzXHAkFy8AXbEiS2B3iHpYbU476PvxGWoeRKrcU9U/s1600/ke%25C3%25A7iler.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="193" ida="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgts4wqtvoA8kOd8rMiAd7rQ5L8Nrkzm7DNMoaApNCk_LqvDofRT0QtfsGTcRne3Y3KdPZ6AdmXDe9glHWhRJeaqBtWHEBRIK3E8WlzXHAkFy8AXbEiS2B3iHpYbU476PvxGWoeRKrcU9U/s320/ke%25C3%25A7iler.jpg" width="320" /></a></div><br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Devam ettikçe kadına şiddeti vurgulayan diğer eserlerle karşılaşıyorsunuz. Hem içiniz burkuluyor, hem hayran kalıyorsunuz. Çirkin olan aynı zamanda bu kadar güzel olabilir! Sonra sıra keçilere geliyor, günah keçilerine.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Bu eserlerde de anlayacağınız üzere sembolik bir anlatım var. Figürler, siyah ve altın rengi ‘background’ üzerinde daha bir dikkat çekiyor.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjHf7PbmV-mSAgLUaeZuEdg-x0akqRekif-ptHtqy0Z2qQlj05s4PgeunUmZ5ZQ1R1wlk7f2lGO_-yPZ4865kqLgWh3vk5VT2apSsqG7R69lKocRNQk4tNpyE_ZXMA9QBaICWruXBPcVbQ/s1600/stoya.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="225" ida="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjHf7PbmV-mSAgLUaeZuEdg-x0akqRekif-ptHtqy0Z2qQlj05s4PgeunUmZ5ZQ1R1wlk7f2lGO_-yPZ4865kqLgWh3vk5VT2apSsqG7R69lKocRNQk4tNpyE_ZXMA9QBaICWruXBPcVbQ/s320/stoya.jpg" width="320" /></a></div><br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bir tablonun önüne geliyoruz. Çıplak bir genç kadın resmi. Aslında resim pornografik ama bana hiç öyle gelmiyor. İlk etapta daha çok, kadının güzelliğine dalıyorum. Eserin adı ‘<strong>Stoya</strong>’. Meğer kendisi ünlü bir porno yıldızıymış. Google’dan araştırıyorum. Hakikaten de çok meşhurmuş ve çok da güzel. Huri Kiriş de saflık ve doğallık içerisindeki erotizmiyle Stoya’yı harika </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">yansıtmış eserinde.</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgaN3cHkRrKxIOF3qd9SvVK2Qtat26jj8TNXGrINzRdMlDOy3FnnoxO1Oak0Ak3KEXhg9QzZuI7mPZq1XcFtqRZHgHaAG8LlAH_g6APX8UtcpXEai8DAUyS6cuYs89uVX0xCQxGUdua_5I/s1600/kurban.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" ida="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgaN3cHkRrKxIOF3qd9SvVK2Qtat26jj8TNXGrINzRdMlDOy3FnnoxO1Oak0Ak3KEXhg9QzZuI7mPZq1XcFtqRZHgHaAG8LlAH_g6APX8UtcpXEai8DAUyS6cuYs89uVX0xCQxGUdua_5I/s320/kurban.jpg" width="289" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sergiyi gezmeye devam ediyoruz ve galerinin artık en üst katına varıyoruz. Merdivenleri çıkar çıkmaz ‘<strong>Kurban</strong>’ adlı eserle karşı karşıya kalıyoruz. Bu eser, sadece kadına değil erkeğe de şiddet uygulanabileceğini vurguluyor. Hem de erkeğe şiddet oldukça kanlı ve ölümcül olabiliyor. İsa’nın çarmıha gerilmesi sahnesine gönderme yapan resim insanlığın vahşetini ortaya koyuyor.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Huri, Bizans ikonografisinin yanı sıra Hıristiyanlık dininden de oldukça etkilenmiş. Yasak Elma, Maria Magdalena, Gabriel, Meryem, Kutsal Koca, Kutsal Yaprak gibi eserleri Hıristiyanlık dininin sembolleri ve figürlerinin modernize edilmiş halleri diyebiliriz. Sanatçı, eserlerinde tüm bu kutsal figürleri gündelik hayata indirgemiş ve ‘dünyevilik ve kutsallık’ arasında yaşanan ezeli çekişmeyi gündeme taşımış. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Serginin bitmesine günler kaldı ama vaktiniz varsa kaçırmayın derim. Galerinin ikinci sergisi ise 17 Kasım’da açılacak olan <strong>Emre Tandırlı</strong> sergisi. Emre Tandırlı genç bir sanatçı ama eserlerinden bazılarını görme şansım oldu ve yine iddialı bir sergi olacağına eminim. Merakla bekliyoruz. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu arada Mabeyn Galley’nin ismini ileride çok duyacağa benziyoruz. Sahipleri, mekanda daha farklı sanatsal aktivitelerde de bulunmayı ve burayı ileride bir ‘sanat evi’ haline getirmeyi planlıyor.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Ayrıca daha çok yeni olmalarına rağmen Mabeyn Gallery bir sürpriz yapıp ‘<strong>Contemporary İstanbul</strong>’a da katılmaya karar vermiş. Fuarda standlarına uğrayın ve sanatçılarıyla tanışma fırsatı yakalayın derim!</span></div>begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com0Beşiktaş, Istanbul, Türkiye41.068616 29.02853549999997541.033771 28.996899499999977 41.103460999999996 29.060171499999974tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-46450105767129048462011-10-23T02:24:00.000-07:002011-10-24T02:25:25.651-07:00Kosinitza<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Canınız balık mı çekiyor? Ama bizim balıkçılar da hep aynı, değil mi? Aynı mezeler ve aynı usul pişirilmiş balıklar. Balık başka türlü servis edilemez mi? O zaman deniz mahsullerinin hasını yemek için <strong>Kosinitza</strong>’ya gelin.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1EHGoWDuJnMvkdS_n9mc55GkUN9Z1ghACZ-xPGvsZEhQzzHaqggPrhOoXD4-JUfaPwk6nGH7ReH6bOZFPxAo4iS3Yba9juEk7xJfrOrAnlist-5RcIiYroBF9fUAZNnOGFxZdyVyXv6w/s1600/kosinitza-d%25C4%25B1%25C5%259F.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" rda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1EHGoWDuJnMvkdS_n9mc55GkUN9Z1ghACZ-xPGvsZEhQzzHaqggPrhOoXD4-JUfaPwk6nGH7ReH6bOZFPxAo4iS3Yba9juEk7xJfrOrAnlist-5RcIiYroBF9fUAZNnOGFxZdyVyXv6w/s1600/kosinitza-d%25C4%25B1%25C5%259F.jpg" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Kosinitza, Kuzguncuk’ta yer alan ufacık bir restaurant. Aynı zamanda Kosinitza, Kuzguncuk’un<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>eski adı. Restaurant 25 kişilik. Taş çatlasa 30 kişi alır. Butik hizmet veriyorlar. <strong>İbrahim Özyürük</strong> buranın sahibi. Kendisi Galatasaray Lisesi mezunu. Fransız ekolünden. Hep restaurant’ın başında. Balıkları sabaha karşı gidip kendisi seçiyor. Her detayla kendisi ilgileniyor. Ordulu bir aşçıları var. Ama yemek tarifleri hep İbrahim Bey’den. Aşçıya da her şeyi o öğretmiş. İbrahim Bey, müşterilerini sanki evde misafirlerini ağırlar gibi ağırlıyor. Her masayla tek tek ilgileniyor. Belli ki Fransız mutfağına tutkun. Monsieur, işi biliyor. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Restaurant bana İtalya’yı hatırlatıyor. Böyle, ailelerin işlettiği ufak ‘trattoria’lar vardır Roma’da. İşte burası da aynen öyle. Ortada deniz mahsulü mezelerin olduğu tabaklarla dolu bir yuvarlak servis masası ve etrafında masalar. Öyle Kavaklıdere, Doluca, Corvus gibi ‘commercial’ şaraplar yok burada. İbrahim Bey şarapları bile özel seçiyor. Bize, <strong>Umurbey Sauvignon Blanc</strong> öneriyor. İlk defa test ediyoruz ama çok beğeniyoruz. Annem İtalyan sofra şaraplarına benzetiyor, babam Pinot Grigio’ya. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhnUVoT75lNYkgRd13pAFlHhGc4pgm2cEsViZLMvLo5qUo5VAeBez7R4KPxMLF-rrFzsaRLCRpPXVYoNvjW3KQoUgZr9T4CxIXsBcGyZ09CklvDgOp3EPb8XNSZO-FA6_YkNPTbB3RPbZk/s1600/kosinitza-i%25C3%25A7.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" rda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhnUVoT75lNYkgRd13pAFlHhGc4pgm2cEsViZLMvLo5qUo5VAeBez7R4KPxMLF-rrFzsaRLCRpPXVYoNvjW3KQoUgZr9T4CxIXsBcGyZ09CklvDgOp3EPb8XNSZO-FA6_YkNPTbB3RPbZk/s320/kosinitza-i%25C3%25A7.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Entree olarak ortadaki masadan mezeler seçiyoruz. Hepsi birbirinden güzel ve enteresan gözüküyor. Somon ve közlenmiş patlıcanın kombinasyonu, yaprak sarmanın içinde balık ve baby kalamar muhteşem. Hepsi günlük çıkıyor. Her şey taze. Ahtapot o kadar güzel marine edilmiş ki normalde kayış gibi olan hayvan burada lokum gibi. Mutlaka damak zekinize uygun bir şeyler bulabilirsiniz. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ardından ara sıcak olarak ahtapot veya kalamar ızgara alabilirsiniz. Eğer Fransız mutfağına meraklıysanız meşhur balık çorbası ‘<strong>Bouillabaisse</strong>’ deneyebilirsiniz. Yemek öncesi tadımlık çorba getiriyorlar zaten. Ne kadar lezzetli olduğunu anlıyorsunuz. Her yerde ‘Bouillabaise’ bulmak mümkün değil tabii. Meraklısıysanız asla kaçırmayın derim. Ayrıca ‘Moules Marinieres’ de yapıyorlar. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjN1DSwhoaaxdQLZm-CRyVAkIy5CkxQEXeRCNkv6kLJmbj9xAf4ik4obE_0WTsr3tDwlBmzEtWat4K4_34-JshVLqbffRej_Q_XgoKQn8I78EUnHwKUN78tuMVHkm1InTmoA_PmFECnwdU/s1600/kosinitza-milf%25C3%25B6y" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" rda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjN1DSwhoaaxdQLZm-CRyVAkIy5CkxQEXeRCNkv6kLJmbj9xAf4ik4obE_0WTsr3tDwlBmzEtWat4K4_34-JshVLqbffRej_Q_XgoKQn8I78EUnHwKUN78tuMVHkm1InTmoA_PmFECnwdU/s320/kosinitza-milf%25C3%25B6y" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ana yemek için çok fazla seçenek var. Eminim hepsi de muhteşemdir. Ama size tavsiye edeceğim spesiyalite ‘Milföy kaplamalı porçini mantarlı dil balığı güveç’. Aman Tanrım! Bu kadar lezzetli bir şey yemiş olamazsınız. Baş döndürüyor, kendinizden geçiriyor. Ayrıca sunumu da harika.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu arada dükkan ufacık. Duvarlarda satılık tablolar var. Her ay değişiyorlar. Eee, tabii Kuzguncuk sanatçı mekanı. Böyle olması normal. Dükkanın dokusuna da çok uyuyor. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Müşteri kitlesi de çok kaliteli. Belli ki burayı bilen geliyor. Öyle alakasız insan profili görmüyorsunuz. Herkes bu muhteşem yemek deneyiminin tadını çıkaracak tipten. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ve tatlı. Ben çok tatlıcı değilim açıkçası. Ama bir tanesi var ki asla hayır demem: <strong>Creme Brulee</strong>. Wowww! Kosinitza’da da harika yapılmış. İki ayrı kapta getiriyorlar. Biri vanilyalı, biri dağ meyveli. Çok da iddialı panna cotta’ları var. Mutlaka denemelisiniz bence!<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ama işin kötü tarafı ertesi sabah kalkıp tartıldığınızda 1 kilo almış oluyorsunuz. Biraz tuzdan tabii. Bu konuda uyarayım. Ama değer mi? Kesinlikle değer!!!Bir hafta az yiyin, rejimi Kosinitza’da bozun derim<span style="font-family: Wingdings; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-char-type: symbol; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin; mso-symbol-font-family: Wingdings;"><span style="mso-char-type: symbol; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></span> Bu arada eğer haftasonuysa mutlaka rezervasyonlu gidin. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">İletişim: İcadiye Cad. Bereketli Sok. 2/A Kuzguncuk-İstanbul<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>0216 334 04 00</span></div>begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com2Kuzguncuk, Kuzguncuk Mh., 34674 Istanbul, Türkiye41.0370081 29.0296233000000268.5421455999999978 -30.736001699999974 73.5318706 88.795248300000026tag:blogger.com,1999:blog-5329942176019709316.post-24015703570972476642011-10-16T14:22:00.000-07:002011-10-17T14:55:11.840-07:00Akaretler Art&Design Day<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 99.0pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="color: #3d85c6;"><strong>Akaretler, sanat ve tasarım merkezi olma yolunda hızla ilerliyor!</strong></span> </span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh730uhvsJHPi7ErL0Rqjf1HOuTJNbsUf2L8Uqy2yrrr_oOYJB2qsGTx0q8eoenVLv5bew5TIQdnh-Do8aKtjrZq1j2tEJH83LWzFwuHlFLdFBNW7DXb4u_QmNhTFgvaZfUppH2bUVhujk/s1600/akaretler+art%2526design.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" oda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh730uhvsJHPi7ErL0Rqjf1HOuTJNbsUf2L8Uqy2yrrr_oOYJB2qsGTx0q8eoenVLv5bew5TIQdnh-Do8aKtjrZq1j2tEJH83LWzFwuHlFLdFBNW7DXb4u_QmNhTFgvaZfUppH2bUVhujk/s320/akaretler+art%2526design.jpg" width="225" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 99.0pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 99.0pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu yıl ikincisi düzenlenen <strong>‘Akaretler Art&Design Day’ </strong>15 Ekim'de gerçekleşti. Derin Sarıyer’in sahibi olduğu <strong>Derin</strong> mağazasında <strong>Aziz Sarıyer</strong>’in mobilya tasarımlarından bir seçki sergilendi. Bu arada mağaza çok güzel olmuş. Sarıyerler’in tasarımlarının yanı sıra <strong>Gaia&Gino</strong>’nun objelerini ve yine <strong>Alparda</strong> tasarımlarını görmek mümkün. Özellikle modern ve minimalist dekorasyondan hoşlanıyorsanız gezmenizi tavsiye ederim. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 99.0pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiLg7znuLD4EBYCyj_dQbN7q7D8bPjOj_tFNnFdkPwtSx0M3s5vU8X40tnXKvcYb7ewR49qU0MTyWw7-0eOpRfCb7ELXg8_jmMQuMPK798TND2b7_ay2mXbgH-WKcfvfD1LP1tFtQqQOZo/s1600/autoban.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" oda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiLg7znuLD4EBYCyj_dQbN7q7D8bPjOj_tFNnFdkPwtSx0M3s5vU8X40tnXKvcYb7ewR49qU0MTyWw7-0eOpRfCb7ELXg8_jmMQuMPK798TND2b7_ay2mXbgH-WKcfvfD1LP1tFtQqQOZo/s320/autoban.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 99.0pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Yine son zamanların popüler tasarım ve mimarlık ofisi <strong>Autoban</strong>’ın da Akaretler’de bir mağazası var. Burada da <strong>Assouline</strong> tarafından <strong>Coca-Cola</strong>’nın 125. Yılına özel olarak hazırlanmış kitabın lansmanı vardı. 1900’lü yıllardan günümüze kadar olan süreçte Coca-Cola şişesinin nasıl evrim geçirdiğine tanık olduk. Eski şişelerden de kola servisi yapılıyordu ki dayanamayıp bir tanesini eve götürmek üzere aldım. Tasarım Coca-Cola şişelerine karşı bir zaafım var. Küçük bir koleksiyonum oluştu diyebilirim. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 99.0pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><strong>Can Hi-Fi Extreme Audio</strong>’yu ilk defa gezdim. Aslında biraz kardeşim sayesinde. İşin teknik kısmından anlayan o. Mağazayı görünce hemen girmek istedi. Sattıkları ses ve müzik sistemleri en iyi kalite ve salonunuzun dekorasyonunu tamamlayacak şıklıkta. Ahşap kolonlar adeta mobilya gibi. İhtiyacınız varsa aklınızda bulunsun. Onlar da ‘Akaretler Art&Design Day ‘ için saat 20.30’da başlayan bir <strong>Ayşe Gencer</strong> jazz performansı ayarlamışlar. Maalesef oradan yemeğe devam ettiğimiz için kalamadık ama eminim çok keyifli geçmiştir. Dinlemek isterdim açıkçası. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 99.0pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjGgHj8AI9lTGLgnxLm7izgkF_OcfJEBT5RASXbNOm78nZPp9JgVanSx2U9t9ehpj6G6MExtBx4PktqbQBLtAnyL8KMJbuYmw7Hu29tSZYJ_usizBl2MAkV11VASRSgVtb3fC-ituvvDwo/s1600/sarkis-+galerist.bmp" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="229" oda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjGgHj8AI9lTGLgnxLm7izgkF_OcfJEBT5RASXbNOm78nZPp9JgVanSx2U9t9ehpj6G6MExtBx4PktqbQBLtAnyL8KMJbuYmw7Hu29tSZYJ_usizBl2MAkV11VASRSgVtb3fC-ituvvDwo/s320/sarkis-+galerist.bmp" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 99.0pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 99.0pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Eş zamanlı olarak <strong>Galerist</strong>’te kavramsal sanatçılarımızdan <strong>Sarkis</strong>’in <strong>‘Depo</strong> <strong>Sergisi’</strong> vardı. Alışıldığın dışında bir sergiydi. Zaten sergi için bir açılış yapılmadığı gibi, hakkında herhangi basılı bir davetiye bile yokmuş. Sarkis’in kendi eserlerini yeniden yorumlamasına dayalı olan retrospektif sunumu niteliğindeki sergide genellikle kağıt üzerine suluboya çalışmalar ve neon ışık enstalasyonlarına rastlıyorsunuz. Galerist’in caddeye bakan vitrinlerinden gözüken dev boydaki çalışmalar insanı galerinin içine çekmeye yetiyor. Fakat bana göre bu ‘Depo Sergisi’ Galerist yerine Rampa’da olmalıymış . Bu konseptte bir sergi için alan olarak odalara bölünmüş Galerist’tense Rampa çok daha müsait bence.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 99.0pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu arada <strong>Rampa</strong>’da <strong>Ergin Çavuşoğlu</strong>’nun <strong>‘Başkalık’</strong> adlı sergisi vardı. Bu sergide çalışmalarını Londra’da sürdüren Çavuşoğlu’nun eski ve yeni ışık heykelleri, video ve enstalasyon çalışmaları bulunuyor. Sergi 5 Kasım’a kadar devam ediyor. Meraklısına duyurulur!</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhq1_zIRQ9LyMO7JNkpv1KMneWAzGqra3-pLwfoSghfw3H3xinO8HdXzZUpzTDD54xStaFW1MqTv8sS5M68pny26rkX5rdIySs5fXo36hbO67iUlGbdD_onzMTkIaqynK0yilkQpKxKlOw/s1600/pysche-witte.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" oda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhq1_zIRQ9LyMO7JNkpv1KMneWAzGqra3-pLwfoSghfw3H3xinO8HdXzZUpzTDD54xStaFW1MqTv8sS5M68pny26rkX5rdIySs5fXo36hbO67iUlGbdD_onzMTkIaqynK0yilkQpKxKlOw/s320/pysche-witte.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 99.0pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 99.0pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">En çok dikkatimi çekenlerden biri ise <strong>Artlimits</strong>’deki sergi <strong>‘Psyche’ </strong>oldu. <strong>Carsten</strong> <strong>Witte</strong> adlı Alman fotoğraf sanatçısının nü fotoğraflarından oluşan bu sergi görsel anlamda oldukça etkileyici. Sanatçı, çektiği çıplak kadın fotoğraflarını kelebek kanatlarının ortasına yerleştirerek mutlak estetik ve güzelliği yansıtmaya çalışmış. Kelebek konsepti şu şekilde açıklanabilir: ‘Kelebekler güzelliklerinin doruk noktasında ölürler ve öldükten sonra güzellikleri solana kadar fotoğraflanırlar. Modeller bu solmadan önceki güzellikleri temsil etmektedir. Onun kusursuz ve mükemmel kadınları, sonsuza dek korunacakmış hissi veren kelebek koleksiyonlarına benzer.’ Witte bize bu sergiyle güzellik ve fanilik döngüsünü anlatıyor. Çoğu, edisyon eserler ve fiyatları da uygun. Mutlaka görün derim. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 99.0pt;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Akaretler, ‘Art&Design Day’ şerefine o akşam ışıl ışıldı. <strong>Corvus</strong>, şaraplarını servis etti. Yeni açılan <strong>‘The Winston Brasserie’</strong> ve <strong>‘Cafe Nero’</strong> dopdolu ve capcanlıydı. Demek ki normalde gelen geçenin sayılı olduğu Akaretler’in böyle organizasyonlara ihtiyacı var. <strong>‘Akaretler Art&Design<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Day’</strong>in gelenekselleşmesini ve her yıl tekrar edilmesini ümit ediyorum. </span></div>begumgaziogluhttp://www.blogger.com/profile/14400699996954042789noreply@blogger.com0