29 Kasım 2011 Salı

Portakal Sanat ve Kültür Evi’nden Özel Koleksiyonlar Müzayedesi

En eski ve köklü müzayede evlerinden biri olan Portakal Sanat ve Kültür Evi 4 Aralık Pazar günü Conrad Hotel’de bir ‘Özel Koleksiyonlar Müzayedesi’ düzenliyor. 28 Kasım Pazartesi ise bu müzayede için Portakal Sanat ve Kültür Evi’nde bir tanıtım sergisi kokteyli gerçekleştirdiler. Serginin ev sahipliğini Raffi Portakal ve sevgili Maya Portakal yaptı. Sergi kapsamında Türk resminin başyapıtlarını, Şevket Rado Koleksiyonu’ndan hat örneklerini, Sabahattin Ergi Koleksiyonu’ndan tabloları ve Prof. Dr. Orhan Köprülü Koleksiyonu’ndan tarih kitaplarını inceleme fırsatını bulduk.



Sergi açılışına müzayede katalogunu gözden geçirerek gittiğim için önceden gözüme kestirdiğim ve merakla görmeyi beklediğim eserler vardı. Nazmi Ziya’nın 1930 tarihli ‘Göksu’da Gün Başlarken’ adlı tablosu ve Sami Yetik’in natürmort çalışması ‘Mavi Vazoda Krizantemler’ sergiye damgasını vuran eserlerdi. Empresyonist bir ressam olan Nazmi Ziya’nın ‘Göksu’da Gün Başlarken’ adlı eserinde Fransız empresyonizminin, özellikle de Claude Monet eserlerinin etkileri görülüyor. Sergide, bir Şevket Dağ klasiği olan ‘interieur’ çalışmalarından ‘Ayasofya’ yine en belirgin ve çarpıcı eserlerdendi. Osman Hamdi Bey’in kızını resmettiği ‘Leyla Hanım Portresi’ ise inanılmaz hoşuma gitti. Resim sadece 9.5x8.5 cm. boyutlarında. Zaten özelliği de bu. Bu kadar küçük boyutlu Osman Hamdi eseri bulmak çok zormuş. Sergilenme şekli de çok hoşuma gitti. Eser oldukça küçük olmasına rağmen kalın siyah bir çerçeve ile duvara asılmış. Işık ise tam portrenin orta yerini aydınlatacak ve detayları yakalamanızı sağlayacak şekilde kullanılmış. Bunun dışında Felix Ziem’in ‘Haliç’i, Hoca Ali Rıza’nın muhteşem  yağlıboya peyzaj çalışması ve alt salonda sergilenen tombak şamdanlar dikkat çeken parçalardandı. Yine Şevket Rado Koleksiyonu’na ait muhteşem hat eserleri görülmeye değerdi.


Gelelim Prof. Dr. Orhan Köprülü Koleksiyonu’na. Bence bu müzayedenin en ilgi çekici yanı bu koleksiyon. Genelde müzayedelerde tablolar, antika objeler, antika mobilyalar, tombaklar, gümüşler ve çok çeşitli sanat eserleri görmeye alışığız ama kitapların da tarihi bir değeri olması ve koleksiyon parçası olma niteliği taşıyabilmesi muhteşem. Prof. Dr. Orhan Köprülü, Or. Prof. Fuat Köprülü’nün oğlu ve önemli bir tarihçi. Hem siyasi hem de akademik anlamda oldukça etkileyici bir kariyeri var. Osmanlı Tarihi profesörlüğünün yanı sıra çok sayıda araştırmaya ve Türk Tarih Kurumu bünyesinde çalışmalara imza atmış biri. Orhan Köprülü, araştırmaları sırasında Osmanlı tarihi ile ilgili kaynaklar yetersiz kaldığından özellikle İngiltere’de bulunduğu yıllarda sahaflardan ve aristokrat koleksiyonlarından aldığı çok sayıda kitaptan yararlanmış. Sergilenen kitaplar hem estetik hem de akademik açıdan büyük değer taşıyor. Koleksiyonda Batı’da yayınlanmış Türkoloji ağırlıklı eserler ve Doğu’da kaleme alınmış eşsiz yazmalar bulunuyor. Kitaplar içeriklerine göre gruplanmış halde müzayedede satışa çıkarılacak. Ayrıca koleksiyon harici erken dönem Osmanlı kıyafetlerinden oluşan bir gravür albümü sergileniyordu ki gerçekten görülmeye değer. Osmanlı Vogue’u gibiJ
Sergi, hafta boyunca Portakal Sanat ve Kültür Evi’nde gezilebilecek. İlgiliyseniz gidip görmenizi ve hatta Pazar günü gerçekleşecek müzayedeye katılmanızı şiddetle tavsiye ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder