Coca-Cola etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Coca-Cola etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Aralık 2011 Cuma

Aralıkta İstanbul'da Ne Yapılır?

2011 senesinin son ayına girmiş bulunuyoruz. Aralık ayının en sevdiğim özelliği yılbaşı süslemeleri. Yeni yılı karşılamaya hazırlandığımız bu günlerde mağazalar, alışveriş merkezleri ve şehrin çeşitli yerleri gelinlik kız gibi süsleniyor ve görsel bir şölene dönüşüyor. Vaktiniz oldukça bu yerleri gezmenizi öneririm. Biraz gözünüz gönlünüz açılsın. Hatta fırsat bulursanız kısa da olsa bir yurtdışı seyahati ayarlayın. Avrupa’da Christmas süslemeleri büyüleyici oluyor.
Gelelim bu ayki kültür-sanat aktivitelerine. Bu ay İstanbul’da neler yapabiliriz?


4 Aralık’ta Conrad Hotel’de Portakal Sanat ve Kültür Evi’nin organize etiği ‘Özel Koleksiyonlar Müzayedesi’ var. Meraklıysanız katılmanızı öneririm. Müzayedede Nazmi Ziya, Osman Hamdi Bey, Şevket Dağ, Hoca Ali Rıza, Felix Ziem gibi ünlü ressamların eserlerinin yanı sıra Prof. Dr. Orhan Köprülü Koleksiyonu’ndan da tarihi kitaplar satışa sunulacak.


Soda Sanat Galerisi, ünlü İngiliz fotoğrafçı Derrick Santini’nin ‘The Magpie’ adlı sergisine ev sahipliği yapıyor. Contemporary İstanbul fuarından da eserleri ve sanatçıyı hatırlarsınız. ‘I love you’ adlı eseri benim favorilerimdendi. Sanatçı, yaptığı çalışmalara ‘lenticular artworks’ ismini veriyor. Özel bir teknikle fotoğrafları ışıklı panolara yerleştiriyor ve izleyici hareket ettikçe fotoğraflar da hareket ediyormuş hissi yaratıyor. Sergi, 31 Aralık’a kadar açık kalacak. Görmenizi tavsiye ederim.


8 Aralık’ta Teşvikiye Sanat Galerisi’nde Ortadoğulu ressam Bahram Hajou’nun ‘Diyalog’ adlı resim sergisi açılıyor. Sanatçı, dışavurumcu bir anlatımla deformasyona uğramış figürlerinde izleyiciye yaşanan dramı yansıtmayı amaçlıyor. Sergi 7 Ocak’a kadar devam edecek.


Yılbaşını gülerek karşılamak isteyenlere fırsat. 16 Aralık’ta tv çekimsiz ve 19 Aralık’ta tv çekimli olacak şekilde BKM Mutfak EkibiÇok Güzel Hareketler Bunlar-Yılbaşı Özel’ gösterisi hazırlamış. Biletlerinizi şimdiden alın ve gidip bol bol gülün!


7-21 Aralık tarihleri arasında santralistanbul’da ‘Coca-Cola ile Mutluluk Yolculuğu’ adlı bir sergi gerçekleşiyor. Coca-Cola’nın 125. Yılı şerefine düzenlenen bu sergide izleyici geçmişten geleceğe bir yolculuğa çıkarılıyor. Sergide ünlü sanatçıların Coca-Cola için yaptığı eserler, Türkiye’de satışa sunulan şişelerden oluşan 170 parçalık bir koleksiyon, uzaya gönderilen ilk Coca-Cola şişesi ve Coca-Cola’nın Atlanta’daki merkezinden getirilmiş birçok parça görülebilecek.


24 Aralık’ta Borusan Müzik Evi’nde Ayhan Sicimoğlu ve ‘Latin All StarsNew Years Party gerçekleşecek. Bu konser, yılbaşını keyifli karşılamanın en iyi yollarından biri. Ayhan Sicimoğlu’nun bu gece için Rodrigo Rodriguez ve Armando Miranda gibi özel konukları da olacak. Eğlence garanti!


Türk tiyatrosunun en önemli yapıtlarından biri olan ve Yavuz Bingöl, Songül Öden, Kerem Alışık, Tuba Ünsal gibi isimleri bir araya getiren kadrosuyla ‘Keşanlı Ali Destanı’ aralık ayında da 4 gösterim yapacak. Gitmediyseniz izlemenizi öneririm.


Biraz değişiklik yapıp Christmas havasına girmek isteyenlere 22 Aralık’ta Beyoğlu Santa Maria Draperis Katolik Kilisesi’nde Noel konserine gitmelerini öneririm. Kadıköy Belediyesi Dünya Müzikleri Korosu’nun seslendireceği ve koro şefliğini Leyla Pekin’in yaptığı konser herkese açık.  

16 Ekim 2011 Pazar

Akaretler Art&Design Day

Akaretler, sanat ve tasarım merkezi olma yolunda hızla ilerliyor!


Bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Akaretler Art&Design Day’ 15 Ekim'de gerçekleşti. Derin Sarıyer’in sahibi olduğu Derin mağazasında Aziz Sarıyer’in mobilya tasarımlarından bir seçki sergilendi. Bu arada mağaza çok güzel olmuş. Sarıyerler’in tasarımlarının yanı sıra Gaia&Gino’nun objelerini ve yine Alparda tasarımlarını görmek mümkün. Özellikle modern ve minimalist dekorasyondan hoşlanıyorsanız gezmenizi tavsiye ederim.


Yine son zamanların popüler tasarım ve mimarlık ofisi Autoban’ın da Akaretler’de bir mağazası var. Burada da Assouline tarafından Coca-Cola’nın 125. Yılına özel olarak hazırlanmış kitabın lansmanı vardı. 1900’lü yıllardan günümüze kadar olan süreçte Coca-Cola şişesinin nasıl evrim geçirdiğine tanık olduk. Eski şişelerden de kola servisi yapılıyordu ki dayanamayıp bir tanesini eve götürmek üzere aldım. Tasarım Coca-Cola şişelerine karşı bir zaafım var. Küçük bir koleksiyonum oluştu diyebilirim.
Can Hi-Fi Extreme Audio’yu ilk defa gezdim. Aslında biraz kardeşim sayesinde. İşin teknik kısmından anlayan o. Mağazayı görünce hemen girmek istedi. Sattıkları ses ve müzik sistemleri en iyi kalite ve salonunuzun dekorasyonunu tamamlayacak şıklıkta. Ahşap kolonlar adeta mobilya gibi. İhtiyacınız varsa aklınızda bulunsun. Onlar da ‘Akaretler Art&Design Day ‘ için saat 20.30’da başlayan bir Ayşe Gencer jazz performansı ayarlamışlar. Maalesef oradan yemeğe devam ettiğimiz için kalamadık ama eminim çok keyifli geçmiştir. Dinlemek isterdim açıkçası.


Eş zamanlı olarak Galerist’te kavramsal sanatçılarımızdan Sarkis’in ‘Depo Sergisi’ vardı. Alışıldığın dışında bir sergiydi. Zaten sergi için bir açılış yapılmadığı gibi, hakkında herhangi basılı bir davetiye bile yokmuş. Sarkis’in kendi eserlerini yeniden yorumlamasına dayalı olan retrospektif sunumu niteliğindeki sergide genellikle kağıt üzerine suluboya çalışmalar ve neon ışık enstalasyonlarına rastlıyorsunuz. Galerist’in caddeye bakan vitrinlerinden gözüken dev boydaki çalışmalar insanı galerinin içine çekmeye yetiyor. Fakat bana göre bu ‘Depo Sergisi’ Galerist yerine Rampa’da olmalıymış . Bu konseptte bir sergi için alan olarak odalara bölünmüş Galerist’tense Rampa çok daha müsait bence. 
Bu arada Rampa’da Ergin Çavuşoğlu’nun ‘Başkalık’ adlı sergisi vardı. Bu sergide çalışmalarını Londra’da sürdüren Çavuşoğlu’nun eski ve yeni ışık heykelleri, video ve enstalasyon çalışmaları bulunuyor. Sergi 5 Kasım’a kadar devam ediyor. Meraklısına duyurulur!


En çok dikkatimi çekenlerden biri ise Artlimits’deki sergi ‘Psyche’ oldu. Carsten Witte adlı Alman fotoğraf sanatçısının nü fotoğraflarından oluşan bu sergi görsel anlamda oldukça etkileyici. Sanatçı, çektiği çıplak kadın fotoğraflarını kelebek kanatlarının ortasına yerleştirerek mutlak estetik ve güzelliği yansıtmaya çalışmış. Kelebek konsepti şu şekilde açıklanabilir: ‘Kelebekler güzelliklerinin doruk noktasında ölürler ve öldükten sonra güzellikleri solana kadar fotoğraflanırlar. Modeller bu solmadan önceki güzellikleri temsil etmektedir. Onun kusursuz ve mükemmel kadınları, sonsuza dek korunacakmış hissi veren kelebek koleksiyonlarına benzer.’ Witte bize bu sergiyle güzellik ve fanilik döngüsünü anlatıyor. Çoğu, edisyon eserler ve fiyatları da uygun. Mutlaka görün derim.  
Akaretler, ‘Art&Design Day’ şerefine o akşam ışıl ışıldı. Corvus, şaraplarını servis etti. Yeni açılan ‘The Winston Brasserie’ ve ‘Cafe Nero’ dopdolu ve capcanlıydı. Demek ki normalde gelen geçenin sayılı olduğu Akaretler’in böyle organizasyonlara ihtiyacı var. ‘Akaretler Art&Design  Day’in gelenekselleşmesini ve her yıl tekrar edilmesini ümit ediyorum.